Ben geldiiimmm!!
Merhaba okurcanlarım! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir, ben iyiyim teşekkür ederim.
Sizlere upuuuzzzuuunnn bomba bir bölümle geldim!!
Umarım özlediğiniz bir anda, çok bekletmeden gelmişizdir! Biz sizleri çok özledik.
Sizden bol bol yorum bekliyorum okurcanlar!
Satırarası yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyor, okuyan gözlerinizden öpüyorum..
Uzatmadan sizleri bölüme davet ediyorum, keyifli okumalar!
-Kusurlarım olduysa affola!-
Bölüm arasında;
Kazım Koyuncu- Koçari
---...---
Derin'den;
Abimin Gökçen'i alıp dışarı çıkmasıyla evde temizlik furyası başlatmıştım. Ayşe'nin yokluğu, Ali'nin deliliği, abimle Gökçen'in nişanlıyız biz tripleri ve Savaş'la ilerlettiğimiz ilişkinin bir diğer ayı son buluyordu. Nişandan sonraki bir buçuk ay içerisinde her şey çok sakin ilerliyordu. Ali'nin Ayşe yokluğunda delirdiği ve abimle Savaş'ı çıldırttığı anlar dışında tabi. Ali'yi o kadar iyi anlıyordum ki. Savaş'ın varlığından haberi olmadığı bir aşkla kutsandığı ve benim onu uzaktan sevmelerimin canımı yaktığı günler çok şükür geride kalmıştı ama sonuçta acısı hala hislerimde mevcuttu.
Son olarak odamı topladıktan sonra market alışverişine gitmek için hazırlandım. Düğün bir ay sonraydı. Yediğime içtiğime dikkat etmeye başladığım için detoks yapmaya devam ediyordum. Abur cubura düşkün olmadığım için bu duruma çabuk uyum sağlayabildim tabi. Üstümü değiştirdikten sonra ayakkabılarımı giyerek çıktım.
Gökçen ve abim ev tutma telaşına düştükleri için kendilerini pek göremiyordum. Zaten nöbetlerden sonra o kadar yorgun oluyordum ki Gökçen evde olsaydı da bir şey değişmeyecekti. Gözüm onu pek görmüyordu yorgunluktan.
Marketin olduğu sokağa girdiğimde çalan telefonumla duraksayıp cebimden telefonu çıkarttım. Gökçen arıyordu.
"Efendim kuzum," diye açtığımda meraklı sesini duydum.
"Neredesin Derin, eve geldim ben."
"Markete geldim şimdi, bir şey istiyor musun?" diye sorduğumda düşündüğüne dair sesler çıkardığını işittim.
"Çekirdek yok galiba, al da akşam balkonda oturup çitleriz."
"Ya Gökçen!" diye gülerek isyan ettiğimde ofladı. "Bir ay sonra düğünün var düğünün! Sivilceli bir suratla mı gelinlik giyeceksin?"
Her çekirdek çitlediğimiz günün sabahında yüzünde minik sivilcelerle uyanıp bir daha yememeye tövbe ediyordu. Ama tövbesini bozması diğer çekirdek seansına kadar sürüyordu. Tam bir çekirdek bağımlısıydı.
"Aman iyi be! Tam görümcesin yemin ederim tam!"
"Aşk olsun," dedim alınmış gibi. "Nerede gördün görümcelik yaptığımı?"
Marketin kapısını açtığımda gülen sesi kulağıma geliyordu.
"Çekirdek almayarak görümcelik yaptın işte! Neyse geç kalma, çabuk gel."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan-ı Elzem
General FictionVATAN nedir ? -Vatan ; yiğitlere cennet kokusu, hainlere cehennem korkusudur. HUDUT nedir ? -Vatan'a namustur. BAYRAK nedir ? -Vatan'ın şerefi, hududun hilali, bir fedainin yüreğidir. Ben askerim ; yüreğim BAYRAK, namusum HUDUT, cenneti...