one more hour ✓

11

"Taehyung." dedim nefes nefese bir şekilde. Panikle bana döndüğü sırada tuttuğum elini kalbimin üzerine yerleştirdim.

"Heyecandan öleceğim. Bir şey yap."

"Bebeğim ne yapabilirim bilmiyorum. Bir şeyler yemek ister misin?"

"Yersem kusarım. O kadar heyecanlıyım ki!"

"Ben de." diye mırıldanırken önünde beklediğimiz kapı açıldı ve sekreter bize gülümseyerek baktı.

"Buyrun."

Bugün bebeğimizin cinsiyetini öğrenecektik. Taehyung da ben de dün gece heyecandan uyuyamamıştık. Ama işte burdaydık! Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Niye bu kadar heyecanlandığımı da anlamıyordum doğrusu. Sadece çok mutluydum.

Doktor bizi gülümseyerek karşıladı. Her zamanki soruları sordu. O soğuk jeli karnıma sürerek bizimle sohbet etti.

"Kilosu ve gelişimi normal. Sana tuhaf gelen herhangi bir durum söz konusu mu?"

"Hayır. İkimiz de iyiyiz." diye cevapladım sorusunu. Taehyung dikkatle ultrason cihazının ekranına bakıyordu. Ara sıra da doktorun beni muayene eden eline kayıyordu bakışları ancak ona baktığımı fark edince kaçırıyordu gözlerini.

"Kendini göstermekte oldukça istekli."

"Cinsiyetini öğrenebilir miyiz?"

Heyecanlı çıkan sesim doktoru daha çok gülümsetti. Kafasını onaylar anlamda sallayarak "Elbette." dediğinde mutluluktan havalara uçacaktım.

Elimi uzatıp Taehyung'a baktığımda çabucak elimi tuttu ve üzerine bir öpücük bıraktı. Hissettiği heyecanı aynı şekilde kendi hücrelerimde hissediyordum.

Doktor mu aniden sessizleşmişti yoksa saniyeler mi geçmiyordu anlayamadım ancak uzun bir süre sessizlik oldu odada. Neredeyse nefesimi tutmuş bir hâlde tek bir cümle duymayı bekliyordum.

Taehyung'un elini daha çok sıktım. Ben sıktıkça o baş parmağıyla tenimi okşayarak rahatlatmaya çalıştı.

"Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki güzeller güzeli bir kızınız olacak."

Hadi ordan.

Gözlerimi kocaman açarak yanımda dikilen alfaya döndüğümde yüzüne daha önce hiç tanık olmadığım bir gülümseme yayıldı. Eğilerek beni öptüğünde kıkırdayarak ona karşılık vermeye çalıştım.

"Taehyung!" dedim heyecanla. "Çok mutluyum. İnanamıyorum."

Gözlerindeki parıltıyla karşılaşınca ağlayacak gibi hissettim. Duygusal bir insan değildim ama şu an hayatımda ilk defa mutluluktan gözyaşı dökecek gibi hissediyordum.

İçimde canlı ve sağlıklı bir bebek büyütmek beni hassaslaştırıyordu. Elimi alfamın yanağına atarak tenini okşadım.

"Teşekkür ederim." diye fısıldadı gözlerini kapatırken. Uzanıp burnunun ucunu öptüm. Birkaç dakikalığına doktorun varlığını unutup romantik anın büyüsüne kapılmıştık.

Gülümsemekten yanaklarım acımış bir halde ultrason görüntüsüne baktım. Çok heyecanlıydım. Minik bir bebeğin düşüncesi bile beni heyecanlandırırken o bebeğin bana ve Taehyung'a ait olması... Bambaşka bir şeydi.

-

"Yani... Odasını düzenlemeye başlayabiliriz."

"Kutlama yemeği yapalım mı?"

"Yemek mi yapacağız?" diye sordum kafamı yana eğerek. Arabanın ön koltuğuna kurulmuş Taehyung'un canım çektiği için aldığı üzümleri yiyordum.