30. BÖLÜM

7.2K 620 71
                                    

Dilim lal olmuş sadece anlamaya çalışıyordum. Ben ondan hiçbir zaman böyle bir şey beklememiştim, bekleyemezdim de zaten, bazen düşünüyorum ve yanlış yaptığımı anlıyordum. Keşke hiç dönmeseydim, keşke hiç görmeseydim keşkelerim içimde çoğaldıkça huzursuzlanmaya başladı. Kafam karışmıştı, ne diyeceğimi bilmeden dinliyordum onu.

"Ben çok ciddiyim" dedi birden, ciddiydi her halinden belliydi bende anlamaya yordum kendimi.

"Sen kendinde değilsin" dedim sakin olmak için gülümsemeye çalıştım. Elimi tutup beni engelledi, ona bakmam için beni zorluyordu sanki.

"Çok ciddiyim Derya" dedi yavaşça, ciddiyeti beni korkutuyordu. Ona bakmamaya çalışarak elimi önce kurtarıp alaycı bir şekilde gülüp hatta kahkaha atarak başımı iki yana salladım.

"Yok, yok sen delirmişsin"

"Delirme falan yok, ben zaten onun babası gibi hissediyorum. Daha fazlası olabilirim"

"Daha fazlası olmazsın Mahir" dedim sert bir şekilde, olamazsın diye tekrarladım içimden. Olmamalısın.

"Mahir olmaz" dedim sert bir şekilde u dönüşü yapmıştım ama bu onu rahatsız etmedi.

"Önce dinle ben araştırdım adli işlemler varmış ama hallederiz önemli değil ben zaten kendimi onun babası olarak hissediyorum. Çok daha fazlasıyım hatta. Onunla aramda olan şeyin kopmasını istemiyorum" dedi net bir şekilde dudaklarım o şeklini aldı ve ona bakındım.

"Senden bunu isteyemem, ayrıca sen onun babası olmazsın Mahir! İleride nasıl sorunlar yaşayacağımızı biliyor musun sen? Bilmiyorsun bilemezsin de zaten" dedim hırsla, bana kızmadı sadece sakinleştirmeye çabaladı. Bir ara miniğimin sesi duydum odasına çekilip onu kucağıma aldım. Terlemişti üzerini değiştirecekken Mahir kapıda belirdi.

"Derya" dedi sakince.

"Mahir lütfen gider misin?" dedim sakinliğimin son damlasıydı. Çiçek Mahir'i fark edip daha çok huzursuzlaşınca aramıza girdi ve onu kucağına aldı.

"Meleğim" dedi sessizce, sabırsızca ellerim her yerden çıkmış sarı saçlarıma gidip geldi. Hırsla ikisine döndüm ve bu hallerinin artık her şeyi etkilediğini bir kez daha kanaat getirdim.

"Mahir ailen buna izin vermez" dedim vazgeçmesi için.

"Onlara anlatırım" dedi sakince, bu sakinliği beni ürkütüyordu. Çiçek yeni yeni öğrendiği kelimeleri döküyordu Mahir'e. "Babba, bah beb bebe" Mahir kızımı bırakmadan yerdeki bebeği eline alıp ona uzattı.

"Bebeği sevdin mi Çiçeğim?" bir gülümseme bu evet olarak kabul ediliyordu. Mahir onu daha çok kendisine çekip şakaklarından öptü.

"Babalık davası uzun sürerse bile bir şekilde hallederiz-"

"Mahir hangi noktayı anlamıyorsun? Çiçeğin manevi babası olmana ses etmiyorum evet aranızdaki bağ çok özel farkındayım ama ileride nasıl problemler yaşayacağımızı biliyor musun sen?"

"Biliyorum, hepsini biliyorum" dedi net bir şekilde, bana çevirdiği kömür karası gözlerinden korkmaya başlamıştım. Bu kadar kendinden emin olması..

"Hayır bilmiyorsun, Çiçeğin hayatını nasıl etkileyeceği, ailenin sana kızacağını ve hayal kırıklığına uğrayacaklarını anlamıyorsun!"

"Hayal kırıklığından çok daha fazlasını yaşadılar zaten, Çiçeği korumak için gerekirse her şeyi karşıma alırım" odanın bir ucundan diğer ucuna sinirle yürüyüp ona bıçak biledim ama o kadar rahattı ki canlı canlı onu kessem sesi çıkmazdı bu hali beni daha çok sinir ediyordu.

UNUTULMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin