1x25x2
🍂🍂
-DÜN-
-ZEYNO-
Bazen bir karar vermeniz gerekir bu hayatta. Doğru veya yanlış, iyi veya kötü olmasını aldırış etmeden sadece bir karar vermeniz gerekir. Bende dün kendimce bir karar verdim. Ege'yi düştüğü durumdan kurtarabilmek için onu yaralamayı seçtim. Yaptığımız plandan pişman değildim tek pişmanlığımız gününü yanlış seçmemizdi belki de. Ama korktum. Çok korktum. Ege'yi yavaş yavaş kaybediyordum. Uzun süredir zaten.. onda bir tuhaflık vardı. Bir anda sinirleniyor bir anda mutlu oluyordu. Bazen gözü mutluluktan kararıyordu beni bile görmüyordu, bazen.. her şeyi kötüye çekiyor acı çekmeye çalışıyordu.
Geçeceğine inandım, inanmak zorunda kaldım. Önce Çağrı'nın bıçaklanması, bana olan karşılıksız sevgisi, ailesinin sırrının ortaya çıkması, yalandan ilişkimiz, beni Ali'den uzak tutmak için kendini feda etmesi, Berk'in itirafı.. Her şey o kadar arka arkaya geliyordu ki nefes almaya, düşünmeye fırsat bulamıyorduk sanki. Ve Ege'de her geçen gün o gökkuşağı gibi rengarenk olan ruhundan uzaklaşıp matem gibi siyaha bürünüyordu. Bir gün daha geciktirmek istemedim. Bir gün daha.. onu kendinden uzaklaştırmak istemedim.
Hayat çok kısa hayat sandığınızdan daha kısa. Sınava gitmek için bindiğiniz araba saldırıya uğrayıp öldürebilirsiniz. On dakika öncesi hayalleriniz varken on dakika sonun da cansız bir beden oluverebilirsiniz. Mesela.. sevdiğiniz biri öldüğü zaman günlerce kendinizi bir odaya kapatabilirdiniz hayattan soyutlayabilirdiniz. Ama sadece iki saniyelik çalan bir müzik, bir koku size onu oradaymış gibi hissettirir ve acının en katlanılmaz halini yüreğinize bir anda yükleyerek sizi ölüme götürebilirdi. Benim bir günüm yoktu. Benim bekleyecek zamanım yoktu.
Ege'nin doğum günün de daha çok üzüleceğini, daha çok öfkeleneceğini daha çok kendine dostlarına karşı kinleneceğini bilirken bir gün daha dayanır ya bir gün daha kendini tamamen karanlığa adamaz diyemedim. Onu çukurdan yukarıya çıkarabilmek için aydınlığın kıymetini anlasın diye çukurun kapağını kapatıverdim. Eğer bunu yapmasaydım belki o kapak açık kalacaktı ama Ege'nin bir süre sonra o çukurda yaşayan bir ruhu kalmayacaktı. Ben sevdiğim adam için, gerçek anlamda ilk kez birine bu kadar âşık olmuşken bu aşkı korumak için kendimden beklenmeyen bir atak yaptım farkındayım. Ama bence aşk için ölmeli aşk o zaman aşk denildiği gibi aşk için öldürülebilmeliydi insanlar. Bazen âşık olduğunuz kişiyi bile. Onu korumak için ona zarar verebilmeliydiniz..
Ne zamandır uyuduğumuz konusunda bir fikrim yoktu. Ege'nin çıplak göğsünden yatarken parmaklarım onun kalbinin üzerinde yuvarlak oluştururken Ege ise saçlarımı koklaya koklaya uyuyakalmıştı. Biraz zaman geçtikten sonra başımı kalbinden çekerek arkamı döndüm ancak Ege uyuyor olmasına rağmen saniyelikte olsa yokluğumu hissederek sıkıca yan dönerek koluyla beni sarmaladı. Küçükken sabahları bazen erken kalkar annemlerin odasına giderdim. Babam da anneme böyle sarılırdı. O zaman mutlulardı. Ve ben onlar gibi bir aşk yaşamak istedim. Onlardan daha güzelini yaşıyordum. Biri beni babam gibi sevsin istedim ama şimdi babamdan tamamen farklı sevilmek istiyordum. Çünkü babam bize ihanet etmişti Ege bana ihanet etmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tek Ben Anlarım 🍂🍂
FanfictionTozlu Yaka'nın 7'nci bölümünün fragmanından yola çıkarak başlanmış hikayedir. ❗️❗️Hikaye de ki çiftler EGZEY, NORBER, ARHAZ VE ECÇAĞ'DİR ❗️❗️ ❌️ZeyÇağ etiketinin olma nedeni, hikayenin genel olayları ikilinin ailesi ile alakalı olmasındandır. ❌️