𝙴𝚜𝚊𝚛𝚎𝚝 𓆩ᥫ᭡𓆪

𝟛𝟘 𝔹𝕠̈𝕝𝕦̈𝕞

Ortam zaten gergindi. Sedanın bedeninde olan iftirin sözlerinden sonra dahada işler kötüye gitmişti. Dihye ani hareketle Sedanın kolundan tutup, yatağa yatırdı. Sonra Cininin gelmesini bekledi. Cin bir anda odada belirince ona:

- Hemen bana halat getir!- dedi.

İfrit Sedanın vücudunda iğrenç sesiyle:

- Bıraaaak beniiii!!!

Dihyenin cini hemen bir halat getirip ona Sedanı yatağa bağlamakta yardım etti. Sonra Dihye Kuran-i Kerimi getirip onun başı üstünde okumaya başladı.
Sedanın vücudunda olan ifrit acı dolu haykırışlarla bağırmaya başladı. Dihye:

- Karımın yerini bana söyle yoksa seni yakarım!

Yerinde çırpınarak kahkaha attı:

- Boş ver onu, ben varım!

Dihye bunun ardından yine dualar okumaya başkadı. Böylece yarım saat geçiyor ama ifrtit acı çeksede inatla direniyordu. Sonunda bu işkencelere dayanamayıp:

- Duruuuun!!!

- Tamam, durdum.( Kuran-i Kerimi kapatıp komodinin üstene koyarak) Şimdi beni karımın yanına götürecek misin?

- Ben götüremem seni... o kadar güçlü değilim.

- Emin misin?

- Yapma.... Doğruyu söylüyorum sana...

Dihye cinine dönüp:

- Sedayı oradan nasıl bulabilirim?

- Sizin oraya oraya gidip aramanız gerekir...bence Cuma cin padişahı sizi oraya götüre bilir.

- Ee? Ne duruyoruz o zaman? Gidelim!

- Efendim....Durun. Bunu iyi düşünün... Çünkü, siz Efsel-i Safiline girerseniz bizden biri olursunuz...

- Ne? Ya Seda? O artık cin mi?

Sedanın vücudundaki ifrit kahkaha atarak:

- Vay bee! Aşka bak! Cin diyor sende cin olacaksın, ilk düşündüğü şey karısı...bir bizi mi böyle seven olmadı be?

Cin:

- Lütfen 1 dk için kapa çeneni!

- Tabi, susarım...Ama susturan sen olursan!

- Töbeeee! (Dihye ye dönüp) Efendim, karınızın parmağında yüzük vardı. O yüzük onun ruhunu korur. O yüzden ona bir şey olmaz... Ama siz bizden biri olursunuz...

- Umrumda, değil... Ne pahasına olursa olsun, onu oradan çıkarmam gerek...

İfrit:

- Vah vah, bırak şu karıyı gel beni sev.

Dihye:

- Sende bir karar ver! Kulyasamı yavşıcan yoksa bana mı!?

- Eee...İkinizide kocam yapcam! Önce cinle evlencem sonrada seni onun üstüne kuma getircem.

- Alllaaaahııım deliriceem! ( Cinine bakıp) Gel yardım et, şu ifriti karımın vücudundan çıkaralım.

- Efendim, eğer onu çıkarırsak gidip Senyor ve Efsere tüm konuştuklarımızı söyleyecek. Bu yüzden onu bu odaya hapsetmek gerek. En azından karınızla dönene kadar....

- Doğru. Bu ifritin yanında dur, gidip mum falan getireyim.

Dihye o kadar çok endişeliydi ki, Cinin cevabını beklemeden odadan koşarak ayrıldı. O çıkınca da ifrit kahkaha atarak: