"Ne yapacağımı bilmiyorum."
Sıkıntıyla iç çeken arkadaşının omzunu okşayan Namjoon "Endişelenme. Hastanede olduğunuz sürece bir sorun olmayacaktır." dedi sessizce. Odanın önünde durdukları için fazla sesli konuşamıyordu.
Taehyung bakışlarını kısa bir anlığına odaya çevirdi. Jungkook uyuyordu. Dün zor bir gece geçirdiği için ne kadar yorgun olduğunu tahmin bile edemiyordu.
Ailesini zar zor eve göndermiş, diğerlerine ise lafını geçirememişti. Yugyeom omegaya iyi gelecek bir şeyler almak için dışarı çıkmıştı. Jimin ise hem Jungkook hem de bebeğe lazım olabilecek eşyalar ve kıyafetler ayarlamak üzere Lalisa'yla beraber onların evine gitmişti. Namjoon Taehyung'un yanında kalmayı tercih etmişti. Jungkook'un uyuduğu dakikalarda en çok desteğe ihtiyacı olan insan alfa oluyordu çünkü.
"Kahve ister misin? Hiç uyumadın. Enerji verir."
"Çok iyi olur."
Taehyung arkadaşı yanından kalkıp giderken odaya girdi. Dün geceki muayene odasından çıkmışlardı. Daha konforlu ve en azından Jungkook için daha az sesli olan bir odadaydılar. Taehyung'un babası tüm hastane masraflarını üstlenmişti. İki saatte bir arayarak durumunu soruyordu omeganın.
Jungkook üzerinde hastane elbisesiyle uyuyordu. Dün kan bulaşan kıyafetlerini direkt çöpe atmışlardı. Bu sabaha kadar da kimse hastaneden ayrılmak istemediği için bu elbiseyle kalmıştı.
Yatağın kenarına oturan alfa elini sevgilisinin karnına koydu. Anında bir tekmeyle varlığını hissettirdi kızı. Aynı anda Jungkook'un dudaklarından mırıltıya benzer bir inleme döküldü.
"Şşt," diye fısıldadı Taehyung. "Yaramazlık yapma."
Elbette kızı onu dinlemedi. İkinci tekmenin ardından gözleri aralanan Jungkook karşısında Taehyung'u gördüğü an ağlayacak gibi hissetti.
Boğazı kurumuştu. Dudakları acıyordu. Kasıklarında da hâlâ ağrı vardı. Sanki bebeğin tüm ağırlığı oraya inmiş gibi hissediyordu.
Taehyung onun yanağını okşarken "Su ister misin?" dediğinde kafasını onaylar anlamda salladı. Alfa komodinde duran ufak su şişesinin içine pipet koyarak içmesine yardım etti.
Jungkook bakışlarını odanın içinde gezdirdi. İkisi dışında kimse yok gibi görünüyordu. Yeniden alfaya döndüğünde kendisini izlediğini fark etti. Çok yorgun görünüyordu. Dün geceden beri uyumadığı belliydi. Jungkook kendini kötü hissetti.
"Annem ve babamı istiyorum." dedi çocuk sessizce. Taehyung su şişesini eski yerine bıraktıktan sonra sevgilisinin saçlarını okşadı.
"Ararım onları. Nasıl hissediyorsun?"
"İyiyim. Ağrı kesiciler etki etmiş."
Değildi. Taehyung bunu anlayacak kadar tanıyordu onu. Kurdunu hissediyordu bir kere. Jungkook hiç iyi değildi. Ağrısı olması bir yana içini kaplayan kötü hisse engel olamıyordu. Huzursuzdu. Sebebini de bilmiyordu ve bu onu daha çok korkutuyordu. Bebeğine bir şey olursa kendini asla affetmezdi.
Jungkook dalgın dalgın etrafı seyretmeye döndüğünde Taehyung onun ailesini aramak için dışarı çıktı. Dün Jungkook uyuduğu için görüşememişlerdi ve annesi de babası da çok kötü duruma geldiğinden Taehyung onları eve göndermişti.
Telefonla konuştuğu sırada Namjoon elinde iki kahve bardağıyla koridora girdi. Arkasında Jimin ve Lalisa vardı. Namjoon telefon konuşması bitene kadar arkadaşını bekledi.
Odaya giren Jimin yataktaki omegayı uyanık görünce içine bir sıcaklık yayıldı. "Uyanmışsın!" dedi sevinçle. Jungkook onları görünce kendini gülümsemeye zorladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
one more hour ✓
FanfictionKim Taehyung ve Jeon Jungkook beraber oldukları partinin ardından dikkatsizlikleri sonucu başlarına açtıkları belanın sorumluluğunu almak zorundalardı. |omegaverse| |alfatae&omegajeon| |mpreg|