Bir Tek Ben Anlarım 🍂🍂

O..Biliyor(1×26)🍂

1x26

🍂

-ZEYNO-

Kafeden ayrıldıktan sonra Ege beni eve bırakmaya kalksa da kendimizi evde değil Alışveriş merkezinde bulmuştuk. Niye geldiğimizi sorup dursam da tabii ki de cevap alamamıştım. Ege elimi tutmuş beni oradan oraya çekiştirirken sonun da bir mağazanın önünde durmamızla neden geldiğimizi anlamıştım.

''Gerçekten mi ya?'' dedim gülerek

''Herhalde gerçekten Zeyno, Uludağ' da kayarken ne giyeceksin tahminlerim doğrultusun da kayak için kıyafetin yoktur..''

''Evet yok ama yani.. Ali ve Arap'ın da yokken benim kendime almam pek uygun düşmez..'' omuzlarımı silkerken

''Bedenlerini biliyorsan onlara da alırız olur biter, sonuçta bunlar gerekli şeyler..'' dedi itirazlarımı umursamadan elimden tutarak beni içeri çekerken. İçeri girmemizle görevli bir erkek hızla yanımıza gelmişti.

''Buyurun efendim size nasıl yardımcı olabiliriz?'' dedi tebessümle.

''Kız arkadaşıma kayak için kıyafet alacağız, birkaç model çıkarırsınız denemek istiyor..'' dedi kendinden emin bir tonda. Benim denemek istediğimden haberim yoktu ama olsun. Görevli ' hay hay' diyerek yanımızdan uzaklaşırken Ege ise çoktan koltuklardan birine oturarak kollarını iki yana koymuştu.

''Beş farklı modelimiz var buyurun..'' dedi görevli elinde tuttuğu kıyafetleri bana gösterirken. Ben mi? Yutkundum. Ben pazara gidip kendime kazak bile almayı sevmezken şimdi burada.. kıyafet denemek beni rahatsız etse de bunu yapmam gerekiyordu.

Görevli önde ben arkasında giyinme kabinine doğru yürürken Ege ise kendine bir kahve istemişti. Görevli kıyafetleri kabine koyup daha sonrada kabinden çıkarken ben ise üzerimdekilerden kurtulmaya başladım...

🍂

'Çok pembe,

Çok bol,

Çok dar,

Direkt senlik değil..'

Artık sinirden kafayı yiyerek Uludağa gittiğimiz zaman Ege'nin kafasının üzerinde kaymayı düşünecek konuma gelmiştim. Beni çıldırtıyordu! Tamı tamına dört modeli de denemiştim ama her birine bir kulp bulmuştu adeta. Ben sinirlenmemeye çalışarak yanak içlerimi ısırırken Ege ise kudurmamdan keyif alırmışçasına sırıtarak bana bakıyordu.

''Bana bak bu son model bunu seve seve beğeneceksin!'' dedim parmağımı ona doğru sallarken.

''Yoo öyle bir zorunluluğum yok daha gezebileceğimiz dört mağaza var..''

''Ben hangi ara eve gidip hazırlanacağım? Annemle vedalaşacağım acaba?''

''Zeyno yurt dışına yerleşmiyoruz üç gün yokuz alttarafı annenle vedalaşman gerekmiyor, ayrıca yanına çokta bir şey almana gerek yok neye ihtiyacın olursa oradan alırız..''

''Yanımda getirebilecekken neden boşuna para harcayayım? Hem de senin paranı?'' dedim imayla. Ege tam ağzını açacaktı ki tatile gitmek üzereyken gerilmek istemediğimize karar vererek.. '' neyse gidip deniyorum..'' dedim arkamı dönüp kabine doğru yürürken. Ve o sırada dün gece Ali ile konuşmalarımız aklıma geldi..

🍂🍂

-DÜN-