Ne Dilediğine Dikkat Et(1×24×3)

562 28 259
                                    

1x24x3

Size öyle bir bölüm getirdim ki.. duygu karmaşasının tam içine düşeceksiniz. Ve bu bölüm 26 bölümün ( kısımlarla beraber) EN UZUN BÖLÜMÜ. Bölümler 7.000- 7.500 kelime oluyordu ama bu bölüm 9.000 KELİME! 😶😶🤫🤫 Bu yüzden bir yorum sınırı koymam gerek benim yazarken gözlerim ağrımaktan ebem sevildi. Sizden de az çok demeden yorum bekliyorum..

▶️▶️ Bu hikaye artık beni korkutmaya başladı EgZey hariç yazdığım çoğu şeyin dizide olmasına alıştım ama şimdi de Meltem Ve Haktan takiplesmeye başlamış 🤣🤣 EcCağ reel mi oluyor nedir hahahaha 🤌👉👈

Yorum Sınırı; +250 yorum

🍂🍂

-EGE-

Sakin ol oğlum. Sakin ol. Kendini frenleyebilirsin. Yıllarca yaptın bunu. Alilere karşı bile sakin kaldın. Şimdi neden kendini kontrol edemiyorsun? Cevabı çok basitti aslında. Çünkü o zamanlar kaçmıyordum. Saklanmıyordum. Korkmuyordum. Vefa'nın.. başına gelenlerden ya da benim başına getirttiklerimden sonra itiraf etmeye, ağzımı açmaya cesaretim olmasa da ortaya çıkarsa reddetmeyecektim. Evet ben yaptım demeye gücüm yoktu ama ben yapmadım diyecek kadar da gücüm yoktu. O yüzden Aliler okula gelsin diye soruları gönderdiğim de, benim peşime düşsünler diye bu kadar çabaladığım da her şey daha sakindi aslında. Kendi kurduğum labirentin içinde ki farelerdi onlar. Nereye döneceklerini ve sonunu bilebiliyordum.

Gel gelelim hayatıma, kalbime Zeyno'nun girmesiyle o labirentin içinde ki fare bir anda ben oluvermiştim. Kendi kurduğum oyunum da, ellerimle yaptığım Labirentin içinde kaybolan ben olmuştum. Çıkışı bulamadıkça çıkış yolunu bulamadıkça en sonun da korkmaya başlamıştım. Hayatta insanlara her şeyi yaptırabilecek iki güç vardır korku ve sevgi. Eğer ikisi de birleşirse işte o zaman farkında olmadan kendi sonunuzu yazmaya başlamışsınız demektir. Zeyno'ya olan sevgimden, onu kaybetmekten korkmamdan içine düştüğüm durumdan kurtulamıyordum. Ne itiraf edebiliyordum ne unutabiliyordum.

Bende kendimi oyalamak istedim. Kendi kendimi yiyip bitirmektense başkası yiyip bitirsin dedim. Berk zaten şu an seçilmiş bir kurbanlık koyunken bütün şüpheleri ona yıkayım istedim. Benden değil ondan şüphelensinler. Benden uzaklaşsınlar. Kendimi kurtarmak pahasına kardeşim yansın dedim. Ve bu karar bana çok ağır bedeller ödettiriyordu. Ruhumun kararmaya başladığını hissediyordum. Sonsuz bir çukura düşmeye başladığımı hissediyordum. ..

''Ege..'' sesini duymamla gökyüzüne doğru kaldırdığım başımı yere geri indirdim. Zeyno çantalarımızı almış yanıma gelirken ben ise ona az önce verdiğim zararı hatırladığım için yeniden kendime dalmak istiyordum. Ne olurdu Berk geri zekalısı bana karşılık verseydi? '' Turnuva bitti herkes dağılıyor'' dedi çantamı bana uzatırken. Çantanın kulpunu tutup hızla kendime çektim.

Zeyno bunu beklemediği için bedeninin bana doğru savrulmasına izin vermek zorunda kaldı. Şaşkın bedeni benim kollarımın arasındayken, başı kalbimin üzerindeyken ben canını yakmamak için parmak uçlarımı sırtında gezdiriyordum. Baskı uygulamıyordum. Parmaklarımın varlığını hissediyordu ama asla tam olarak sırtında olduğumdan emin değildi. Şaşkınlığı birkaç saniye sonunda geçince kollarını belime dayayarak kalp atışımı dinlemeye başladı. Her atış onun içindi. Sanki kalbim onun kalbine bağlanmıştı. Onun kalbi attıkça benim ki atıyordu.

Bir Tek Ben Anlarım 🍂🍂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin