20. Bölüm: Kırgın

222 14 3
                                    

Düzenlendi.

Multimedia Arya.
Yüzyüzeyken Konuşuruz- Adam 

Eve gidince Aras da babasının yanına uğrayacağını söyleyip gitmişti. Ve giderken 'seninle konuşacağız' temalı bakışını atmayı unutmamıştı. Yankı benimle birlikte gelmişti. Ona herşeyi anlatmamı istiyordu. Anlatacaktım da. Tam olarak kabul edemesemde o benim abimdi. Bunu sözlü olarak ifade edemesemde öyleydi. Ona abi dediğim gün, hazır olduğum gündü.

Yankı evi görünce şaşkınlığını gizleyememişti. Bende ilk gördüğümde böyle olmuştum.

Ona babamın ölümünden bu yana olan her şeyi eksizsiz anlattım. Berk'i öldüreceğinden bahsederken dayıma teşekkür ediyordu. Annesinin nasıl böyle bir şey yaptığını söylüyordu. Ve bir daha onu affetmeyeceğini de.

"Benim için böyle bir şey yapmak zorunda değilsin. O senin annen."

"Ve sen benim kardeşimsin. Saçının bir teline zarar gelmesine izin vermem."

O an içimden ona 'Abim' diyip sarılmak gelse de henüz değildi. Söyleyebileceğim en malca şeyi söyledim:

"Teşekkür ederim."

------

"İstersen burda kalabilirsin. Yeterince büyük ve fazladan bir sürü oda var."

Gamzelerini belli ederek gülümsedi.

"Şimdi rahatsızlık vermiyim. Hem arkadaşım bekliyor beni."

"Sen bilirsin. Ama istediğin zaman gelip kalabilirsin. Kaldığın yer kira mı, senin mi?"

Garip bir bakış atıp konuştu.

"Kira."

"Dayımın bir kaç tane evi var. İstediğini alabilirsin, ya da buraya da taşınabilirsin."

Bakışları değişmişti. Sanırım ilk kez bu kadar soğuk bakıyordu. Ve ses tonuda bir ton kararmıştı.

"Gerek yok."

"Sanırım beni yanlış anladın. Ev geçindirmenin zor olduğunu biliyorum. En azından omzundan bir yük kalkar. Bak ben sahip olduğum şeylerin hiç birini haketmedim. Ama sen de dayımın yeğenisin ve babamın da oğlusun. Onlar senin varlığını bilmeden yaşadılar ve bıraktıkları şeyleri sen de hakediyorsun. Bu yüzden lütfen gurur yapma. Sahip olduğum şeyler aynı zaman da senin de."

Kızaran gözlerini yere çevirdi ve boğazını temizleyip gözlerime baktı.

"Sen her şeyin en iyisini hakediyorsun."

---

Yankı'yı sonunda ikna edebilmiştim. Şimdilik masraf çıkarmak istemediğini, ay sonuna doğru yanıma yerleşebileceğini söylemişti. Sanırım yanıma taşınacak olması beni daha çok sevindirmişti. Ona yakın olmak istiyordum. O benim öz abimdi.

Kapının ısrarla çalınmasıyla oturduğum koltuktan kalktım ve kapıya doğru ilerledim.

Kapıyı yumruklamaya devam ediyordu her kimse.

"Patlama be geldim!"

Kapıyı açtığımda karşımda bir adet Rüzgar duruyordu. İçeri geçti ve kapıyı kapattı. Kaşlarını çattı ve yüzüme baktı.

"Ne zaman söyleyecektin?"

Sesi sakin olmasına rağmen bu, Rüzgar'dan beklenmeyecek bir ciddilikti.

İntihar (Düzenlendi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin