° 𐐪𐑂 ♡ 𐐪𐑂 𝟏𝟗 𐐪𐑂 ♡ 𐐪𐑂 °

270 17 2
                                    

"Ya! Çok fenaydı bu!" Hyunjin'le kendimizi hızlı trenden attığımızda kahkahalar atıyorduk. "Çok hızlıydı!" Başımın döndüğünü hissediyordum ama umurumda bile değildi, çok eğlenmiştim. Hyunjin de öyle görünüyordu. Elimden tutup başka bir tarafa beni çekiştirdiğinde gülmeye devam ediyordum.

"Nereye? Hyunjin!" Koşarak dönme dolabın önüne geldiğimizde son kabine binmek için çabaladığını anlamıştım. Biletleri verip vagona atlarken ben de binmiştim peşinden.

"Geç oldu, son olarak buna binelim istedim." dedi açıklama olarak. Ben de gülümsemeye devam etmiştim. Onunlayken hep gülümsüyordum zaten. 

Yavaş yavaş havalanırken ben aşağı bakıyordum ama Hyunjin'in bana baktığını biliyordum. Kıkırdayıp pamuk şeker alan Jisung hyung ve Felix'i işaret ettim. "Biz de pamuk şeker alalım. Onlar almış, bak." dediğimde benden gözlerini çekmişti.

"Alırız bebeğim." 

Bebeğim? Senin bebeğin? Bunu her duyduğumda böyle heyecanlanıp utanacaksam şimdi atlayacaktım aşağı. 

Ona dönüp gülümsedim. Yine. Sonra kalkıp hızlıca yanına oturdum. Denge değişse de bir şey olmayacağını umuyordum. Sonuçta üç tur burada olacaktık, öylece izleyecek miydik birbirimizi? Sarılmam lazımdı benim bir kere. Omzuna başımı yaslayıp derin bir nefes aldım. Hava hafif serinlemişti ama çok güzeldi. Hyunjin de güzeldi. 

Koluyla beni sardığında daha çok yapışmıştık birbirimize. Fırsatı kaçırmayıp elimi cebime attım ve telefonumu çıkardım. "Bence mükemmel bir zamanlama şu an." dediğimde kamerayı açtım ve çekmeye başladım. 

"Neden video açtın?" dediğinde dudaklarımı büzdüm. "Bilmiyorum ki. Video çekesim geldi." Kıkırdadım ve o da güldü. Çok güzel gülüyordu. 

"Madem video çekiyoruz o zaman bir kanal açmalıyız." Saçına şekil verip kendini kontrol etmeye başladığında anlam veremeyen gözlerle baktım ona. "Tam tersi olması gerekmiyor muydu onun ya?"

"Fark etmez ki. Kanal açalım, adı da..." Uzatıp düşünmeye başladı. "305 olsun."

"305 mi? Neden?" Nedenini bilsem de sormak istemiştim.

"Çünküü..." dedi bana kollarını sarıp omzuma çenesini koyarken. Kameraya bakmaya devam ediyordu. "305 bizim şarkımız." 

Bir şey demeden gülümsemeye devam ettim ve ben de başımı ona yasladım. Video kaydetmeye devam ediyordu ve biz çoktan ikinci tura gelmiştik. Tekrardan yukarı çıkıyorduk. "Sandığımdan da uzun sürüyormuş." dedim dönme dolabı kastederek.

"Evet ama eğlenceli ve huzurlu."

Ekrandan ona bakmaya devam ediyordum. Gözlerini kapatmıştı ve omzumda durmaya devam ediyordu. Şu an ona attığım aşık bakışların kaydediliyor olması umurumda değildi, çok güzel görünüyordu. Hem güzeldi hem yakışıklı. 

"Çok hoş çıkıyorsun." dedim kendimi tutamadan. Bunu dememle gözlerini açtı ve ekrandan önce kendine sonra da bana baktı. 

"Sen daha güzel duruyorsun." Yanaklarıma ulaşan parmakları canımı acıtacak kadar sıkarken bağırıp onu itmeye çalıştım. "Yanaklarımı sal artık! Acıdı!"

"Tamam tamam," dedi sıkıştırmayı bırakıp. "Gel öpeyim." Beni kendine çekip hemen bir öpücük bırakırken donakaldım. Bana bakıyordu, gözlerimin tam içine ama bir tepki veremiyordum. 

"Çok tatlısın." Başını yana eğip bıraktığı manzaradan keyif alırken gözlerimi kaçırdım. "Neden öyle öpüyorsun beni bir anda?" Çok sakin bir ses tonuyla sormuştum, normal bir şey soruyormuş gibi.

305 | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin