36 | VUSLATA BİR KALA

1.1K 53 45
                                    

•36•

VUSLATA BİR KALA

~

"İyileşmek zaman alır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İyileşmek zaman alır. Acıyı uzaklaştırarak değil, onu içimizde taşıyarak, onu sindirerek, onunla değişip olgunlaşarak iyileşiriz."
Kemal Sayar

••••••


🪶

Gözlerini dışarıdan gelen yüksek seslerle açtı. Hafta içi erken uyandığı yetmezmiş gibi bir de hafta sonu sabahın erken saatlerinde ses çıkarıp uyumasına engel oluyorlardı. On iki yaşında olmak gerçekten çok zordu. Gözlerini elinin tersiyle ovuşturup yataktan kalktı.

Banyodaki işlerini halledip tekrar odasına döndü. Bahçeden gelen ses hala devam ediyordu. Merakla kafasını pencereden uzatıp neler olduğuna baktı. Gözlerini gördüğü şeyin gerçekliğine inanmamak istercesine birkaç kez kapatıp açtı. Fakat görüntü değişmedi. Babası yanındaki adama bahçedeki ağaçları kestiriyordu.

Hızla odasından fırlayıp bahçeye koştu. Gözleri çoktan dolmuştu. Babası ağladığı için ona yine kızacaktı ama umrunda değildi. Ağaçları kesmeseydi ağlamazdı.

"Durun! Ne yapıyorsunuz baba?" diye bağırdı babasının yanına yetiştiğinde.

Aziz bey oğlunun telaşlı sesini duyunca yanındaki adamın omzuna dokunup elindeki makineyi susturmasını işaret etti. Makine susunca bakışlarını oğluna sabitleyip merakla sordu. "Oğlum bu halin ne? Ne oldu sana?"

"Ağaçları neden kesiyorsunuz? Neden öldürüyorsunuz onları?"

Aziz bey iki adım atıp oğlunun tam karşısında durdu. Oğlunun başını okşayıp tebessüm etti ve onun anlayacağı şekilde anlatmaya çalıştı. "Hazar'ım zaten öldü bunlar evladım. O yüzden kesiyoruz. Bak aylardır tek yeşil yaprağı bile yok."

"Hastalar, o yüzden bu haldeler. İyileşirler çok iyi bakarsak yeniden canlanabilirler." diye diretti Hazar babasını ikna edebilirse ağaçları kurtarabilirdi.

"Hayır, ölen bir bir şeyi yeniden diriltmek mümkün değil." Ses tonu istemsizce yükselmeye başlamıştı Aziz beyin. Boynundan terler akarken bir de oğluna laf anlatmaya uğraşıyordu. Çok hassas bir çocuktu Hazar. Her şeyle bağ kuruyor, hemen ağlamaya başlıyordu. Benzeye benzeye rahmetli amcasına benzemişti.

"Mümkün... Çok seversek geri döner ki onlar."

"Hayat masal değil Hazar. Kurt kırmızı başlıklı kızı yedi mi biter hikaye. Karnını yararsan karşılaştığın tek şey bok olur. Kaybettikten sonra dilediğin kadar çabala geri döndüremezsin. Hiçbir şeyi eski haline getiremezsin."

DİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin