Bugün bin okunma sayısına ulaştık!!
Umarım daha binlerce okunmaya ulaşırız. Çokça teşekkür ederim. 🙏🏻💖
Bölüme geçmeden önce size bir sorum var. Sizce haklı olan;Barlas mı?
Işık mı?
Yıldızı parlatmayı ve yorum yapmayı unutmayın! ✨
Keyifli okumalar.⭒⭒⭒
Gökyüzünden düşen damlalar camıma tutunuyordu. Yine de uzun süre orada kalamayıp yeri boyluyorlardı.
O damlaları kendime benzettim, ben de hiç bir kalpte kalıcı olarak yer edinemiyordum. O damlalar gibi süzülüp yeri boyluyordum.
Pencerenin pervazına oturmuş, elimde soğumaya yüz tutmuş kahve bardağımla dışarıyı izliyordum. Benim için gökyüzüne bakmak terapi gibiydi. Yolda yürürken bile kendimi hep gökyüzüne bakarken buluyordum. Gökyüzüne bakmak beni iyi hissettiren ikinci şeydi, birincisi ise onun kahve gözlerine bakmaktı. Kahve gözleri gökyüzünden bile güzeldi.
Gözleri hatrıma düştüğünde burukça gülümsedim. Karşımda dursa saatlerce onu izlerdim.
Bir ressamın ilk yaptığı resime benziyordu, biraz acemice biraz heyecanlı ama en çok aşkla yapılan bir tabloydu. O tabloya bakmaktan asla sıkılmazdı çünkü onun ilk tablosuydu, özendiği ilk resimdi.
Odamın kapısı tıklatıldığında irkildim. Düşüncelerimden sıyrıldığımda gir diye seslendim. Nesrin teyze içeriye önce kafasını uzatıp odama baktı sonra gözleri beni bulduğunda tebessüm edip içeri adım attı.
"Acıktın mı?" diye sorduğunda dudaklarımı büzüp omuz silktim. Canım hiç bir şey istemiyordu.
"Emin misin? Sana mantı yaptım." dediğinde gözlerim kocaman açıldı.
"Gerçekten mi?"
Bu halime gülüp kafa salladı. Koşup hemen boynuna sarıldım.
"Ya ben seni yerim." dediğimde kıkırdadı.
"Beni yeme mantı ye. Boşuna mı yaptım?" dediğinde koca bir kahkaha attım.
"Sen yaparsında ben yemem mi?" dedim yanağından makas alarak.
"Hadi soğumadan gel."
"Geliyorum."
O aşağı inerken ben de banyoya girerek ellerimi yıkadım. Merdivenleri hızlı hızlı indim. Mutfağa girdiğimde masada duran bir tabak dolusu mantıyla gülümsedim. Hemen oturarak bir kaşık yedim. Ağzımdan çıkan beğeni nidalarına engel olamadım.
"Ya bu çok güzel olmuş, ellerine sağlık."
Nesrin teyze karşımdaki sandalye de oturmuş gülümsüyordu.
"Afiyet olsun güzel kızım, kaç gündür doğru düzgün yemek yemiyorsun diye yaptım. Mantıya hayır demeyeceğini biliyordum."
Yüzümdeki gülümseme soldu, annem bile beni bu kadar düşünmüyordu. Ona minnetle baktım.
"Teşekkür ederim beni düşündüğün için."
"Aa doldurma o güzel gözlerini, ben tabii ki seni düşüneceğim."
Tabağımdaki mantıyı bu sefer yavaş yavaş yemeye devam ettim. Ne kadar çok sevsem de midem almıyordu. Sanırım midem küçülmüştü, öğünlerimin çoğunu geçiştiriyordum.
"Bu kadar canını sıkan annen mi yoksa o çocuk mu?"
Tabakta olan gözlerimi Nesrin teyzeye çevirdim. Kaşlarım çatıldı. Barlas'ı nerden biliyordu? Büyük ihtimalle annemle kavga ederken duymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑆𝑎𝑢𝑑𝑎𝑑𝑒
Teen FictionBaşım Barlas'ın göğsüne düştü. Soğuktan donmuş burnumu sıcacık göğsüne sürttüm. Burası yuva gibi hissettiriyordu. Derin bir nefes aldım. Kokusu ciğerlerime doldu. Gözlerim kapandı. Son kez fısıldadım. ❝ Yangın düşmüş kor kor. Yanmış gönlüm yer yer...