12

3.3K 155 10
                                    

Eylülün aldığı çiçek.

Uzun 3195 kelimelik bir bölüm sizi bekliyor.

İyi okumalar.

Bölümü lütfen yıldızlarmısınız ✨

"Eylül abicim bak şimdi, buradaki yaşlılara çok alınma tamamı... Hata sen buradaki çocuklarada alınma. Yani nasıl desem çok geri kafalılar, kadınlar yapamaz edemez gib-" Adar abinin sözünü endişe ile kestim.

" of adar abi keşke gelmeseydim, valla bak ben geri dönim,  belki daha tanışmak için erkendir " yalın abi iki elimide tutarak bayuma eğildi.

Kendimi küçük bi çocuk gibi hissetmem normalmiydi.

" güzelim, saçmalama ne erkeni 24 yıl geç kalmışız, hem niye geri gidesin ki, anneni, annemizi, merak etmiyomusun" yalın abinin sözleri ile gözlerim doldu.

Duygusallığa gerek yok, sakin ol Eylül.

"abi, alp var, ya bana kötü gözle bakarlarsa" arabanın içinde, gülerek Mert'e birşeyler, anlatan oğluma baktım.

Ben hala Alp'e bakarken, bir anda Bi kol belimi sardı. Gördüğüm sarı saçlar ve duyduğum o naneli şampuandan anladığım kadarıyla Adar abiydi.

"saçmalama Eylül, sana o gözle bakan herkesin canını okuruz abicim" saçlarımın üstünden uzunca öpüp, başını boynuma gömdü.

"abi bizede bırak, yedin bitirdin kardeşimi" yağız abinin konuşması ile güldüm.

Adar abi benden ayrılınca, yağız abi açtı kollarını bana, kollarımı abimin beline sardım, oda gülerek bana sarıldı.

Bi süre öyle kaldıktan sonra, Sıra Yalın abiye gelince, yalın abi benim boyuma inmek yerine, beni kendi boyuna getirdi, ayaklarımı yerden keserek, beni kucağına almıştı. Azımdan küçük bir çığlık kaçtı.

Burdada havalar güzelmiş.

"oha hayvan indirsene kızı" yağız abinin söylediklerini, hiç takmadan, beni daha sıkı sardı.

Burnunu saçlarıma gömerek, derin bir nefes aldı.

"saçının tek bi teline zarar gelse, dünyayı yakarım kızım" kulağıma fısldadığı cümle ile gözlerimin dolmasına engel olamadım.

"anneee" yandan gelen alp'in sesiyle, otarafa döndüm.

Çatık Kaşlarla koşturarak, yanımıza gelen oğluma baktım, yalın abiye çatık Kaşlarla gayet sinirli gözükmeye çalışarak bakıyordu.

" dayı o benim annem, git sen kendi annene sarıl" alp'in bu dediklerine karşılık, yalın abide kaşlarını çatarak Alp'e baktı.

"Allahala şansabaki, senin annen benimde kardeşim oluyo. " Alp, hırsla yürüyerek, aramıza girdi.

Hayla Yalın abinin, kolları arasında, kucağında olan ben.
ilk defa Alp'e bukadar yukarıdan bakıyordum, yukarıdan bakıncada fazlasıyla, tatlı ve yakışıklıydı.

Alp benim dizime sarılıp, yalın abiyi bir eliyle itirmeye çalıştı, haraketi etmeyeceğini anlayınca, çatık kaşlarla Yalın abiye baktı, eğer şuan sinirli gözükmesi gerekiyorsa, hiçte sinirli gözükmiyordu tam tersi gayet şirin gözüküyordu. 

"indirsene annemi olum" Alp'in bu haline daha fazla dayanamayarak gülmeye başladım.

Çatık kaşlı oğlum benim gülmem ile bana bakıp, gülümsedi.

Tekrardan Yalın abiye dönünce, eski yüz halini alıp, sinirli bakmaya çalıştı.

Bu çocuğu yememk için zor dayanıyorum haberiniz ola.

Yeniden / AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin