24

1K 67 2
                                    

Hello
Şarkı bölüm ile alakasız ama şu sıralar buna sardım sanırım.

Uzun süre sonra Yeni bölüm
Sizce eski bölümleri düzenlemelimiyim, kafama takılan bir kaç hata var çünkü.

Her neyse, bölüme geçelim
Her hangi bir mantık hatası, yada bir yazım hatasıgörürseniz söyleyinde düzeltmeyim aşk bahçelerim.

İyi okumalar 😋

Benim burada ne işim vardı. Hiç gelmemem gerekiyordu.
Gözlerimi piste dans eden gökçe den çekip, yamaça baktım.

Yere odaklanmış bir şeyler düşünüyor gibiydi, düğünden kopmuş kendi kafasında bir hesaplaşmada gibiydi, daha çok. O da gergindi, hata belki benden daha fazla gergindi, sinirliydi, öfkeliydi, kırgındı, ama bir şekilde bunu dışarıya yansıtmıyordu.

Bir elimi sıkıca tutan yağız abime döndü bu sefer bakışlarım, sorgusuz sualsiz, ne olduğunu bilmeden benim ile bu düğüne gelmişlerdi. Gökçe ile aramda bir sorun olduğunu biliyorlardı ama bu sorunun ne olduğu hakkında hiç bir şey söylememiştim, onlarda sormamış benim anlatmamı beklemişlerdi zaten.

Bu düğünde olmamam gerekiyordu, burda olmak anca kendime acı çektirmekti, sametin katilinin mutluluğunu görmek, sadece beni parçalardı.

Sırf yılar önce ergenlik döneminde, verilmiş saçma sapan bir söz için burda olmam tamamen saçmalıktı.

Yağız abim beni desteklemek istercesine bir kez gözlerini sıkıca yumup geri açarken o sıcak tebesümünü gönderdi bana. Bende her ne kadar gergin olsamda aynı samimiyetle ona karşılık vermeye çalıştım.

Sadece çalıştım.

Başarılı oldummu?

Orası tartışılır.

Alp herşeyden habersiz düğünün eğlencesi ile el çırpıp adar abimin kucağında zıplayarak oynuyordu.

Bakışlarım istemsiz bir şekilde tekrar pistin ortasına dönünce, o an Gökçe'nin, yeşil gözleri ile kesişti gözlerim.
Gözleri beni görmesi ile, her ne kadar şaşırsada, gözlerine bir hüzün indi.

Şuan bu düğünde, bu durumda değilde, yılar öncesinde, gökçe ile hayal ettiğimiz gibi olmayı diledim, ama biz parçalanmıştık, dağılmıştık, ve bir daha asla toparlanamicak duruma gelmiştik.

Bizim yılar öncesine kadar çok güzel bir arkadaşlığımız olmuştu, bunu asla inkar edemem, en güzel yıllarımı geçirmiştim gökçe ile, belki o yüzden ona karşı bir nefret besliyemiyordum ama ben ona kırgındım, bu daha kötü değilmiydi.

Nefretim geçerdi belki ama kırgınlığım asla geçmezdi , gökçeye sinirli olamıyordum bir açıdan bakılırsada.
O sevmişti, belkide olmaması gereken o son kişiyi sevmişti. Ama yapa bileceğimiz bir şey yoktu. Ve bize sırt dönmesi çok koyuyordu.

Kalbine söz geçirmesini elbette bekliyemezdim.

Geçmişe gitmenin verdiği hüzün ile başımı iki yana salayarak, aklımdaki düşüncelerin dağılmasını sağladım.

Biraz daha düşünürsem ağlıycaktım çünkü, ve burası hiç yeri değildi.

Bu saatten sonra bana düşün ona mutluluklar dilemekti sanırım.

Cezasını çekmemişti belki o şerefsiz ama, olayın üzerinden 6 yıl geçmişti, bu saatten sonra kanıtlayamazdı hiç kimse, hiç bir gerçeği. Bunu kabulenmiştim.

Yeniden / AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin