Ben geldimmm !!!Öncelikle merhaba canlarımm nasılsınız iyisiniz inşallahhh ?
Bu bölüm kısa oldu canlarım ! Çünkü üç parta böldüm biliyorsunuz. Ve Alparslan'ın itirafını yakan Gökçen'le karşı karşıya kalacaksınız benden demesiii !!
Bu hafta iki bölüm yayınladım. Bu da benden size hediye !
Yorumlarınıza, beğenilerinize, desteklerinize sonsuz teşekkürler !!
Geçiş bölümü gibi oldu bu yüzden beğenmezseniz anlarım. Yine de yorumlarınızı bekliyorum bu bölüm hakkında.
Şimdi bölümle sizi başbaşa bırakıyorum ! Keyifli okumalar canlarım !!
MULTIMEDİA NEŞET'İN SÖYLEDİĞİ TÜRKÜ ☺️
{•}{•}{•}
" O bizim kavuşmalarımız ah yârim mahşere kaldı."
(Bölüm arasında....)
{•}{•}{•}
Alparslan, Ali ve Savaş, Savaş'ın odasında görev yerlerini konuşup bir yandan da Ali'yi madara ederlerken Gökçen de Alparslan ve Ali'nin odasında, bu sefer dayısının yattığı yatakta bağdaş kurmuş halde kitap okuyordu.
Tabi ki kendini okuduğu kitaba veremiyordu. Çünkü aklı Alparslan ve onun gözlerindeydi. Odada ki gırgır şamatadan sonra onun bakışını hala unutamıyordu.
Derdi neydi acaba ?
Dert mi lazım o deliye Gökçen ! Adam kafasına ne eserse onu yapıyordu !
O da doğru diye düşündü Gökçen ve iç sesine katıldı. Bu karakol ona yaramamıştı. Hala burada 5 gün daha kalması gerekiyordu ve bu yasal bile değildi ! Sonuçta burası misafirhane değil Allah'ın unuttuğu dağların arasına konumlanmış ve her an saldırıya açık olan bir askeriyeydi.
Daha fazla oturmaya dayanamadı ve kendini Alparslan'ın kokusuyla harmanlanmış odadan dışarı attı. Dayısının odasının kapısının kapalı olmasını fırsat bilerek karakolun bahçesine çıktı. Temiz havayı içine çekerken üzerine giydiği hırkanın önünü kapattı ve kollarıyla vücudunu sardı. Hava güneşli olsa da çok esiyordu. Şırnak'ın rüzgarı insanın içini titretiyordu. Kaldı ki bu havada bile geceleri eksi onu görüyorlardı.
Bahçenin ortasına doğru geçerken yerdeki pislikleri toplayan ve toplarken de söven Fatihle Metehan'ı gördü Gökçen. Kaşlarını çatarak yanlarına gitti.
Mıntıka mı yapıyordu bunlar ?
Peki niye sadece ikisi yapıyordu ?
Yanlarına iyice yaklaşırken Metehan'ın sinirli halinin Fatih'in espri konusu olduğunu anladı Gökçen ve tam arkalarında durarak onları dinlemeye başladı. Zaten kulak kabartmasına gerek yoktu çünkü Metehan hayli gür çıkan sesiyle sakınmadan sözlerini söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan-ı Elzem
General FictionVATAN nedir ? -Vatan ; yiğitlere cennet kokusu, hainlere cehennem korkusudur. HUDUT nedir ? -Vatan'a namustur. BAYRAK nedir ? -Vatan'ın şerefi, hududun hilali, bir fedainin yüreğidir. Ben askerim ; yüreğim BAYRAK, namusum HUDUT, cenneti...