Biliyorum biliyorum, çok beklettim. Ama inanki sebeplerim vardı.
Öncelikle şehir dışına taşındım. Yani okulum şehir dışında olduğundan dolayı taşındım. Taşınma telaşını bilen bilir o yüzden detayını anlatmayacağım.
Tek başımayım yani ailemden ayrı yaşıyorum ve alışma sürecim oldu. Okula ve şehre alışmak, o tempoya ayak uydurmak derken baya bir vakit geçti.
Burayı biraz ihmal ettim. Çok özür dilerim gerçekten ama inanın bende böyle olmasını istemezdim. Elimde olmayan değil ama elimde olan sebepler olsa da vaktim yoktu inanın.
Vakit buldukça yazmaya çalıştım ve bitirdiğimde bekletmeden atayım dedim.
Sabrını yitirmeden bekleyen ve her daim desteklemeye devam eden okucanlarıma çok ama çok teşekkür ediyorum !
Hepinize çok teşekkür ediyorum. Beklemeyi sevmemeniz doğal. Kimse sevmez.
Vatan-ı Elzem, sizsiz yarım kalır, o yüzden yarım kalmayalım. Eksikliğinizin hissedilmeyeceği güzel günlere ve güzel bölümlere merhaba diyelimmm..
Neyse, çok konuştum bilmiyorum, bu kadardı diyeceklerim.
E hadi buyrun bölüme o vakit ;
-Kusurlarım olduysa affola !-
BUNU DA BIRAKIYORUM BURAYA !!!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
#GöktürkçeArmamaDokunma!
Gökçen'den ;
Hayat hiçbir zaman bize ne yapacağımızı söylemez. Biz ona neler yapabileceğimizi gösteririz.
Bunun kaderle alakası yok.
Seçimlerimiz hayatımıza yön vermemizi sağlar ve biz seçimlerimizi sonuçlarıyla kabul ederiz.
Ben Fırat'ı hayatıma alarak seçim yapmıştım. Ama seçimimin bedelini onun düğününde; sevdiğim adamın kollarında dans ederken ödemeyi bırakmıştım.
Alparslan...
Bu hayatta ki umudum ve yaşam arzum.
Bir anda çok bağlanmamın yanında, bir anda da çok sevdim.
