On Yedi

7.7K 274 87
                                    

Selam bebeklerim! Üç bin okunma sayısına ulaştık!! O kadar güzel yorumlar yazıyorsunuz ki çok mutlu oluyorum. O yüzden lütfen yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyin.
Keyifli okumalar. 🫶

⭒⭒⭒

Boynumu gıdıklayan nefesle yerimden rahatsızca kıpırdandım. Huzurlu uykumu bölen bu hisle gözlerimi araladım. İlk başta gözlerimi kırpıştırarak nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Sonra göğsümün üzerindeki ağırlığın sebebine baktım.

Barlas, başını göğsüme yaslamış gözleri sıkı sıkıya kapalı uyuyordu.

Rüyada mıydım? Ben ömrümde böyle güzel rüya da görmemiştim ki.

Dün gece olanlar aklıma düşünce rüyada olmadığımı anladım. Ancak bir rüya olacak kadar güzeldi hissettiklerim.

Burnunu boynuma yaslamıştı, bir eli belime sarılıydı. Ben de kollarımı ona dolamıştım.

Yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım. Ömrümde uyuduğum en güzel uyku olabilirdi.

Ona biraz daha sarıldım. Her yerimi sarıp sarmalayan kokusunu doya doya soludum. Saçlarının üzerine bir öpücük kondurdum.

Bu hisler kalbimin bedenimden çıkacak kadar hızlı atmasına sebep oluyordu.

İçeriye vuran güneş ışıklarıyla sabah olduğunu anladım ama saatin kaç olduğunu bilmiyordum. Sehpanın üzerindeki telefonuma uzanmak istedim ama Barlas uyanır diye bu düşüncemden vazgeçtim.

Bıraksalar bir ömür böyle uyurdum.

Ama tabii ki bırakmadılar. Barlas'ın telefonu çalmaya başladığında anında gözlerimi kapattım ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım.

Barlas'ın kıpırdamasıyla bana daha çok sokulması bir oldu. Kalbim yerinden çıksın mı istiyordu?

Homurdandığını işittim. Belimi sıkı sıkı saran eli çekildiğinde boşluğa düşmüş gibi hissettim. Önce bedeni uzaklaştı benden, sonra kokusu. Yerimden kıpırdamamak için kendimi kastım.

Hâlâ çalan telefonunu yanıtladığında pür dikkat dinlemeye başladım. Aynı zamanda nefesimi düz tutmaya çalışıyordum.

"Efendim?" diyen mahur sesiyle yutkundum. Ben her sabaha onunla uyansam olmaz mıydı?

"Ne? Ne zaman? Bana niye hemen haber vermiyorsun? Geliyorum, bekle. Sakın çıkmayın dışarı!" diyerek telefonu kapattığında seslice küfürler sıraladı.

Gözlerimi kırpıştırırak açtığımda başını ellerinin arasına alıp ovuşturduğunu gördüm. Uyandığımı fark etmemişti ve sinirli solukları bütün odayı dolduruyordu.

"İyi misin? "dediğimde kafasını hızla bana çevirdi. Çatık olan kaşları daha çok çatıldı. Gözlerini kapattı ve alt dudağını sinirle dişledi. Büyük ihtimalle bana laf söyleyecekti ve kendini zor tutuyordu.

Hiç bir şey demeden yerinden ayaklandığında bende ayaklandım. Ne olduğunu gerçekten çok merak ediyordum. Onu bu kadar sinirlendiren neydi?

Kendimi tutamadım ve kalbimi kıracağını bilmeme rağmen tekrar sordum.

"Sana bir soru sordum. İyi misin? Bir sorun mu var?"

Öyle öfkeyle döndü ki bana bir anda onu tanımadığımı düşündüm.

"Sana ne?! Benden, sorunumdan sana ne?!"

"Sadece merak ettim." dedim sessizce.

"Etme! Dün gece yanlışlıkla burada uyudum diye hayatımda kendine söz hakkı bulma."

𝑆𝑎𝑢𝑑𝑎𝑑𝑒 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin