° 𐐪𐑂 ♡ 𐐪𐑂 𝟏𝟖 𐐪𐑂 ♡ 𐐪𐑂 °

230 17 9
                                    

Akşam yemeği sırasında hala canı sıkkın olan Felix sessiz sessiz yemeğini yerken Seungmin ise onun bir şey söylemesi için gözünün içine bakıyordu resmen. "Yemek nasıl olmuş?" dediğinde sarışın çocuk ona bakıp gülümsedi hafifçe. "Çok güzel olmuş, ellerinize sağlık."

"Hadi ama Felix, hyung diyebilirsin demiştim. Okulda değiliz şu an."

"Çabalıyorum ama bir anda alışmak çok zor." Gergince gülümsedi.

"Sen de haklısın."

Tekrardan sessizlik olduğunda Felix başını eğip yemeğini yemeye devam etti. Bir sorun olduğunu Seungmin anlamıştı ama sorsa mı sormasa mı emin olamamıştı. Yine de belki çözebileceği bir sorundur düşüncesiyle kendine engel olmadı daha fazla.

"Senin canın neye sıkkın?" 

Felix duyduğu soruyla gülümsemeye çalıştı tekrardan. "Bir sorun yok. Neden öyle dediniz, dedin hyung?" Kendini düzeltti.

"Hayır bir sorun olduğunu görebiliyorum. Geldiğinden beri çok sessizsin. Benim tanıdığım Felix sürekli bıcır bıcır konuşur ve etrafına neşe saçar. Okulda mı bir sorun oldu?"

Sarışın olan anlatıp anlatmamak konusunda kararsızdı. Bunu gören Seungmin ise tekrardan konuştu. "Bana anlatabilirsin istersen. Belki bir çözüm yolu buluruz beraber, hm? Ayrıca bana güvenebilirsin, abin dahil kimseye anlatmam ve her şey aramızda kalır."

"Tamam o zaman. Yemekten sonra anlatırım." dedikten sonra yemeklerini bitirmişler, kahve yapmışlar ve salona geçmişlerdi.

"Evet," dedi Seungmin elinde kahvesiyle koltuğa oturup. "Neymiş derdin?"

"Bir çocuk var." dedi Felix. Devam edemeden Seungminin sorusuna maruz kalmıştı. "Çocuk mu? Nasıl bir çocuk?"

"Dur, yanlış anlama hemen hyung." Kahvesinden bir yudum aldı. "Anlam veremiyorum hareketlerine. Bana bir anda çok yakın davranmaya başladı, sürekli mesajlar attı ve bana çikolata hediye etti."

"Buradaki sorun ne tam olarak anlayamadım canım." Meraklı bakışlarla yöneltti sorusunu.

"Ben de bu kişiyi engelledim ama bugün karşılaştık ve bana neden onu engellediğimi sordu. Ondan rahatız olup olmadığımı da sordu ve ben hayır deyince de tamam o zaman deyip gitti." 

"Bir dakika, bir şey mi kaçırdım ben? Neden engelledin onu?" Elini uzatıp olayı anlamaya çalıştı Seungmin.

"İşte sorun da bu. Neden engellediğimi bilmiyorum. Yani, biliyorum ama açıklayamıyorum. Bana neden bu kadar ilgi gösterdiğini anlayamadım bir türlü ve bu da hoşuma gitmedi. Ben de engelledim ama karşılaşacağımızı ve bana direkt soracağını düşünmemiştim. Şimdi de kötü hissediyorum."

"Hm..." dedi büyüğü. "Sana ilgi gösterdiğini söyledin hem de bir anda olduğunu söyledin." Felix başını salladığında devam etti. "Senden hoşlandığını düşünmedin mi?"

"Benden hoşlanması mı? Hiç mantıklı gelmiyor." Göz devirip kahve içti. 

"Neden?"

"Çünkü..." Derin bir nefes aldı. "Birinin benden hoşlanabileceğine inanmıyorum. Yani bence bu pek mümkün bir şey değil."

"Nasıl yani?" dedi Seungmin hem şaşkın hem de gülümseyen bir ifadeyle. "Sen, birinin senden hoşlanma ihtimaline inanmıyor musun? Yanlış anlamadım, değil mi?"

"Evet."

"Asıl ben anlam veremedim. Kendi güzelliğinin, yakışıklılığının farkında mısın sen?" Kafası karışmış bir yüz ifadesiyle karşılaşınca devam etti. "Sana daha önce hiç çıkma teklifi eden olmadı mı? Ya da sana senden hoşlandığını söyleyen biri?"

305 | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin