° 𐐪𐑂 ♡ 𐐪𐑂 𝟖 𐐪𐑂 ♡ 𐐪𐑂 °

299 36 25
                                    

Günaydın 🍒

Birazcık yorum 🥺

"Hyunjin, hoş geldin!" Yerimden kalkıp hemen koluna girerken gülümsedim. "Neden haber vermedin bana? Karşılardım seni."

Zorlandığı belli olan bir yüz ifadesiyle yerine otururken gülümsedi. "Sorun değil, kendim gelmek istedim. Teşekkür ederim."

"Ağrın var mı? Bir şey olursa söyle bana, revire gideriz." Yerime oturup ona döndüm. 

"Sakin ol, iyiyim." Kıkırdadı. "Tekrardan dışarı çıkabildiğim için mutluyum." 

"Ben de döndüğün için mutluyum. Yine de sana ders çalıştırmayı özleyeceğim." Dramatik bir şekilde elimi kalbime götürdüğümde kahkahası neredeyse boş olan sınıfta yankılanmıştı. 

"Anlamadığım şeyler olursa sana geleceğimden emin olabilirsin." Kararlı konuşması tekrar güldürmüştü beni. Zaten Hyunjin'in beni gülümsetmediği an yoktu.

"Bunu duyduğuma sevindim o zaman." 

"Sayende sınavlara ve derslere hazırlıklıyım. Gerçekten, nasıl bir karşılık vereceğimi bilmiyorum. Her şey için teşekkür ederim." 

"Bir karşılık almak için yapmadım, hiç gerek yok bu yüzden." İçten konuşması çok hoşuma gidiyordu ama ben gerçekten bir karşılık beklemiyordum. Onunla günlerce zaman geçirmek bile bir hediyeydi bana.

Beraber konuşmaya devam ederken yavaş yavaş öğrenciler de gelmeye başlamıştı. Her gelen Hyunjin'e geçmiş olsun dileklerini sunuyor, resmen susmak da bilmiyordu. Kız erkek fark etmez bir süre sonra hepsi başımıza toplanmıştı ve nedense sinir oluyordum. Hyunjin de kibarlıktan cevap veriyordu her sorularına işte. 

Neyse ki bizi bu durumdan kurtaran şey çalan zil olmuştu. İlk dersimiz de biyoloji olduğu için kötü bir gün başlangıcı diyemezdim asla. Çok geçmeden Chan hoca geldiğinde selamlaştık sınıfça.

"Hyunjin, hoş geldin. Tekrardan geçmiş olsun ayrıca." Derse başlamadan önce söylediği şeyle herkes Hyunjin'e dönerken ben de eksik kalmamıştım. 

"Teşekkürler hocam."

"Sınıfımı tamamlanmış görmek beni mutlu ediyor." Chan hoca ellerini birbirine çarpıp gözlerini öğrencilerde gezdirirken neşesi belli oluyordu.

"İlk dersimizin size olması da bizi mutlu ediyor hocam!" Arka sıralardan bir ses yükseldiğinde herkes onaylamıştı. "Keşke her sabah sizinle başlasak güne..." Yuna üzücü bir şekilde konuştuğunda Chan hoca ellerini salladı.

"Öyle demeyin, öyle demeyin."

Her zamanki mütevazılığı işte.

Hemen derse başlarken günümüz hız kesmeden de devam ediyordu. Saatler sonra öğle arasına girdiğimizde yerimde vücudumu esnetip arkama döndüm.

"Beraber yiyelim mi?"

Hyunjin kitaplarını sırasının altına yerleştirirken bana döndü. "Olur." Kabul etmesine gülümserken ellerimi çırptım neşeyle.

"Yedikten sonra geri dönelim ama tamam mı?"

"Tamam, döneriz."

Değneklerini ona verirken kalkmasına da yardımcı olmuş, bir şey olmasına karşı da tetikte kalmıştım. Beraber yemekhaneye inerken onu bir masaya gönderip ikimize de yemek aldım.

"Teşekkür ederim." Tepsiyi alırken ben de oturdum.

"Felix yok mu? Hiç görmedim onu bugün?"

305 | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin