🔖ANNEMİN DİYARI

🔖Annemin Diyarı: Babam

Yetim kızlarla evlenip de, adâletli davranamayacağınızdan korkarsanız, o zaman onları değil, size helâl olup hoşunuza giden kadınlardan birini, hatta bunlardan iki, üç veya dördünü birden nikâhlayabilirsiniz. Şâyet bunlar arasında da adâleti sağlayamayacağınızdan endişe ederseniz, o zaman sadece bir kadınla evlenin veya sahip olduğunuz câriyelerle yetinin. Böyle davranmanız, zulme ve haksızlığa meyletmemeniz için en uygun yoldur. Nisa/3

🔖Annemin Diyarı

📚Babam

📖12.Bölüm

Dikkat dikkat uçak düşmek üzeredir!

"Mesme neredesin?"

Sizden kaçıyorum! Ya siz bu anı mı bekliyordunuz? Açıkladığım haber ile Nazlı Teyzem,Nazan evin içinde beni kovalıyordu. Siz değil asıl beni babam kovalayacak! Elime telefonu alıp hızlı adımlarla çay bahçesine doğru ilerlemeye başladım.

Hızlı adımlarla bahçeye girip kapıyı kapattım. Herkes içerde beni ararken derince nefes aldım ve masaya oturdum. Elimde telefon beklemeye başladım. Kafamın içerisinde cümlelerini toparlamaya başladım. Evet Mesme yapacağım bu konuşma ile ya hayatının sonuna kadar baban yok olacak ya da yeni bir hayata sahip olacaksın.

Hadi bismillah!

Telefonu açıp görüntülü aramaya tıkladığımda babamın telefonu çalmaya başladı. Çalmaya başlayan sadece telefon değildi. Kalbimde göğüs kafesinin içinde deli gibi çırpındamaya başlamıştı ve bir oturup bir kalkarken birden açılan telefon ile heykel gibi kas katı kesildim.

"Kızım nasılsın? Şükürler olsun yüzünü gördük!"diyen babama sadece donmuş halde bakarken babamın yüz ifadesi değişmişti. İç çekip tam konuya girecekken birden yanımda beliren yarmayı gördüm. Sandalyemin kulpu ve masanın kenarına tutunan elleri ile eğilmiş adam ekrana doğru bakarken gülümseyip "Merhaba nasılsınız?"dedi. O an yüzünde güller açan babam başını sallayıp "Ooo İslam Bey, iyiyiz sizler nasılsınız? Kızım hiç konuşmasının"dediği anda konulacak hâl mi kaldı diyesim gelmişti. Yanımdaki adam sandalye çekti ve diğer tarafıma oturup "Beni sen, seni de ben kurtaracağım"dedi ve telefona baktı.

"Şey...ben iyiyim...ıhhh ben sizi şey için....ben...aradım ama önce beni dinleyin...öff baba ben..." Kalbim delinircesine atarken İslam telefona bakıp "Sizinle konuşmamız gereken bir konu var"dedi. Ona bakan gözlerim dehşet içerisine girmişti. Elimi kalbime koyup sakinleşmek için derin nefesler alıyordum. Babam telaşla ayaklanıp "Ne oldu? Yoksa....yoksa Zeynep Hanım!"diye seslendiğimde gözlerim aniden ona döndü. Annemi mi sordu? Babam az önce annemi sordu ve telaşlanmıştı. Dehşet yerini şaşkınlığa bıraktığında İslam gayet sakince "Yok Zeynep Hanım oldukça sağlıklı...biz size güzel bir haber vereceğiz"dediği anda tekrar ona bakan gözlerim olacaklara sessizdi.

İslam çok rahat ve hatta çok profesyonel halde babamın kanına girmiş vaziyette durdu ve "Bunu bu şekilde söylemek istemezdik ama aniden olan bir durum....biz...biz sizinde izniniz olursa Mesme ile hayırlı bir yola girmeye karar verdik"dedi. Bir dakika sanırım kalbim durdu ve şu an atmıyor.

Elimi yüreğime koyup kalbimi kontrol ederken babamın sessizliği ile gözüm telefona gitti. Bize şaşkınca bakan adam telefonu masaya bıraktı ve sandalyeye oturdu. Ben bu bakışı biliyorum. Şu an çok sinirlendi ve fazlasıyla beyni bulandı.

"Baba-" demeye kalmadan İslam araya girdi.

"Sizi Azerbaycan'a davet ediyoruz"dedi. Ya sen kafayı mı yedin? Babamın buraya gelmesi hayatımın en berbat dönemi olacak ve sen kalkıp gelin diyorsun. Babam ne duyduğuna inanamıyor gibi arkasına yaslandı ve "Mesme.....Mesme sen ne diyorsun? Ben mi yanlış anladım.....hayırlı yol ne demek....sen...sen ne diyorsun?" Dili şimdiden dolaşmaya başlayan adam şoka girmişti.