🔖Annemin Diyarı:Telaş

3.8K 302 10
                                    

🔖Annemin Diyarı

🕯️Telaş

17.Bölüm

📖📚
Maide Suresi, 101. ayet: Ey iman edenler, size açıklandığında sizi üzecek şeyleri sormayın; Kur'an indirildiği zaman sorarsanız, size açıklanır. Allah onu affetti. Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak olandır.


"Şimdi önemli konu düğün!"

Annem masada açık artırmaya girmiş gibi Akil Bey ile karşılıklı konuşuyordu. Ben kahvaltımı etmeye başlamıştım. Bugün İslam yoktu. Neşe,ben ve Nazan bir sıra oturmuş kahvaltımızı yaparken annem düğün konusuna giriş yapmıştı.

"Malum nikah kıyıldı...kız zaten tanıdık görme,aile istemesi vs gerek yok ama isterlerse yine yaparız"deyip bana baktı. İnanın tek isteğim bir an önce bitmesi. Ben gayet sakince "Siz nasıl uygun görürseniz biz ona uyarız"dediğim anda Neşe araya girip "Olmaz...sonuçta amcam ve Mesme bir kere evleniyor. Ayrıca amcam vekil ve farkındaysanız genç vekil olması itibari ile gözler onun üzerinde. Şimdi basit bir düğün olmamalı"dedi. Bir dakika bunu Neşe mi söyledi?

Şaşkınca eğilip masanın diğer ucundaki kıza baktığımda o dudakları yavaşça kıvrıldı. Ne oldu buna? Kafasına bir şey mi düştü? Geçici Mesme sever hastalığına mı yakalandı?

Annem çayından bir yudum alıp "Haklısın....o halde her şey tamamiyle yapılacak. Kızlar elbise,gelinlik,ev görmesi kıyafeti, kınası vs her şey ellerinizde öper. Alın halanızı,teyzelerinizi başlayın işe ben kızımın işine bakacağım...malum çeyiz gereklidir"

Ne? Çeyiz mi? Gülsüm abla bana evi yaptı annecim...tek sorun o eşyalar artık benim değil. Ama çeyiz işine ne gerek var zaten bu evde olmayacak mıyım? Korkmaya başlamış olmamın verdiği hengameyle birde Akil Bey ayaklanıp "Mohammed'i arasan iyi olacak. Malum en geniş ve güzel oda İslam'ın şu an ki odası, odanın tasarımını Mesme seçsin"deyip gülümsedi. İşte o an kafama dank etti. Biz evlendik ve düğünden sonra ben İslam'la kalacağım!!! Şaka mı bu?

Kalbimin hızlanması ile yüzümün morarma aşamasına geçişi ile hesap etmediğim şey önüme yığılmıştı. Olamaz ben nasıl bunu düşünmedim. Mesme normal evliler aynı odada kalır ve orası onların pembe panjurlu sarayı olur ama siz normal değilsiniz. İşin kötü yanı bunu diğerleri bilmiyor.

"Mesme beni duyuyor musun?"

Yanımda beni sarsan Nazan ile gözlerim açıldı. Kızlar saçmalamayın bunlar asla mümkün olamaz. Başımı anneme çevirdiği de bana bir şeyler anlatıyordu. Onu asla duymayan ben ile sadece onaylıyordum.

"Elçiye gərək galmayıb. İsteme,gına,düğün,düğün sonrası davet....eş dost gelip yemeğe katılacak"dediler. Bence bu kadar abartmaya gerek yok ayrıca İslam da kabul etmez ki. Onları bütün stresimle dinlemeye başladığımda ayaklanan Nazan "Hadi iş bizi bəklir"dedi ve elinde telefon ile yürümeye başladı. Rabbim ben ölebilir miyim?

Şaşkınca dağılan insanlara bakarken annem eğilip elimi tuttu ve gülerek "Korkma el birliğiyle halledilir sen sadece....şey....odanız karşı karşıya ya.....siz de şimdi evlisiniz kanınız ters akıyor.....illa göreyim,seveyim dersiniz....işte hani düğüne kadar yan yana pek gelmeyin"demesiyle ağzım açıldı. Anne sen ne diyorsun? O da ne demek?

"Anne o ne demek....biz zaten"dememle annem beni sallayıp "Utanma...ben bunu dəməyib oturursam günaha girerim. Bir həftə bəkləyənde zatən gavuşursunuz...amma o vaxtə gədər"demesiyle hızla yerimden kalkıp alev almış suratımla "Anne ben...çıkayım"dedim ve Allah ne verdiyse odama doğru koşmaya başladım. Ağlamaklı halim deli gibi titreyen vücudum ve en kötüsü lav gibi kaynayan yüzüm ile yatağımda duran yastığı alıp yüzüme bastırdım ve tuttuğum o çığlığı patlattım.

Anne sen ne diyorsun? Ya biz gerçek evli değiliz ya Allah'ım millet bana neler diyecek daha vallahi şuradan atlayıp intihar etmek istiyorum. Rabbim...bu kulaklar ne duyuyor? Ben...ben bunları hiç düşünmeden nasıl bu işe karıştım. Ya İsalm beni nasıl uyarmaz? Hani mentörleri vardı? Hiç biri yapma evladım bu işin iki ucuda b*k yolu demedi mi?

Nefes dahi alamayıp kendimi yatağa attığımda tavanla bakışmaya başladım. Zihninin engelleyemedi sahneler gözümün önüne bir bir gelmeye başlamıştı. Olamaz ya olamaz kesinlikle olamaz!

Tepinerek sanki bu işe ilaç bulurcasına bir sağa bir sola dönerken birden kapı çaldı. Bu da kim?

"Gir"dediğim de açılan kapıyla içeriye Nazan girdi. Yatağın dağılmış halini görünce gözleri açılan kız "Nəcəsən? Bu odanın hali nədir?"dedi. Şu an tek sorunun odanın hali mi? Bilmem farkında mısın ama bayılmama ramak kaldı.

"Nazan şu an pek....of bir şey mi istedin?"dediğim de benim ellerimi tutan kız sakince yüzümü inecekleyip "Yüzün kıpkırmızı hasta mısın?"deyip aceleyle elini alnıma koyduğunda korkuyla "Ateşin var!"dedi. O an ellerimi ondan çekip ne desem bilemez haldeydim. Hızlı adımlarla kapıya gidip "Yok ben hasta değilim off nefes alsam iyi olacak"dediğinde daha gerisi gelmeden odadan çıktım ve hızlı adımlarla bahçenin labirent köşesine doğru ya Allah deyip koşturmaya başladım.

Şimdi biz aynı odada kalacağız,yetmezmiş gibi birde herkes tarafından tembihlenip çocuk merasimine zorlanacağız!

"Rabbim vallahi içim daralıyor! Allah'ım sen yardım et be-"

"İyi misin?"

Duyduğum sesle Neşe elinde kahve ile bahçeye doğru geliyordu. Üzerindeki şalı, hafif kalkıp perçemi ve sağ omuzuna aldığı saçı ile güzelliğini ortaya koyarken bana gülümsüyordu. Bu kız iyi değil.

Elimi belime koyup "Neşe sen ilaca falan mı başladın? Bana pek bir güler yüzlüsün"dedim. O an gülüşü daha da genişleyince güzelliği daha da ortaya çıkmıştı. Çayından bir yudum alıp yanımda duran banka oturdu. Ellerini koyup "Sana düşmanlığın Zeynep Anneme yaşatılacak olanlardı ama yaptıkların karşısında sana hayran kaldım"dedi. Bana mı? Sen mi? İlk günden beri derimi yüzüp Jefry Dahmer gibi kalbimi yesen nefretşn geçmeyecek gibiydi.

"İnanmalı mıyım? Malum hayatımda dolaşan onca yalan dolana seninde eklenmen şaşırtmaz"dedim. Bilmişce ve biraz uzaklaştığım düşüncelerle onu izlerken güneşe doğru başını kaldırıp gözlerini kapadı. Huzurlu olduğu her halinden belli olan kız derince nefes alıp "Mesme annem öldüğünde bir küçük kızdım. Senden de küçüktüm....annesiz büyümenin ne demek olduğunu biliyordum. Taaki Zeynep anne gelene dek..."deyip bana baktı. Gözlerindeki özlem ile iç çekip "Gece her birimizin yatağına gelir masal okur, süt getirir, okula gelir bizi mutlu ederdi...."o an gözlerinin dolması ile başını eğdi ve "Şimdi o da annem gibi hasta ben....ben onu kaybetmekten korkuyorum....yine annesiz kalmaktan korkuyorum"dedi.

Ona bakarken benim yedi yaşımı görmüştüm. Karşımdaki kız yedi yaşımda annemin gittiği gün, evin sessizliğinde ağladığım gün gibiydi. Göz yaşları yanaklarında süzülürken yanına oturup elimi omuzuna koydum. O ise elinin tersiyle yanağını silip gülerek "Ama hastanede amcam dizlerinin üstğne çöktüğünde annen için ona evlenme teklifi ettiğinde anladım....onu en çok sen hakediyorsun"dedi.

Şu an sözlerine ağlasam mı yoksa bunu biliyor olmasına şaşırsam mı bilemiyordum. Annemi hakediyor olmak değildi yanında olamamaktı. Onca sene onsuz geçen zamanda hastalığında yanında oldum. Kokusunu çektiğim her bir günde babama lanetler ettim.

"Mesme"

Bana dönen kız bu kez benim gözlerimi gördüğünde içimi rahatlatmak için ellerimi tuttu ve "İslam Amcam iyi bir insandır. Vəhti zamanında senin için tonlarca bilet yaktı.....şimdi sakın korkma...endişen yüzünden okunur ama halledeceğiz. Yaptığınız bu şeyin oyun olduğunu biliyorum ve emin ol....amcam sen müsade etmeden sana yaklaşmaz çünkü sen onun için çok değerlisin"dedi.

İslam'a olan güvenimi zaten kimse sorgulayamaz ama tek sorun bundan sonra olacaklardı. Biz artık bir evin içinde bir odada mahkum gibi olacağız ya her şey düşündüğümüz gibi gitmezse ne olacak? Sırtımı döndüğümde tek güvendiğim adam bir gün yok olacak hale gelirse....ya bir başkasını severse!

🔖ANNEMİN DİYARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin