26 | HİKAYENİN SUÇLUSU KİM?

1.2K 99 28
                                    

•26
HİKAYENİN SUÇLUSU KİM?

~

"Gördüğümüz en hüzünlü bakış, yaşadığı kötülükleri anlamaya çalışan ve her defasında kendini suçlayan iyi yürekli insanların gözlerindedir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gördüğümüz en hüzünlü bakış, yaşadığı kötülükleri anlamaya çalışan ve her defasında kendini suçlayan iyi yürekli insanların gözlerindedir."
Fırat Devecioğlu

••••••

2020 - (BUGÜN)

Gökyüzünü siyah bulutlar kaplamış, çocuklar bir bir parkı terk etmeye başlamıştı. Tam olarak bilmiyordu ama Hazar her şeyi anlatalı bir saatten fazla olmuş olmalıydı. Gözlerini gökyüzüne dikmiş öylece bakıyor hiçbir şey konuşmuyordu Dilem.

Sıkı sıkı tutunduğu gerçeklerin, inandığı her şeyin yalan olduğunu öğrenmişti az önce. Söylemesi dile bile kolay olmayan sekiz yıllarının heba olduğunu öğrenmişti az önce. Oysa ne kadar da hazırdı hesap sormaya. Sekiz yıl boyunca, yaşadığı tüm acıların bir bir hesabını sormayı planlamıştı Dilem, Hazar'ın neler yaşadıklarını bilmeden.

"O gece birbirimizden habersiz ölmemek için çabalamışız. Ben arabada acı çekerken, evlatlarım hayata tutunmaya çalışırken aslında sende birkaç metre uzağımızda yaşama savaşı veriyormuşsun." Saatler sonra sessizliği bozan kişi Dilem oldu. Bakışlarını Hazar'a doğru çevirdi ama Hazar bakışlarını yere sabitlemişti.

"Kaldır başını yerden Hazar. Sen başını eğecek bir şey yapmamışsın ki. Sen sevdana boş bir mezar armağan etmemişsin ki." dedi Dilem. Saatlerdir zor da olsa tuttuğu hıçkırıklarını özgür bırakarak.

Keşke o geceye tekrar dönebilme şansı olsaydı. Keşke son nefesini veriyor dahi olsa da inseydi o arabadan odaları tek tek arasaydı. Ölüyorum neredesin sen Hazar diye sitem ederken aslında Hazar'ın da ölüm kalım savaşı verdiğini nereden bilebilirdi ki?

"Hayır Dilem, sen böyle olacağını bilemezdin ki. Neler yaşadın sen! On sekiz yaşındaydın Dilem. O yaştaki birine göre hayatla çok güzel mücadele verdin. Sen o gün o savaşı vermeseydin belki de evlatlarımız yaşamıyor olacaktı. Sen elinden geleni yaptın. Kendini suçlama bana vereceğin en büyük ceza bu olur." dedi Hazar. Bakışlarını Dilem'e sabitlemişti.

Dilem gökyüzüne sabitlediği bakışlarını Hazar'a çevirdi. Kahvelerde biraz bile kırgınlık yoktu. Bak işte ben de bunları yaşadım anladın mı beni diye sitem etmiyordu.

"Her şeyi biliyordun ama bir kez olsun beni suçlamadın. Hep özür diledin. Abim bile ona yalan söylediğim için benden hesap sordu ama sen... Hazar sen hiç küsmedin hiç kızmadın bana. Bir kere ya bir kere bile bana neden boş bir mezarda ağlamayı reva gördün demedin."

DİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin