🔖Annemin Diyarı
🕯️Namaz
📖42.Bölüm
"Ya valla bir şey yapmayacağım gelir misin?"
Asla! Ya biz seninle aşağıda anlaştık ama yani...ayh vallahi heyecandan öleceğim. İslam şu an yatağa oturmuş uykun var diyor. Ben de git uyu diyorsun o da sen de gel diyor! Ama yani öyle aniden de gel denmez ki! Ben heyecan yapar korkarım! Çünkü şu an...oyun yok!
Kollarımı birbirine bağlamış tam yatağın karşısında dururken asla ciddiyetini bozmayan adam kaşlarını çatıp bana bakıyordu. Bak söz verirsen gelirim ama yok yan çizerim dersen değil sen o aşağıdaki on koruma bile beni bu evde tutamaz!
"Söz ver!"dediğim de gözleri açılan adam daha da sinirlenmişti. Valla yoksa gelmem! Söz ver...bir metreden fazla yaklaşmayacaksın!
Dümdüz bakan adam ehil ehil yerinden kalkıp o kuyruklu gözleri bana dikti. Ayh bunun bakışı da bir fena az sonra bayılacağım. Yetişin dostlar yetişin! Geriye gidecekken birden kolumu tuttu ve kendisine çekti.
"Nihh İslam sen ne yapıyorsun?"dediğim de kollarımı tutan adam tek kaşı havada hala sinirli olduğu haliyle "Bana güvenmiyor musun? İstemediğin bir şey için zorlamam! Ayrıca ben seninle olacak her özel anı en özel yerlere saklıyorum sence düşünsem İnar'ın evinde mi düşünürüm?"dedi. Ciddi misin ya? Yüreğime su serpmek istiyorsan doğru yoldasın. Heyecanla bakan gözlerimi tam olarak onun gözlerine diktiğim anda tebessüm ettim. Doğru İnar'ın evindeyiz ve...pek iyi bir yer olduğunu sanmıyorum.
O an gelen sırıtma ile "Hi hiç o halde koçum gel sen benimle!"dedim ve üstümdeki elbise bile umurumda olmadan onu çekiştirmeye başladım. Evet onu tam olarak yastığım yapacağım. Sırıta sırıta yürüdüğüm yolda gecenin bilmem kaçı olmuş asla cilve bilmeyen halimle cilve yapıyordum.
"Ne yapıyorsun?" Dediğinde gülerek ona döndüm ve "O gün çok rahat uyumuştum...yani dayımlarda....şimdi yine -"dediğimde İslam da o beni delirten gülüşünü atıp "Öyle mi? Yani beni kullanacaksın!"dedi. Aslında ona kullanmak demeyelim de olacak şeyi kâr amacı güderek yapacağım. Bu da kibar oldu. Elimi tutan elleri gelmemek için beni çekiyordu.
"Peki izin veriyor musun?"dedim. Yani şimdi bakarsak haklılık payı vardı. Yine de ona sormak istersen en tatlı halimi takındım. Sırıtmaktan ağrıyan çenemle İslam başını sallayıp "Evet bazen eşler birbiri arasında fedakâr olmalıdır. Senin aksine ben fedakâr olabilirim" dedi. Ay ay laf çarpıyor. Ama onunla bu bir değil ben henüz sadece sarılma aşamasını aşamadım.
Onun bu haline ödül gibi çekiştirdiğim yerde tekrar ona döndüm ve tuttuğum eli ile ona yaklaştım. Yaklaştıkça büyüyen sağlar gibi başımı arşa diker gibi kaldırdığımda ışıl ışıl parlayan gözler led ışıklar altında daha da parlıyordu. Dudaklarındaki kıvrılma ile ben de gülümsedim ve ayaklarım üzerinde yükselip dudaklarımı sağ yanağına götürdüm. İlk defa yapacağım bu şeyde kalbimde başlayan çarpıntı ölmüş kelebeklerin cenazesini kurmuş yeni lavraları bırakmıştı. Evet midemde bilen çarpma sesleri ile basan sıcak ortamı farklı bir şey taşıyordu.
Sakallarına değen dudaklarım ile şoooppp diye öpmek yerine narin bir buse bıraktım. Eskiden bir dizide bir cümle duymuştum."Sevmediğin adamın sakalları batar ama sevdiğin adamın sakallarının varlığını bile unutursun" şu an düşündüğüm tek şey ilk defa birini öptüğümdü.
Heyecandan ölmek üzere çıktığım yolda geri dönüt sadece beni izleyen adamdı. Gözlerinin güldüğünü görebiliyorum. Vay anasını bilseydim önceden öperdim şu hale bak gözler yıldızdı şimdi güneş gibi parlıyor. Ben de onun gibi sırıttığımda sıkıca tuttuğu ellerim ile dayanamayıp "Uyuyalım mı?"dedim. Evet arkadaş benim için uyumak şu an büyük bir olay...yani nikahlı kocanla date bile çıkmamışsın hemen evlendin ve uykuya geçtin ne bekliyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🔖ANNEMİN DİYARI
SpiritualitéHayatım tam olarak Azerbaycan'lı annemin tatil için geldiği Türkiye de bin de bir olan ihtimal ile babama aşık olup evlenmesi ile başlamıştı. Sonra bizi terk edip gitmesi ve hasta olması ile gittiğim Bakü de bir milletvekiline hakaretten aldığım boy...