🔖Annemin Diyarı
📒İstanbul
📚🕯️📔📖
33.Bölüm
Sabah erkenden uyanmıştık. İslam ile geçen akşam sohbetinin "Sendin"demesiyle bitmişti. İkimiz uykuya dalmıştık. Olanları anlamlandırmak zor ama bunca zaman yanımda olması beni mutlu ediyor.
İslam benim için her şeyi ifade ediyor.O bu dünya da güvendiğim tek dağım ve ben korkuyorum. Bir gün o dağın yıkılacağını düşünmek bile dizlerimi kırıyor. Ona bir ley olsa ya da hayatımdan çekip gitse güncellemesi yarım kalmış uygulama gibi kalacaktım.
Anneme tatili uzattığımızı söyleyip İstanbul'a bilet almıştık. Şimdi ise o nefretle geldiğim yerin kapısından üzülerek çıkıyorum. Kalbim de tuhaf bir şey var ve ben...babamı deli gibi görmek istesem de bir şeyler beni çekiyor. Gidersem değişecek şeyler adına korkuyorum.
Gözlerim sızlamaya başladığında derince nefes aldım. Teyzem bana sarılıp "Seni almaya geldiğim bu yerde yine bekliyor olacağım"dedi. O an gözlerimi kapayıp sıkıca sarıldım. O günün en komik yanıydı bana teyzem olduğunu açıklaman. Gülümserken gözümde akan yaşları gizleyemez hale geldiğim de beni öpüp kızlara baktı ve "Hadi sizle içeride vedalaşalım"dedi. Ah teyze ah hakkını ödemem için ne yapsam bilmiyorum. Gelirken sana Türk Boy mu getirsem?
Teyzem kızlarla içeriye giderken İslam ile yalnız kalmıştık. Ellerimi cebime koyup ona baktım. Çok şey söylemek isteyip hiç bir şey söyleyemediğiniz oldu mu? Mesela şu an üst solunum yollarımı kavuran bir alev var ve sadece susuyorum. Susmalıyım çünkü kendime söz verdim.
Eğer buraya dönmeyi başarırsam bunun tek sebebi bu adam olacak...o zaman da duygularımdan emin olacağım. Sana karşı hissettiğim bu şeylerden emin olacağım ve seni büyüten ben, beni yakanın sen olduğunu anlayacağım.
Gözlerimden istemsiz akan yaşları elimin tersiyle silip derince nefes aldım ve "Her şey için teşekkür ederim..."deyip gülümsediğim endişeli duruyordu. Gözleri fazlasıyla endişeli ve sabırsızdı. Karşımda ne kadar dik durmaya çalışsa da şu an içini okuyor gibiyim. Mesela şu an yumruk olmuş elleri gelmemek için direniyor, ayakları kendisini durdurmak adına hareketsizdi. Gelmiyor...
Gözlerini gözlerime sabitlemiş bir şey bekliyor gibiydi. Mesme...yapman gereken gitmek ve düne istinaden utanman gerek..fakat utanmıyordum aksine dün çok farklı hissettim. Utanmak değil hatta yanımda olduğu için mutluluk hissettim. Ben bu adamla mutluyum...ama olmamalıyım. Bir gün gidecek ve ben bunu kaldıramayacağım.
"Çok dramatize olduk. Sanırım gitsem iyi olacak....ııı....hoşça kal....dikkat et....kendine"
İki cümle kurmak için bile kafamı toplayamadığımda gözlerine son bir kez baktım. Çatılmaya başlamış kaşlarını gördüğüm de dudaklarını kemiriyordu. Başını sallayıp tek bir cümle etmeyince ben de onun gibi derince nefes alıp çantama asıldım. Ayaklarım sanki benim inadıma hareket etmiyordu. Uçağa değil de ona doğru gitmek için beklerken zorla hareket ettirip yavaşça arkamı döndüm.
İçimden ağlamak geliyor. Çocuk gibi oturup ağlamak ve gitmiyorum diye bağırmak...fakat gitmeliyim hem de hiç durmadan. Durursam bir daha gidemem.
Çantama sıkıca sarılmak ellerimi oyalarken ayaklarımı ileriye atıyordum. Gitmiyor işe ya gitmiyor! Ayaklarım ileriye gitmiyor. O an ne olduğunu ben bile anlamadan beynim kalbimle ittifaka geçmişti. Ellerimin sıkıca sardığı çantayı bırakıp arkamı döndüm. Bana bakan gözlere bakıp gülümsediğim de yüz saattir geldiğim yolu hızlı adımlarla döndüm ve kollarımı İslam'ın boynuna doladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🔖ANNEMİN DİYARI
EspiritualHayatım tam olarak Azerbaycan'lı annemin tatil için geldiği Türkiye de bin de bir olan ihtimal ile babama aşık olup evlenmesi ile başlamıştı. Sonra bizi terk edip gitmesi ve hasta olması ile gittiğim Bakü de bir milletvekiline hakaretten aldığım boy...