34 | NEFESİN KADAR

884 55 44
                                    

•34•

NEFESİN KADAR

~




"İnsan sevdikçe iyileşiyor artık anladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İnsan sevdikçe iyileşiyor artık anladım."

Turgut Uyar

••••••




Taşınmaya karar verir vermez bir telaş kaplamıştı Hazar'ı. Dilem ne kadar gerek yok evdeki eşyalar yeterli dese de ikna edememişti. Uzun çarşıya girip bu da lazım şu da lazım diyerek elleri kolları dolu bir şekilde çıkmışlardı. Gerekli olup olmaması Hazar için önemli değildi. O, Dilem'le evlerine alışveriş yapmanın heyecanıyla önüne ne geliyorsa alıyordu. Dilem en son isyan edip 'Yeter bak vazgeçeceğim.' diye bağırınca çıkabilmişlerdi uzun çarşıdan.

Mutfaktaki masanın üzerinde duran ne için kullanacakları hakkında hiçbir fikri olmadığı zeytin kırma tokmağıyla bakışırken gülümsedi Dilem. Abisi telefon konuşmasını bitirince yanlarına gelmişti. Çok şükür ki ayak seslerini duyup ayrılmışlardı da uygunsuz bir halde basılmamışlardı. Şimdi çocuklar odalarında resim yaparken Hazar ve abisi de salonda oturuyordu.

Makineden sesi duymasıyla kahvenin hazır olduğunu anladı Dilem. Hazırladığı tepsiye kahveleri koydu. Hazar hala kahve içmiyordu onun içinde bir bardağa maden suyu doldurup tepsiye koydu ve içeriye doğru adımladı. İçecekleri dağıtıp tekli koltuğa oturdu. Birkaç dakika kimseden ses çıkmayınca konuşmayı başlatan Dilem oldu.

"Eğer ben buradayım diye konuşmuyorsan çıkabilirim abi."

"Hayır kardeşim sadece kelimelerimi toparlamaya çalışıyordum." dedi Ömer elindeki fincandan bir yudum kahve içip sehpaya indirdi bardağını. Bakışlarını Hazar'a çevirdi.

"Hazar, yıllar önce Dilem'i okula getirdiğimde onu hep kapıda beklerdin. Sonra hayat sana sekiz yıllık bir hasret yazdı. Boş bir mezarın başında bekledin. Bu hikayede beklemek sana düştü. Her ne kadar bekleten olsa da acı çekmek, binbir türlü durumla sınanmak, yalnız kalmak da Dilem'e."

"Keşke çekip alabilsem abi. Sözü bile edildiğinde Dilem'in gözlerine yerleşen o kederi çekip  alabilsem keşke." Kahverengi harelerini karşısında oturan Dilem'e sabitleyip Ömer'i cevapladı Hazar.

"Mümkün değil Hazar. Keşkelerle bir şeyleri değiştirmek mümkün değil. Ben şunu merak ediyorum sen sözünü etmiyorsun ama hiç mi suçlamıyorsun Dilem'i? Sekiz yıl çocuklarına hasret kaldın. İlk adımlarını, ilk sözcükl..."

"Lütfen sus abi. Ne olur devam etme. Görmüyor musun yeşiller yağmurlandı bile. Yetmedi mi abi acı çektiğimiz bir de eskileri düşünüp düşünüp mü acı çekelim!"

DİLEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin