İntihar (Düzenlendi)

14. Bölüm: İddia

Düzenlendi.

Multimedia Arya (ve giydikleri), Aras, Selen, Doruk, Rüzgar.
Britney Spears & Iggy Azalea- Pretty Girls (remix)

Cüneyt Abiyle evi görmemizin üzerinden dört gün geçmişti. Kolilerin arasından geçip salonda yetim kalmış koltuğuma oturdum. Yaklaşık 5-6 yıldır bu evdeydim ve bu evi seviyordum. Komşularımı da seviyordum. Ama seviyordum. Seviyorum diyebilmeyi isterdim ama bu kolay bir durum değildi. Bana söylediği sözler ağırdı. Üstelik haketmemiştimde.

Zilin çalmasıyla yerimden kalktım ve kapıyı açtım.  Nakliyeciler gelmişti. Onlar içeri geçip kolileri alırken Rüzgar ve Selen de geldi.

"Evi çok merak ediyorum, bahsettiğin kadar muhteşemdir umarım."

Selen'e gözümü devirmekle yetindim. Sırıtıp "Görceğiz." dedim. Kapıdan giren kişiyle bakışlarımız orayı bulmuştu. Bu kapıyı niye kapatmıyoruz ki? Kolileri taşımaları için.
Bravo iç ses. Yine çok zekisin bakıyorum.

Aslı yanımıza gelip bana sarılmaya kalktığında bir adım geri gittim. Boğazını temizledi.

"Ben hata yaptım, söylediğim sözler için de çok pişmanım. Nolur gitme, sen benim küçük kardeşim gibisin."

Bana keşke ölseydin diyen insan şimdi gitmemem için mi yalvarıyordu? Rüzgar Aslı'nın kolunu tuttu ve kapıya doğru çekti.

"Bugüne kadar abla dedik, sevdik saydık. Madem kardeşin olarak görüyordun bir kaç günlük yetme için olur olmadık sözler söylemeyecektin. Şimdi defolup gidebilirsin."

Rüzgar tıslar gibi konuştuğunda Aslı ağlayarak merdivenlerden çıktı. Yaklaşık 50 yaşlarında olan nakliyeci yanıma geldi.

"Abla bitti, şimdi diğer eve taşıyoruz."

Abla mı demişti o? Ne ablası be ben senin kızın yaşında olacak kadarım demek istesemde söyleyebileceğim tek kelimeyi söyledim. Hadi tahmin edin ne o kelime? Tahmin etmesi ne kadar da zor değil mi? Sizi sizi.

"Tamam."

Rüzgar neşeli haline bürünüp Selen'in ve benim kolumdan tutup çekeledi.

"Hadi Arya evi çok merak ediyorum."

Bu hareketini küçük bir çocuğa benzetsemde gülümsedim ve peşinden gittim. Apartmandan çıkınca otoparka gittik ve arabaya bindik.

---

Bahçe kapısını açtığımda Rüzgar ve Selen'in ağzı da açılmıştı. Onların bu hallerine gülerken ellerimi çenelerine koyup yukarı ittirdim. Selen konuşmaya başladı.

"Burası mükemmel!"

"Ne mükemmeli be! Çok mükemmel!"

"Saçmalama Rüzgar! Çok çok mükemmel!"

"Asıl sen saçmalıyorsun Selen! Çok çok çok mükemmel!"

Tatlı atışmaları bana komik gelse de sanırım susmaları lazımdı.

"Tamam yeter!"

İkiside gülerek susarken kapıdan çıkan nakliyeciye başımla selam verdim. Evin içine girdiğimizde ikiside merdivenlerden tırmanmaya başladı. Yaklaşık 10 dakika sonra aşağı indiklerinde aşağı inen merdiveni farkettiler. Koşarak aşağı indiklerinde bende peşlerinden indim.

"Oha Arya evinde spor salonu ve sinema mı var?!"

---

Aşırı tepkiler verdikten sonra biraz oturup gitmişlerdi. Rüzgar dudaklarını büküp, ayaklarını sürüye sürüye burada kalmaya direnirken Selen kollarından çekelemişti. Canım sıkıldığında spor salonuna gitmek için merdivenlerden indim. Ortadaki kum torbasını görmemle dolapları karıştırdım. Türlü spor malzemeleri bulunan dolaptan ele sarılan bandajı bulduğumda bandajı elime sardım. Üzerim rahat olduğu için direk kum torbasının yanına gittim. Bir yumruk savurduğumda hıncımı almak ister gibi bir daha vurdum. Yumruklarımı sıralarken elim kum torbasının içine göçtü ve yırtık yerden kumlar akmaya başladı. Kum torbasının yırtılmasına mı şaşırsam içinden böyle kum çıktığına mı şaşırsam bilemedim.