Genç yaşta evlenip, çocuk yaşta anne olan bir kadının, herşeyden çok sevdiği kocasını kaybetmesiyle, çocuğunu tek başına büyütmeye başlar, eşinin ailesi oğullarının, ölümünden sonra genç kızı suçlar, Eylül tam pes etmişken bir güneş doğar, abileri e...
Üzerimdeki elbiseyi memnuniyetsizce süzdüm, elbise gayet güzeldi ama bu güzelim elbiseyi bu düğünle mahvetmek istemiyordum.
Üzerimdeki elbiseyi yamaç ve yağız abim seçmişti, düğün için simsiyah bir elbise giyeceğimi bildiklerini ve cenazeye değil düğüne gidiceğimizi söyleyip benim yerime alışverişe çıkmışlardı.
Açıkçası onların böyle bir elbise seçiceklerine ihtimal bile vermiyordum, çünkü alışverişe çıkarken bedenimi bile sormamışlardı.
Ve elbise onlara göre değildi, fazlasıyla kısa dekoltesi açık ve yırtmacı fazlasıyla derindi. Ve rengi fazla kadınsıydı bana göre.
Bu elbise Yamaçın seçimi olamazdı, mağra döneminden kalma bir kıskançlığı vardı. , fazlasıyla minydi onun için.
Ama yağız abiminde seçtiğini sanmıyordum, tamam belki yağız abim kıyafetlerin kısalığına takan öyle pek kıskanç bir tip değildi ama, onunda böyle bir elbise seçeceğine ihtimal vermiyordum.
Aynada son kez kendime baktım, yaptığım hafif makyaj ve yukarıdan sıkıca topladığım at kuyruğu ile, elbisenin göğüs dekoltesi biraz daha ön plana çıkmıştı.
Derin bir nefes alarak odadan dışarıya çıktım, nerden baksan abim gili yarım saatir bekletiyordum.
Hızlı hareketlerle basamakları indiğimde, ilk gördüğüm yüz yalın abim olmuştu.
Ortaya bir küfür savurup beni baştan aşağıya süzmüştü " kırık dolabını sikim" onun bu anlamsız küfürüne kaşlarım çatılsada, sessizliğimi korudum.
Yalın abimin sesine gelen mert çatık kaşlar ile yalın abiye bakarken, bakışları beni bulunca olduğu yerde durup, çatık kaşları ile beni süzdü.
"hay anasının gözü" mert de şaşkınlık ile böyle konuşurken arkadan yağız abimin sesi duyuldu.
"hay maşallah" acun ılıcalının taklidini yaparak bu söylediğine hafifçe tebessüm ettiğimde, yağız abi yanıma adımlamış, bir elimden tutup nazikçe elimi öpmüştü.
Yağız abimin verdiği bu tepkiden anladığım kadarıyla elbiseyi o seçmişti.
Ve diğerlerinin yüzünden anlaşıldığı kadarıyla bu yağız abimin başına patlicaktı.
"çok güzel olmuşsun abicim" bu söylediklerine karşılık her ne kadar kızardığımı bilsemde, gülümsedim.
"teşekkür ederim" sesim içime kaçmış gibi çıkınca istemsiz bir şekilde boğazımı temizledim.
"hazırmıs-" adar abimin bir anda beni görmesi ile, sözü yarıda kesildi.
Tamam arkadaşlar sakin olun ama bu kadar şaşıralacak ne vardı burda.
Adar abi yüzünde ne tepki vereceğini bilemez bir ifade vardı, bir eli ile yüzünü avuçlayıp derin bir nefes aldı.
Ben üzerimdeki ne birşey söylemesini beklerken adar abi beni şaşırtarak "çok yakışmış" demekle yetinip, hoşnutsuzca beni süzmüştü.
Adar abinin bakışlarından anladığım kadarıyla, kıyafetime laf etmemek için kendini zor tutuyordu.
Ve açıkçası bu davranışı çok hoşuma gitmişti, bu yaştan sonra kıyafetime karışacak hali yoktu ya.
Adar abimin üzerindeki beyaz gömleği ve takım elbisesi, üzerine tam olmuştu, resmen takım elbise ile mafyalara benzemişti.
Tek tek diğerlerini süzdüğümde yalın abimin üzerinde simsiyah bir takım. Yağız abimin üzerinde ise lacivert bir takım vardı.
Mert ise sadece siyah gömlek giymiş üzerinede kotceked almıştı, ve böyle bile aşırı yakışıklı bir çocuk olmuştu.
Gözlerim yamaç ve alp'i aramaya başladığında onların burda olmadığını farketim.
Ki eğer yamaç burda olsaydı büyük ihtimale üzerimdeki elbiseyi değiştitirirdi, ve inanın şuan bu yapmak istediğim en son şey bile değildi.
Elbisenin içinde kendimi çok güzel hissediyordum, özelikle abim gilin bakışlarından sonra.
Yamaçın inadını bildiğimden dolayı daha fazla oyalanmak istemediğimden, hızla kapının önünde duran siyah topuklularımı ayağıma geçirip çıktım.
Dışarıdada onları görememem ile yalın abime döndüğümde, beni anlamışçasına cevapladı " alp çikolatalı pasta diye tuturunca, yamaç götürdü onu, düğün salonunda buluşucaz." çağrılan kaşlarımı düzelterek, Yalın abimi başım ile onayladım, alp nazını geçirme bildiği birini bulunca hemen isteklerini sıralamıştı demeki.
Ben yağız abimin arabasına binerken, yalın abimde Adar abimin arabasına binmişti, mertde yağız abimin arabasına bindiğinde düğün salonuna gitmek üzere yola çıktık.
Helööö
Yeni bir bölüm ama kısa.
Kısa ama olsun.
Bir önceki bölümde yanlışlıkla Eylülün elbisesini yayınlayınca bu bölümüde önceki bölümün devamı olarak atim dedim.
🤍🤍🤍🤍🤍
Neyse asıl konumuz yeni bir kurgu yazmaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
OYUNA VARMISIN/TEXTİNG.
İZEL VE BARAN
Eski sevgilisini geri kazanmak amaçlı izele yazan baran.
