0.7

461 29 6
                                    

olabildiğince uzatmamaya çalışıyorum.

Jungkook dün gece sızdığı koltukta gözlerini açtığında gözleri direk dağınık salonunun soluk gri duvarında asılı olan saate kaydı. Saat 12'ye geliyordu. Aniden doğrulurken dağınık saçları yüzüne düşmüştü. Şaşkınlıkla etrafta telefonunu aradı.

Kanepenin altına baktı. Hızlıca eline aldığında Jimin'den gelen 10larca mesajı gördü. Bir eli sitemsizce kafasına gitmişti. Saçlarını alnından geriye taradı.

"Olamaz..." diye mırıldandı. Hızlıca ayağı kalkarken geniş koridorun sonundaki odasına gidip üzerini giyindi. Alarmını kurmayı nasıl unuturdu!? Kendi kendine söylendi. Evden alelacele çıkıp arabayı sürmeye başladığında ise telefonunu odasında unuttuğunu fark etti. Direksiyona hafifçe vurduğunda dilini sinirle ağzında gezdirip yanaklarına çarptırdı. Ne zaman acele etse hep sorun çıkardı. Bir şeyleri unutmaktan nefret ediyordu. 

Bu günün kötü geçeceği belliydi.

--- ---

Karakola vardığında acele ediyordu. İşlem şubesine doğru adımladığı sırada Jimin'i telefonu ile konuşurken gördü. Kendisini fark edince kapatıp yanına doğru gelmişti:

-"Neredeydiniz bu saate kadar? Merak ettim"
Jungkook henüz alamadığı uykusu ile ağır ağır gözlerini açıp kapatırken Jimin'e eliyle odasını işaret etti.

Koltuğuna kendini atarken başını geriye yasladı. Jimin masanın karşısında merakla kendisini süzüyordu. O daha 20'sine yeni girmişti ve Jungkook'un gözünde hala çocuk sayılırdı.

Kendisi bir kaç hafta sonra 26'sına girecekti.

-"Alarm kurmamışım"

-"Sizden beklemezdim...her şeyiniz programlıydı."

Jungkook sandalyesinde doğrulduğunda uyuşuk gözlerini masasında gezdirdi. Gözüne çarpan gri zarfı eline alıp Jimin'e baktı:

-"Bu ne?"
-"Onu bir adam bırakmış...öyle diyorlar."

-"Kim olduğunu bilmiyor musun?"

Jimin başını olumsuz anlamda sallayınca zarfa bir süre daha bakıp kenara koydu:

-"Gelişme var mı?"
Jimin bir süre düşündü:

-"Sanırım tahmin etmişsinizdir ama katilin genç bir adam olduğu kesinleşti"

-"Nasıl?"

Jimin kuracağı düşünceleri kafasında tarttı:

-"Kurbanın elinin izi olduğu o çıkmaz sokağın duvarında silik bir parmak izi daha bulduk. Kim olduğunu çıkaracağımız kadar net değil. Ama erkek ve 20'lerinde olduğunu anlamak için yeterli."

Jungkook elini çenesine koyduğunda bir süre ses çıkarmadan düşündü. Erkek olduğunu tahmin etmişti. Ama 30-40'larında olduğunu düşünmüştü.

-"Gülü ne yaptınız?"

Bu sefer soru Jimin'dendi. Jungkook düşünmeyi bırakıp başını kaldırdı. Koltuğu yavaş yavaş arkaya dönerken arkasında bulunan dolabın alt çekmecesini gösterdi:

-"Hepsi orada...13 tanesi"

Jimin başını sallarken çıkmak için izin istedi. Jungkook çıkıp arkasından kapattığı kapıyı izledi bir süre. Bugün yakınlarını sorgulamaya başlayacaktı. Okul arkadaşlarından başlamayı düşündü. Düşmanları olabilirdi. Onlar da yeni yeni yirmilerine giren insanlardı.

Dolabından kahve almaya yönelecekken gri zarfı hatırladı. Alıp açtı. El yazısıyla yazılmıştı ve oldukça güzeldi:

Çok uğraşıyorsun dostum. Sana üzülüyorum. Yerinde olsam bu kadar beceriksiz bir polisken işi bırakırdım. 

Mr. V's BunnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin