1x30x1
🍂🍂
-ZEYNO-
Cemre'nin evinden çıktıktan sonra arabaya binmiştik. Hastaneye gidiyorduk. Korkuyorduk. Kötü bir haber almaktan, Nora'yı kaybetmiş olmaktan. Ama ben onu tanıyordum. Ben Nora'yı herkesten daha iyi tanıyordum. Nasıl olmuştu bilmiyorum ama onu doğduğu andan itibaren tanıdığımı düşünüyordum. Gözlerini açtığın da ona Cemre'yi hallettiğimizi söyleyecektim. Babasından onu kurtaracağımızı. Onu kurtaracaktım. Arabanın duraksamasıyla geldiğimizi anlamıştık. Ege'de bende korkuyla öylece hastaneye bakarken derin bir nefes alarak elini tuttum.
''Kötü bir şey olsa Çağrı haber verirdi..'' dedim güçlü olmaya çalışarak
''Nasıl yapacağız Zey?'' diye sordu Ege bakışlarını bana çevirirken '' Yarın.. ailesi geldiğin de o orospu çocuğuna dalmadan nasıl duracağız? Berk'in Çağrı'nın gözlerine bakarken nasıl saklayacağız bunu?''
''Yapmak zorundayız sevgilim. Onlara söylersek Berk itiraf almayı düşünmez direkt o adamın kafasına sıkar. Ve ben Nora gözlerini açtığın da sevdiği adamın ıslah evine gittiğini söylemek istemiyorum..''
''Zaman geçtikçe.. Nora'ya daha çok benziyorsun..'' dedi hayretle yüzüme bakarken '' Sanki.. kardeşi gibisin. ''
''Zaten kardeşiyim..'' dedim gülümseyerek '' İçeri geçeceğiz ve niye geç geldiğimizi Cemre'yi anlatacağız. Sonra da Nora'nın uyanmasını bekleyeceğiz. Sakin kalacağız Ege, buna mecburuz..''
Ege kafasını sallayarak beni onayladıktan sonra arabadan indik. Hastaneye girip Nora'nın odaya alındığını öğrendiğimiz de derin bir nefes aldık. Odaya doğru yürürken Ege ile ellerimiz adeta kenetlenmişti. O benim gücümdü ben onun. Bizi ayakta tutan bizdik. Birimiz tökezlerse diğerimiz de tökezlerdi. Sonun da odanın önüne geldiğimiz zaman Çağrı ve Arap koridor da oturmuş öylece karşıya bakıyordu.
''Çağrı..'' dedi Ege ona doğru yürürken '' Nora nasıl?''
''Durumu kritik..'' dedi Çağrı acıyla derin bir nefes verirken '' Yoğun bakımda..''
''Berk nerede?'' dedi Ege güçlü olmaya çalışarak. Çağrı odayı işaret edince odaya gitmek için hareketlense de benim gözlerim Arap'ta idi. Üzgündü. Nora'ya değer verdiğini biliyordum ama.. sanki başka bir şey vardı.
''Ali gelmedi mi?'' diye sordum Arap'a doğru. Arap ise cevap vermedi '' Derya abla mı bırakmamış ne olmuş?''
''Ali..'' dedi Arap derin bir nefes alırken '' Gitmiş Zeyno..''
🍂🍂
-İKİ GÜN SONRA-
Kırk sekiz saat. İki gün. İki gündür hastanede idik. Dün Ekrem denilen şerefsiz ve diğerleri gelmişti. Çağrı olan biteni ailesine anlatırken Ege ise yumruklarını sıkmış Ekrem'e gözlerini dikmişti. Şeytan her şeyi siktir et hastanedeyken adamı komalık et diyordu ama mantıklı olmaya çalışıyordum. Mantıklı kalmaya çalışıyordum. Öfke sadece insanın kendisine zarardı, sadece kendisine hata yaptırırdı.
''Ali'yi aramayacak mısın?'' diye sordu Ege bakışlarını sonunda bana çevirirken
''Adını ağzına alma..'' dedim sinirle '' Bana veda bile etmeden giden birinin adını ağzına alma!''
''Zeyno bak sinirlisin anlıyorum ama kendince sebepleri-''
''Ne sebebi be?!'' dedim öfkeyle '' Biz bu haldeyken, arkadaşımız ölüm kalım savaşı verirken hangi sebep hangi neden sessizce gitmesini gerektirir? Onu asla affetmeyeceğim asla!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tek Ben Anlarım 🍂🍂
FanfictionTozlu Yaka'nın 7'nci bölümünün fragmanından yola çıkarak başlanmış hikayedir. ❗️❗️Hikaye de ki çiftler EGZEY, NORBER, ARHAZ VE ECÇAĞ'DİR ❗️❗️ ❌️ZeyÇağ etiketinin olma nedeni, hikayenin genel olayları ikilinin ailesi ile alakalı olmasındandır. ❌️