Selam bebeklerim! Yıldızı parlatmayı unutmayın. ✨
Keyifli okumlar. 💞⭒⭒⭒
Yalnızlığı seviyorum diyen her insan, aslında yalnızlığına ortak bulamadığı için yalnızdır. Kimse yalnızlığı hak etmez. Dünya'nın işleyişi bile iki türlüdür. Hayat iki kişiliktir. Herkes diğer yarısını arama telaşındadır.
Ben diğer yarımı bulmuştum. Yalnızlığıma ortak olacak kişi de oydu. Fakat onun için ben değildim.
Belki başkası vardı, kalbine aldığı başka biri vardı. Bunu düşünmek bile nefesimi kesti. Kahve gözleri dolu dolu olan gözlerimdeydi. Gözleri kısık, kaşları çatıktı.
"Ne yapıyorsun sen burada?" derken kelimeler ağzından zorla çıkıyordu.
Bu sefer benim kaşlarım çatıldı.
"Ağlıyorum." dedim dudaklarımı büzerek.
"Onu görüyorum. Niye ağlıyorsun?" dediğinde benden biraz uzaktaydı. İki adım attığında düşecek gibi oldu ama toparladı. Gelip tam dibime oturdu. Teni tenime değiyordu.
Bir tuhaftı.
"Öylesine." dediğimde bir kahkaha attı. Kaşlarım çatarak baktım. Sonra gülünce kısılan gözlerine baktım ve yutkundum.
Çok güzel gülüyordu. Öyle güzel gülüyordu ki gülüşünü alıp kalbime bastırmak istedim.
"Delirdin mi?" dediğimde dudaklarını birbirine bastırıp gülmeyi kesti. Yüzünü yüzüme çevirdiğinde aramızda az bir mesafe kaldı. Yüzü yüzüme çok yakındı.
"Delirdim."dedi fısıldayarak. Sonra hiddetle konuştu."Delirdim amına koyayım. Delirttiniz en sonunda beni!" dediğinde ağzım açık yüzüne baka kaldım.
"Aa delinin zoruna bak! Ben ne yaptım şimdi? Kendi kendime ağlıyorum burada sen geldin yanıma." dedim sinirle. Beni de sinirlendirmişti.
Yanaklarımdaki yaşları sildiğimde makyajımın aktığına emindim ama umursamadım. Ağlamam durmuştu.
"Gelmese miydim?"
"Gelmeseydin!" dedim sinirle.
Yüzünü yüzüme iyice yaklaştırdı. Nefesimi tuttum. "Ben sana hep gelirim Işık." dediğinde öylece kalakaldım. Alkol kokan nefesi yüzüme çarptı.
Bana uzun zaman sonra ilk defa Işık demişti! Ama sarhoştu...
"Artık gelmiyorsun ki. Ben sana bir adım atıyorum, sen benden on adım geriye kaçıyorsun." dediğimde başını önüne çevirdi. Bense hâlâ ona bakıyordum.
"Kaçmazsam, kendimden nefret edeceğim." dediğinde gözlerim acıyla kapandı.
"Kendinden nefret etmemek için benden nefret ediyorsun." dedim bir gerçeği dile getirirken. İnkar etmedi, nefret etmiyorum demedi. Hiçbir şey demedi.
"Sarhoş musun? Niye içtin bu kadar?" dedim dayanamayarak. Buna yüzsüzlük denmezdi değil mi? O gelmişti yanıma.
Derin bir nefes aldı. Öyle içli almıştı ki bende derin nefes aldım.
"Sığmıyorum hiç bir yere, sığınmakta istemiyorum kimseye. Bir seni istedim." dedi başını bana çevirirken. Gözlerimin en içine baktı. "Bir şeyler oldu sana anlatmak istedim. Yanında olmak istedim. Kendimle savaştım ve bu savaştığım en büyük savaştı. Ben bu savaştan mağlup çıkmadım." dedi başını iki yana sallarken. "Peki ama neden mağlup çıkmış gibi hissediyorum?"
Söylediği kelimeler kalbimin üzerine saplandı. Gözlerim doldu.
Bir şey diyemedim, diyemedi. Başımı önüme çevirdim. Saat gece yarısını geçmiş olmalıydı. Sokakta bizden başka kimse yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑆𝑎𝑢𝑑𝑎𝑑𝑒
Teen FictionBaşım Barlas'ın göğsüne düştü. Soğuktan donmuş burnumu sıcacık göğsüne sürttüm. Burası yuva gibi hissettiriyordu. Derin bir nefes aldım. Kokusu ciğerlerime doldu. Gözlerim kapandı. Son kez fısıldadım. ❝ Yangın düşmüş kor kor. Yanmış gönlüm yer yer...