Düzenlendi.
Bölümün başlığına göre biraz geç geldi bölüm ama kusura bakmayın. Hiç vote gelmiyor ve bütün yazma isteğim yok oluyor. Lütfen bu bölümde, bana yanımda olduğunuza dair bir ipucu verin.
Hepinizin yeni yılını kutlarım! Umarım sevdiklerinizle dolu, mutlu, huzurlu, sağlıklı bir yıl geçirirsiniz. Sevdiğiniz beyden mesaj alır, mutluluktan havalara uçarsınız İnşallah. Yeni yılın hepimize iyi, yeni ve güzel şeyler getirmesi dileğiyle.
Bu yazdığım en uzun bölümdü!!Multimedia Deniz.
3. resimde Arya ve Aras (temsili).Yankı evden ayrıldıktan sonra Selen ve Doruk'un ardı arkası kesilmeyen sorularına cevap vermiştim. Günün yorgunluğuyla sıcak bir duş alıp kendimi uykunun kollarına bırakmıştım. Ve çok zeki ben, saçlarımı kurutmayı unutmuştum. Şuan da yatağımda oturur vaziyette, müthiş bir boğaz ağrısıyla yatıyorum. Travesti gibi çıkan sesimi de unutmayalım. Sanırım biraz ateşim de vardı. Elimi alnıma götürüp ateşimi ölçmeye çalıştım. Yalnızlık böyle bir şey sanırım arkadaşlar, kendi ateşinizi kendiniz ölçersiniz. Ateşim olup olmadığını anlayamayıp, çaresiz bekleyişime devam ettim.
Yaklaşık 1 saat sonra gelen anahtar sesiyle direnmeye bir son verip gözlerimi kapattım. Gelen kişi bakardı artık bana. Odanın kapısı açıldığında içeri Aras girdi.
"Küçük kızım? Noldu sana?"
Yanıma gelip ellerini yanaklarıma koydu.
"Yavrum senin ateşin var."
Boğazımı temizleyip fevkalade sesimle konuştum:
"Evet, herkes ateşli olduğumu söyler."
Aras önce güldü ve ardından kaşlarını çatıp yüzüme baktı.
"Herkesten kastın ne Arya? Kim sana ateşli olduğunu söyleyebilir?"
Travesti sesimi tekrar düzeltmek amacıyla öksürdüm ve boğazımı temizledim.
"Şaka yapmıştım ama yine de sen bilirsin. Şimdi beni iyileştir."
Gülümseyip üzerimdeki yorganı kaldırdı.
"Ya üşüyorum ama napıyorsun?"
"Öyle durursan ateşin yükselir. Şimdi o yorgana dokunma ve uslu bir kız olup beni burda bekle."
Kafamı aşağı yukarı salladım ve üşümediğimi düşünerek gözlerimi kapadım. 5 dakika sonra Aras elinde ateş düşürücü ve soğuk algınlığı ilacı olduğunu düşündüğüm hapları avucuma bıraktı ve suyu diğer elime verdi. Hapları acıyan boğazımdan dolayı zorlanarak da olsa yuttum.
"Biraz uyumaya çalış, bende sana çorba yapayım."
"Ne? Çorba mı? Sen mi?"
"Evet. Olamaz mı?"
"Olur da, zehirleyedebilirsin güvenemiyorum."
"Yerken yanlışlıkla parmaklarınıda yutunca hatırlatırım bunu sana."
"Evet en son yemek yaptığınızda sonum hastane olmuştu."
"Patlıcana alerjin olduğunu ne bileyim ben kızım? Ayrıca çorbayı çok güzel yaparım."
"İyi yap madem."
Aras gülümseyerek odadan çıktı. Umarım zehirlenmezdim.
Gözlerimi kapatıp uyumaya çalışsam da üşüyordum. Örtüyü azıcık üzerime çeksem nolurdu? Azıcık. İç sesimi dinleyip örtüyü belimi geçmeyecek şekilde örttüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihar (Düzenlendi)
RomansaOnun için tek çözüm intihardı. Elbette başka çözüm yolları da vardı. Önüne atladığı arabayla hayata gözlerini yumacaktı belki de. Yine yaşamın pürüzlerine takılmıştı işte, yine bu hayattan kayıp toprağın altına gidememişti. Arya. Mavi Kuş'un Küçük...