° 𐐪𐑂 ♡ 𐐪𐑂 𝟒 𐐪𐑂 ♡ 𐐪𐑂 °

376 45 84
                                    

"Burada önce yüzdeleri hesaplaman ve sonra da karşılaştırma yapman lazım. Gayet basit, yüzde hesapladıktan sonra oranları yazacaksın ve derişikten seyreltiğe sıralayacaksın." Jeongin işaret ettiği soruyu açıkladıktan sonra Hyunjin'in çözmesi için geri çekildi.

"Anladım, basitmiş bu." Sarışın olan hemen soruyu çözerken gülümsemiş ve neşeli bir ses çıkarmıştı.

"Bu sorular basit ama dediğim gibi sözel soru tarzları için ezberlemen gereken çok şey var. Ortaokuldakilerden bildiğin çok şey olacak ama daha detaylı tabii." Çantasına dönüp defterini çıkardı. "Burada tüm notlar var. Defterim sende kalsın, yarın alırım. Başka eksiğin olan konu varsa yine onlara da bakarsın."

"Teşekkür ederim." Defteri alıp kenara koymuştu Hyunjin. "O zaman bu testi bitirelim ve tarihe geçelim. Zaten sonra da bitiyor." 

"Evet."

Hyunjin testi çözerken Jeongin ise arkasına yaslandı ve onu izlemeye başladı. Manzara... Manzara güzeldi tabii. Sarışın olan sorulara odaklanmışken fırsatı yakalaması gerekirdi sonuçta. Yüzünde hafif bir tebessümle onu izlerken kaçıncı kez olduğunu bilmediği kadar daha hayran oldu ona. Ders çalıştığı için yarısını topladığı saçları, odaklandığı için çatılan kaşları ve düşünürken parmaklarıyla dudaklarıyla oynaması... Her şey mükemmeldi Jeongin için. Hyunjin'i tek bir kelimeyle tanımlaması gerekirse şüphesiz kusursuzu söylerdi. 

Hyunjin kusursuzdu.

"Bu soruyu anlamadım." Bir anda ona dönen Hyunjin'le düşüncelerinden sıyrılıp gülümseyen yüzünü ciddi bir şekle soktu. Öksürüp yerinde doğrulurken milyonuncu kez yakalanmış olmak yine utandırmıştı onu. "Hangisini?" dedi gözlerini kaçırıp teste bakarken. 

Bu sırada diğeri içten içten gülmekle meşguldü. Jeongin cidden onun hayranıymış gibi davranıyordu ve bu onun için komik ve tatlıydı. "8. soru."

Jeongin soruyu incelerken kalemi istedi diğerinden. Ona dönmemiş soruya bakmaya devam etmişti. Bu sırada eline bırakılan kalemle ellerinin temas etmesini beklemiyordu. Gözlerini sonuna kadar açarken hareket edemedi. Hyunjin'in elleri... Elleri çok sıcaktı. Yutkunup kalemi alırken arkasını dönmedi ya da bir şey demedi. 

Bir kez daha öksürüp işlemi yazmaya başladı. 

"Burada işte o sözel bilgilerden de gerekiyor. Onları öğrendikten sonra çözemeyeceğin bir soru tipi değil." İlgiyle onu dinleyen çocuğa soruyu anlattı ve çözmeye devam etmesi için kalemi bıraktı. 

"Ben bir soğuk su alayım kendime." Yerinden kalkıp mutfağa kaçarcasına yürürken arkasındaki bakışları hissetmişti. 

Hyunjin'in onu görmediğinden emin olup tezgaha yaslandı ve sesli bir nefes verdi. Onunla birlikte olduğu her an böyle heyecanlanıp rezil olacaksa başı büyük beladaydı. Gerçekten, nasıl böylesine etkilenebilirdi birinden? Daha önce böyle hissetmemişti hem de hiç. 

Elini kalbine koyup sakinleşmeyi bekledi. Dediği gibi kendine bir bardak su alırken daha iyi hissetmiş ve içeri geçmişti. "Geldim."

"Ben de testi bitirdim. Sadece bir yanlışım var o da işlem hatası, gerisi doğru."

Gülümsedi. "Öyle mi? Çok iyi. O zaman tarihe geçebiliriz."

∞ ₒ ˚ °𐐪𐑂° ˚ ₒ ∞

"Gerçekten teşekkür ederim Jeongin. Yemekler için de dersler için de. Annene teşekkürlerimi iletmeyi unutma." Hyunjin minnettarlığını hissederek konuştuğunda Jeongin gülümsedi.

305 | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin