Sekiz

8K 299 102
                                    

Kısacık zamanda ufak adımlarla ilerliyoruz. Lütfen desteğinizi esirgemeyin. Bol bol yorum yapmayı ve yıldızı parlatmayı unutmayın.
Keyifli okumalar. ❤️

⭒⭒⭒

Herkesin hikayesi başkaydı. İnsanların sadece isimlerini biliyorduk, hikayelerini değil. Onları tanımadan, hikayelerini bilmeden yargılamakta o insana yapacağınız en kötü şeydi.

Ben de öyle yapmıştım. Barlas'ın hikayesini bilmeden onu yargılamıştım. Şimdi ise hikayesine ortak olmaya çalışıyordum. O ise beni ne kadar itebilirse o kadar geri itiyordu. Bende aynısını ona yapmıştım. Canı bu kadar yanmış mıydı? Nasıl görememiştim? Nasıl bu kadar kalpsiz olabilmiştim?

Hissizleşmiştim. Hislerimin farkına onunla varıyordum. Bana ölen hislerimi hissettirmişti. Kalbimin kan pompalamaktan başka bir işlevi olduğunu öğretmişti.

Eskiden etkilendiğim adamlar olmuştu, ben onları aşk sanmıştım. Atmayan kalbimi atıyor sanmıştım.

Ben onunla sevmeyi öğrendim. İlk defa birini sonsuz sevebilmeyi öğrendim. Onu seviyordum ve sevmek için bir sebebim yoktu. Sebepsizce sevmiştim.

İki parmağımın arasına sıkıştırdığım sigarayı dudaklarıma yasladım. Derin bir soluk çektim içime. Zehirli dumanı dudaklarımın arasından sisli havaya üfledim.

Saatler geçmişti Barlas gideli, ben hâlâ birlikte oturduğumuz yerde oturuyordum. Son sözleri kalbimde fütursuz bir acıya sebep olmuştu. Hava kararmıştı. Yağmur usul usul yeryüzüne dökülüyordu. Yeniden hasta olmak istemediğim için kalkıp gitmek istemiştim ama yerimden milim kıpırdayamamıştım.

Yağmur damlaları yüzümü ıslatıyordu. Yine de içimdeki ateşi söndürmüyordu. Barlas, kalbime öyle bir kor düşürmüştü ki geçmek bilmiyordu.

Sigaramdan son bir nefes daha çektim. Parmaklarımın arasında iyice küçüldüğünde ucunu yere bastırıp söndürdüm.

Dalgaların kayalara vurma sesi ve yağmur damlalarının sesinden başka bir ses geceyi doldurdu.

Çalan telefonumu cebimden çıkardım. Gözlerimi kısıp arayan kişiye baktım. Sena arıyordu. Yeşil tuşa basıp yanıtladım.

"Efendim?"

Sanırım mekandaydı, arkadan müzik sesi geliyordu. Bir kaç hışırtıdan sonra Sena'nın sesi duyuldu.

"Ne yapıyorsun?"

"Oturuyorum."

"Nerdesin?"

"Dışardayım."

"Hastasın Işık. Dışarıda ne işin var bu saatte?"

"Bilmeden bir suç mu işledim acaba, şuan sorguya alınıyorumda."

Dudaklarından bir kıkırtı döküldü. Onun gülmesiyle gülümsedim.

"Kalbimi çaldın bebeğim." dediğinde yüzümü buruşturdum.

"Bu demode şakayı yaptın mı gerçekten?"

"Neyse sen benim şakamı boşver, yanıma gel hadi."

Kaşlarım çatıldı.

"Bir şey mi oldu?"

"Yok, seni özledim ondan."

Ufak bir kahkaha attığımda onun da güldüğünü işittim.

"Sen bana mı yürüyorsun acaba?"

"Yürümüyorum, koşuyorum haberin yok. Aşkından deli divane oldum görmüyorsun. "

"Benim gözlerim kör bilmez misin?" dediğimde derin bir iç çekti.

𝑆𝑎𝑢𝑑𝑎𝑑𝑒 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin