• 8 •
KÜÇÜĞÜM~
"Aysel gitti."
"Onun için mi üzgünsün ?"
"Yoo."
"Döner herhalde. Üzülme ne olursun."
"Dönse de fark etmez."
"Neden?"
"Artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz ki. Bir kere gitti mi gitti. Yüzüne baktığında hep bunu hatırlarsın.Şaşıfelek Çıkmaz
•••••
Sonunda zor olsa da giyeceği elbiseye karar verebildi Dilem. Mavi, dizinin altında biten üzerinde küçük beyaz ve pembe çiçekleri olan elbisesini giydi. Saatine baktığında gelmelerine iki saat kaldığını gördü. Hazar saat sekiz gibi orada oluruz demişti. Asla geç kalmazdı. Beklemekten nefret ettiği için bugüne kadar bir kez bile bekletmemişti Dilem'i.
Annesi sabahtan beri bir tuhaflık olduğunun farkındaydı zaten, yemeğin hazır olduğunu söylemek için odaya girdiğinde Dilem'in heyecan dolu bakışlarını görmesiyle isteme gününün bugün olduğuna emin oldu. Hiçbir şey söylemeden odadan çıkıp yemek masasına oturdu. Dilem de annesinin yanına oturdu ama ikisi de hiçbir şey yemeden kalktı sofradan.
Biri heyecandan diğeri korkudan aç kalmıştı.
Yemekten kalktıktan sonra odasına giderken İbrahim abisiyle karşılaştı. "Hayırdır kız bu ne süs böyle?" diye sordu abisi. Dilem evde kaldığında öyle çok süslenen birisi olmadığı için dikkatini çekmişti. Dilem moralini bozmak istemiyordu o yüzden duymamazlıktan geldi ve adımlarını hızlandırıp odasına girdi.
Telefonunu eline alıp odasındaki tekli koltuğa oturdu. Hazar, yetiştiklerinde mesaj atacak o da Ömer abisiyle birlikte kapıya çıkacaktı. Zaman geçtikçe kalbindeki heyecanın yerini korku almaya başladı.
Duvardaki saate baktı 20.00 gösteriyordu. Saat bozulmuş olmalıydı çünkü Hazar sekiz dediyse bir dakika bile gecikmezdi. Telefonundaki saate baktı, o da aynısını gösteriyordu.
Hazar hiç geç kalmazdı evet ama belki de ablası geç hazırlanan birisiydi, böyle şeyler olabilirdi. Sakin olması, gereksiz evham yapmaması gerekiyordu. Telefonunu açıp merak ettiğine dair bir mesaj attı. Mesajı iletildi ama dakikalar geçmesine rağmen cevapsız kaldı. Hazar onun mesajlarını cevapsız bırakmazdı ki. 'Yoksa Hazar kork...' gözlerini kapatıp başını hızla iki yana salladı. Bir saat bekletti diye hemen şüphe etmesi doğru değildi. 'Hayır hayır o böyle bir insan değil.' dedi kendi kendine kızarak Dilem.
Duvardaki saate baktı, 21.00'dı. Daha sonra telefonundaki saate de baktı aynısını gösteriyordu.
Huzursuzluk dört bir yanını sardı. Ayağa kalkıp perdeyi kenara çekti ve pencereyi açtı. Bakışlarını sokağa sabitledi. Sakin bir sokakta oturuyorlardı. Her on dakikaya bir araç geçiyor Dilem her geçen aracı Hazar sanıp heyecanlanıyordu. Bir cevapsız kalan mesaj otuz mesaj oldu üzerine aramalar eklendi, dakikalar saatlere dönüştü ama hâlâ ne gelen vardı ne de bir haber.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLEM
RomanceDilem hayat boyu mücadele etmek zorunda kalanların hikayesi. Dilem başı dik ve özgürlüğü yaşam felsefesi edinmişlerin hikayesi. •🌿🤎• "Biliyorum, biliyorum gerçek değilsin. Hayalsin sadece hayal. Biliyorum dokunsam gideceksin. Bir ömür böyle kalsa...