Kontinuar koşarak odasına çıktı ve pencerenin önünde duran Sedayı belinden kavrayıp kendine çekti. Sonra onu omuzlarından tutarak sirkip:
- Ne yapıyorsun!?
Bunun karşılığında Seda hiç bir şey yapmıyor boş boş bakıyordu. Kontinuar onun yanaklarını avuçları arasına alarak:
- Hey...iyimi....(Sedanın yüz sıcaklığını kontrol edip)Ateşin mi var senin?...
Sedanı kucağına alıp onu yatağa yatırdı ve baş ucunda oturup saçlarını okşadı.
Sonra cebinden telefonu çıkarıp, numara çevirdi:
- Alo? Doktor, karımın ateşi var. Hangi ilaç onun ateşini düşürür?........Tamam.... sizi alması için adam yolluyorum.
Telefonu kapatıp, başka bir numara çevirdi:
- Murat dosyaları Ferhata verdin mi?
+ Evet abi, yola çıktı.
- Tamam, şimdi adamlardan birine söyle şehirden doktoru getirsinler. Seda iyi değil.
+ Tamam abi...
Kontinuar telefonu kapatıp komodinin üstüne koydu ve kalkıp bir bezi ıslattı. Sonra da Sedanın alnına koyup, onun ateşini düşürmeye çalıştı.
Böylece yarım saat geçiyor. Kontinuar doktor gelene kadar Sedanın ateşini düşürmek için elinden geleni yaptı. Doktor geldiğinde de kenara çekilip onu muayene etmesini bekledi. Doktor muayene edip bitirdikten sonra eşyalarını topladı.
Kontinuar:
- Doktor noldu? Neden ilaç falan vermiyorsunuz? Karım böyle ateşli ateşli mi kalacak?
- Ona normal ateş düşüren ilaçlardan veremem efendim.
- Neden?
- Çünkü karınız bir haftalık hamile. Bu ilaçlar bebek için tehlikeli.
Kontinuarın göz bebekleri büyüyerek:
- Neeee?
(20 dakika önce Kaan)
Kaan dizleri üstüne çöküp:
- Ne yapacağım........ (gözleri dolarak) Hayır...hayır... Simayı kaybettim...Onu da kaybedemem...- Diyip ayağa kalktı. Tam odadan çıkacaktı dolabın içinden ses geldi. Kaan durup geriye döndü ve şüpheli gözlerle yavaş yavaş dolaba yaklaştı. Sonra dolabı aniden açıp, içine baktı.
Dolabın orta rafında elbiseler arasında oturup saklanan Efseri görünce şaşırıp kaldı. Kız korkudan tir tir titriyordu. Kaan elbiseleri kenara çekip Efsere sarıldı:
- Burdamıydın? Sana bir şey olacak diye çok korktum... İyimisin?
Efser Kaana sıkıca sarılıp, hüngür hüngür ağladı.
Kaan:
- Sana zarar vermedi değil mi?
- Ha-hayır...
- Ne oldu peki?
- Bi-bilmiyorum sadece senin kılığına girip benim duygularımla oynadı...
- Oh....Çok şükür... Ağlama...Tamam...Geçti...
- Keşke bana zarar verseydi de benim le oynamasaydı...
- Ne yaptı ki?
- Senin kılığın girip, bana beni sevdiğini söyledi...
Kaan çenesini okaşayarak derin nefes aldı. Sonra gözlerini kaçırıp:
- Oyun oynamamış ki doğruyu söylemiş...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙴𝚜𝚊𝚛𝚎𝚝 𓆩ᥫ᭡𓆪
FantasyHikaye cinsellik, korku, cin, mafya ve şiddet içerir. 18 yaşdan küçükseniz psikolojinizi etkileye bilir. Hikaye hakkında tek söyleyeceğim: Aşk beyinde başlar ama kalpde yaşanır. Yani beyin unutsada, kalp tanır sevdiğini💞 Daha detaylı bilgi için hi...