Elime aldığım kurabiye hamurunu tezgaha koyduğumda hareketlerimi dikkatle izleyen Taehyung elindeki merdaneyi bana uzattı. Ancak onu reddetmek zorunda kaldım çünkü acilen lavaboya gitmeliydim.
"Sen hamuru aç, hemen geleceğim!"
Koşarak mutfaktan çıkarken arkamdan gülme sesini duyunca homurdandım. Sabahtan beri çişimi tuttuğumu şimdi fark etmiştim.
Yeni yıl için birlikte vakit geçirmeye karar vermiştik. Bu yüzden de bir sürü atıştırmalık yapıyorduk ve evi de süslemiştik. Tabii Taehyung'un bir arkadaşının telefonuyla planımız biraz alt üst olsa da moralimi bozmayacaktım.
Yılbaşı gecesi, yani yarın akşam, evde bir parti olacaktı. Taehyung başta reddedip yalnızca benimle birlikte olmak istese de kabul etmesini sağlamıştım çünkü bu artık gelenek hâline gelmiş bir şeydi. Son üç yıldır yeni yıl partilerini Taehyung ayarlıyordu. Şimdi bu düzenin bozulmasına izin veremezdim.
Üst kattaki banyoda işimi halledip ellerimi yıkadıktan sonra mutfağa döndüğümde Taehyung ona verdiğim talimatı uygulamaya çalışıyordu. Başarılı olduğunu da söyleyebilirdim. Gerçekten elini değdirdiği her şey güzelleşiyordu.
"Hangi şekillerde yapacağız? İnsan şeklindeki kalıpları deneyelim."
Kafamı onaylar anlamda sallarken markette görünce heyecanlanıp hemen aldığımız kalıpları poşetlerinden çıkardım ve yıkadım. Ardından çiçek şeklinde olan kalıbı elime aldım. Taehyung da istediği gibi insan şeklindeki olanı bulmuştu.
Damla çikolatalı kurabiye hamurunun üstünde kendi keyfimizce kurabiyeler yaptık. Saat gece yarısına geliyordu ama yarın tatil olduğu için rahattık. Doğrusu geceleri uyumak benim için işkenceden farksızdı. Karnım çok ağrıyordu ve sürekli uyanıp duruyordum.
İki haftadır Taehyung'la birlikte yaşıyordum. Her geçen gün ona alışmakla beraber hakkında yeni şeyler öğrenip onu yakından tanımak da beni mutlu ediyordu.
Kurabiyeleri fırına koyduktan sonra salona geçtik. Sıcak süt ve kurabiyelerimizin keyfini çıkarırken izlemek için bir film arıyorduk. Bakışlarımı ekrana sabitlemiş, Taehyung kategoriler arasında gezinirken gözüme güzel gelecek bir şeyler aramakla meşguldüm.
"Mide bulantısı için olan ilacını içtin mi?"
"Hayır." diye mırıldandım sessizce. "Midem bulanmıyor."
Elini alnıma atarak ateşime baktı. Yoğun kar yağışı devam ediyordu ve ben her dışarı çıktığımda karların arasına gömülüp keyfini çıkardığım için çoğu zaman üşüyordum. Kışın üşümemek imkansızdı zaten. Bu mevsimi de böyle seviyordum.
"Ateşin var gibi."
Kafamı hızlıca iki yana salladım. O an konuyu dağıtmak için bunu yaptığımı bildiğinden sırıttı. Elinden kumandayı alarak animasyon filmlerinden birini açtım. Bana karşı doktorluk yapmasını sevmiyordum. Okulda yeterince yorulmuyormuş gibi bir de benimle ilgilenmesi zaten canımı sıkıyordu. Üstüne hep kontrol halindeydi.
Kendimi onun kolları arasına bırakıp koltuğa rahatça yayıldım. Kurabiyeler pişene kadar filmi izledik. Ardından Taehyung ikimiz için kurabiye ve ılık süt getirdi. Günlerdir uykusuz kaldığım için bu sakinlik fazlasıyla uykumu getirmişti. Zar zor açık tuttuğum gözlerimle sütü yudumlarken bakışlarım yavaşça alfaya döndü. Ekrana bakıyordu. Ancak benim ona baktığımı kolaylıkla fark etti.
Gülümseyerek "Gözlerinden uyku akıyor." dediğinde omuz silktim. Filmi bitirmeden uyumak istemiyordum. Bu gece çok güzel geçmeliydi ki yarın vakit geçiremezsek yeni yıla Taehyung'la beraber girmek içimde kalmazdı o zaman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
one more hour ✓
FanfictionKim Taehyung ve Jeon Jungkook beraber oldukları partinin ardından dikkatsizlikleri sonucu başlarına açtıkları belanın sorumluluğunu almak zorundalardı. |omegaverse| |alfatae&omegajeon| |mpreg|