Bölüm 15: Time Heals Everything

1K 97 152
                                    

Akşam yemeğinde önce Lena babasını sonunda ikna etmişti. Alexie spor salonauna gitmişti. Kızı ile dövüş antremanı yapacaktı. Bu alışık olduğu bir şeydi, kızıyla defalarca antreman yapmışlardı zaten.

Süperasker olduğu için iyileşmesi kısa sürmüştü. Ama onun yorulmasını istemeyen birisi bekliyordu spor salonunda.

Natasha: Alexie dinlensin.
İkisi de kızıl ajana bakmışlardı. Gerçi Natasha'nın amacı Lena ile daha fazla vakit geçirmekti. Ama Alexie'nin dinlenmesi de işine gelirdi.
Lena: Onu mu düşünüyorsun, şimdi?
Natasha'nın Alexie'ye aşık olmadığını biliyordu. Ona bu konuda laf sokmaktan çekinmemişti. Natasha ise onun bu cümlesine omuz silkmekle yetindi. Kızıyla laf dalaşına gireceği günler gelecekti. Şu anda daha sakin olması gerekiyordu.
Natasha: Orda sevdiğim sayılı kişilerden birisiysi Alexie. Zaten Alexie, Klara ve Yelena dışında orda iyi birisi yoktu da denebilir.

Lena, Natasha'nın bahsettiği diğer iki kadını tanıyordu elbette. Klara Rozanov, eski soy adını kullanmak gerekirse Romanova bir Black Widow'du ve halasıydı. Aynı zamanda Vindiktor Rozanov ile evlendirilmişti. Hem halası hem de dayısının eşi olmuştu. Alexie kardeşinin evlendirilmesinden nefret etmişti ama elinden de bir şey galmemişti. Lena halasını çok sevmesine rağmen dayısı Vindiktor'u hiç sevmezdi.

Yelena Granitsky ya da eski soy adı ile Belova en iyi ikinci Black Widow'du. Lena'nın en sevdiği eğitmeni olmuştu. Lena'ya karşı daha yumuşak olduğu için Yelena'nın ona eğitim vermesi yasaklanmıştı bir süre sonra. Ama Lena ile hep iyi anlaşmışlardı. İşin komik tarafı Yelena'nın oğlu Viktor Granitsky'den nefret ederdi Lena. Onunla evlendirilmek istememişti, Yelena da bunu istememişti. Lena'yı kendi oğlundan daha fazla seviyordu bazen. Viktor, Red Room'un kuklasıyken Lena kendi yolunu kazarak ulaşan bir genç kadındı.

Lena ısındıktan sonra dövüş alanına geçmişti. Karşısında Natasha Romanoff vardı. Natasha kendi kısa kızıl saçlarını toplama gereği duymamıştı. Lena'nın ise saçları hafif gevşek bir örgü içindeydi. Natasha kendi küçüklüğü ile karşı karşıyaydı.

İlk hamle Natasha'dan geldiğinde Lena kolayca savurmuştu. Dövüş tarzları fazlasıyla benzerdi. Aynı yerde, aynı eğitmenlerden eğitim almışlardı. Birkaç hamle sonrasında Lena sinirle kenara çekildi. Berabere gidiyordu, bu imkansızdı. Lena Natasha'yı asla yanemeyeceğini biliyordu. Natasha Romanoff kadar iyi değildi, onıun kadar tecrübesi yoktu. Bu yüzden berabere olmasının imkansız olduğunu biliyordu.

Lena: Yumuşak davranma.
Eliyle anındaki teri sildi. Natasha ise üç maymunu oynamaya karar vermişti. Tabii Lena bu numarayı yemeyecekti.
Natasha: Yumuşak davranmıyorum.
Lena: Dünyanın en iyi ve ilk Black Widow'usun. Eğitmenlerimin hepsi sen tarafından malup edilmişti. Yumuşak davrandığında anlayabilirim. Alexie de yumuşak davranıyor.

Natasha ona göz devirmişti. Yine de kızına karşı sert davranmayacaktı. Bucky ve Steve ile dövüşürken en sert şekilde dövüşüyordu. Onların dışında düşmenlarına bir tek bu kadar sert davranıyordu. Antremanlarda Bucky ve Steve dışında kimse onu tam kapasitesiyle görmemişti. Kızıl ajan soktlarına zarar vermek istemiyordu.

Lena onun bunu yaptığını elbette fark etmişti. Bir süre sonra dövüşmeyi bırakmıştı ikisi de. Lena, Friday aracılığyla saati öğrendiğinde odasına gitmek için ayaklanmıştı. Akşam yemeğinden önce de bale yapması gerekiyordu.
Natasha: Bale mi yapacaksın?
Lena: Red Room programım seninkiyle aynı.
Natasha bunu fark etmişti. Red Room gibi takıntılı bir kuruluş kızına ve ona aynı sert programı vermişlerdi. Bu berbattı. Natasha kızına o kadar sert davranan herkesi öldürmek istiyordu.
Natasha: Sana katılabilir miyim?
Kızıl ajan, kızının dudaklarından çıkacak bir kelimeyei bekliyordu. Ama Lena ona bu kadar kolay ısınmış değildi. Cevabı belliydi ve değiştirmeyi düşünmüyordu.

Red WidowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin