Düzenlendi.
Umarım beğenirsiniz.
Gözüme girmeye çalışan ışıklarla uyandım. Bu perdeyi kim açtı? Hırsız eve girip perde açmayacağına göre Selen açmıştı.
Yataktan kalkıp, üzerindeki örtüyü düzelttim. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve saçlarımı yukarıdan topladım. Pijamalarımı çıkarmaya gerek duymamıştım. Sonuç olarak evde çekinmem gerekecek birisi yoktu. Hoplaya zıplaya salona girdim. Gördüğüm şeyle olduğum yerde kaldım. Aras tekli koltukta oturmuş telefonuyla uğraşırken Aslı Abla ikili koltukta oturuyordu. Ve yanındada Berk oturuyordu.
"S-siz-"
"Aa Arya uyandın sonunda. Gel bak bu erkek arkadaşım Berk. Daha önce tanıştıracaktım da fırsat olmadı."
"Ne!?"
Berk'in bakışlarını aldırmadan yan tarafta oturan Aras'a döndüm. Şaşkın gözleriyle beni izliyordu. Herşeyi söylersem Berk burdan sağ çıkamazdı ve Aslı Abla gerçekten üzülürdü. Of hadi ama!
"Siz tanışın ben bir su içip geliyorum."
Dolan gözlerimle Berk'e döndüm.
"Evimden defol!" Sadece salonda duyulabilecek bir sesle bağırdım. O sırada Doruk içeri girdi ve olduğu yerde kaldı. Akan gözyaşlarıma aldırmadan Berk'in suratına bir yumruk çaktım. Acımış olmalıydı ki ağzından acı dolu bir imleme çıktı. Ardından şaşkınca bana baktı ve yerini kızgın bakışlarına çevirdi. Aras ve Doruk hala şaşkınca bana bakarken kolumda bir el hissettim.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"
Sesin sahibine baktığımda Aslı abla olduğunu gördüm. Kaşlarını çatmış ve bağırıyordu.
"Karışma. Hiçbir şey bilmiyorsun."
Sakince söylediğim sözlerin ardından elini beline koydu ve sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.
"Hiçbir şeyi bilmiyorum ha? Yalnızlığın sana ağır geliyor ve intihara kalkışıyorsun. Ölmek sana kolay geliyor ve annenin babanın yokluğunda hayatını düzene sokmak yerine intihara kalkışıyorsun."
Kapı açılınca duraklamak zorunda kaldı. Rüzgar gelmişti.
"Yalnızlığın seni o kadar sürüklemiş ki bizim ilişkilerimizi bile kıskanıyorsun. Bunu yaşına falan da vermiyorum. Gözümde şu anda o kadar acizsin ki. Hala intihar etme şansın varken bir kez daha denemelisin. Keşke-.."
"... Keşke ikincisini deneme şansını elde etmeseydin."
Söyledikleriyle dolan gözlerimden bir damla aktı. Koltuktaki çantasını aldı ve gitti. Berk bana biraz pişman, biraz şaşırmış bir ifadeyle baktı ve o da Aslı ablanın arkasından gitti.
Kapıdan çıkacakken Rüzgar yılların hıncını almak istercesine suratına yumruğu geçirdi. Daha fazlasını hakediyordu belki de. Daha fazlasını ben çektirecektim ona.
Gözyaşlarımı sildim ve odama gittim. Siyah taytımı ve mor askılı badimi giydim. Spor çantama havlumu, yedek kıyafetimi ve tarağımı koydum. Odamdan çıktım ve dış kapıya ilerledim. Kapşonlu ceketimi giydim ve spor ayakkabımı dolaptan çıkardım. Evden çıkarken Rüzgar kolumu tuttu.
"Hayır Arya, gitme oraya. Geç otur içeri güzelim."
"Gideceğim Rüzgar. Şimdi kolumu bırak ve içeri gir."
Yanında Selen belirdi ve gözleri elimdeki çantaya kaydı.
"Hayır dedim gitmeyeceksin. Geç içeri."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihar (Düzenlendi)
RomansaOnun için tek çözüm intihardı. Elbette başka çözüm yolları da vardı. Önüne atladığı arabayla hayata gözlerini yumacaktı belki de. Yine yaşamın pürüzlerine takılmıştı işte, yine bu hayattan kayıp toprağın altına gidememişti. Arya. Mavi Kuş'un Küçük...