Talha'nın ölümünün üzerinden tam bir gün geçti. Sınıfta oturuyorduk başka hiç bir şey yapmıyorduk ölmeden önceki sözleri, can çekişmesi gözümün önünden hiç gitmiyordu. Ve şu tarihi geçmiş bisküvi. Okulumuzda tarihi geçmiş hiç bir gıda bu zamana kadar kantinde hiç satılmamıştı. Böyle bir şey ilk kez yaşanmıştı
" o bisküviyi Talha masanın üstünden aldı. O gece kapıda gördüğümüz siyah maskeli katil onu bilerek koymuş olabilir mi ? "
Burak : olabilir
Eflal : bizden ne istiyor ki biz ona ne yaptık ?
Ece kafasını Efe'nin omzuna dayadı
- eve gitmek istiyorum hepimiz istiyoruz fazla bir şey istemiyoruz ki
Gözlerim bir süredir çantamdaki yiyeceklerde
Acaba bunların da tarihleri geçmiş olabilir miydi ?
Ama böyle bir şey imkansızdı sınıfa çıkarken bizde biraz büskivi yemiştik ve iyiydik. Sadece o bisküvi bozuktu
Efe : arkadaşlar kendimizi toparlamalıyız yoksa bizde
Cümlesinin devamını getiremiyordu
" ölürüz "
Açık ve netti ölürdük
Her insan doğar büyür yaşlanır ve öleceğini bile bile yaşar. Biz şuan bu durumun bir üst seviyesini yaşıyorduk. Öleceğimizi tahmin edebiliyorduk. Ben belki yarın ölecektim ya da ondan sonraki gün. Kulağa Çok korkutucu geliyor dimi öleceğini tahmin edebiliyor olmak.
Evet çok korkutucu
Burak : Efe haklı kendimizi toparlamalıyız biliyorum Talha için çok üzgünüz ama buradan çıkmak için bizim bir plana ihtiyacımız var
Barış Efe ve Ömer burağın yanına geçtiler
Ömer : berfinin yaptığı gibi sandalyeyle kapıyı kırmaya mı çalışsak ?
Efe: dış kapı çok sağlam olmaz
Ömer sinirle yanıma geldi
- berfin sen akıllısın zekisin bir şeyler düşün
" Aklıma bir şey gelmiyor " dedim çaresizce
Ömer yanımdan gitti
Bende ayağı kalktım arzunun yanında Ece ve eflalde vardı. Yanlarına oturdum kafamı arzunun omzuna koydum
Ece: biz buraya dört kişilik bir kız grubu olarak girdik öyle çıkacağız dimi ?
Arzu : tabikide dört kız olarak çıkacağız hiçbirimize bir şey olmayacak hatta ben buradan çıkınca berfin'e Waffle Ece'ye profiterol eflalede sütlaç ısmarlayacağım
Bunlar bizim en sevdiğimiz tatlılardı
Arzu: tatlıları da bizim evin oradaki cafede yiyeceğiz.
Arzu Ece ve eflalle bir karar almıştık. Eğer kutlayacak bir şey olursa o cafeye gidecektik. Çünkü fiyatları öğrenciler için çok uygundu. Mesela ben okuldaki resim yarışmasını kazanınca o cafeye gitmiştik ama bu sadece bir örnek. Sadece kutlanacak bir şey olduğunda değil her yıl 30 nisanda da mutlaka giderdik. Meğer 30 nisan dünya arkadaşlar günüymüş bende tesadüfen öğrenmiştim.
Eflal: 30 nisanda gideceğiz daha
" arkadaşlar gününde "
Biz bunları konuşurken barış yanımıza geldi.
- hadi kızlar sınıftan çıkıyoruz
Ece: neden
Barış : kendimizi savunmak için bir şeyler aramaya karar verdik.
Ayağa kalktım, kapıya doğru ilerledim. Kapının önündeki sırayı kaldırdık. Eflal kapının altındaki süpürgesini aldı. Burak kapının kilidini açtı.
Dilara : önce kim çıkacak ?
Ömer : berfininde dediği gibi sonunda ölüm olsa bile beraber
Hep beraber bir adım attık ve sınıftan çıktık
"Plan ne ?"
Efe: siz konuşurken biz karar verdik yemekhaneye gideceğiz kesin orada bıçak vardır .
Rotamız çoktan belirlenmişti. Yemekhaneye gidecektik. Acaba mutfağın kapısı kilitli miydi?
Benimde sorduğum soru muydu, tabikide kilitli olacaktı zaten açık olsa şaşırırım
" yemekhanenin kapısı kesin kilitlidir"
Defne: yemekhanenin giriş kapısı asla kilitli olmaz o kısımdan şanslıyız ama mutfağın kapısı kesin kilitlidir
Güneş : nasıl açacağız
Ömer : hepimiz kapıya tüm gücümüzle omuz atsak açılır bence
Efe: Ömer saçmalama yine
Eflal: bence olabilir neden olmasın sonuçta kaç erkeksiniz hepiniz tüm gücünüzle omuz atsanız açılırOnlar kendi aralarında konuşurken yemekhaneye gelmiştik, dış kapısı açıktı. Yemekhanenin içine girdik, hemen mutfağa doğru ilerledik. Efe elini kapının koluna uzattı ve kapıyı açmaya çalıştı tabikide kilitliydi
Efe: açık olsa şaşırırdım zaten
" aynen " sinirle nefesimi verdim
Ömer: beyler benim taktiği uyguluyoruz hep beraber kapıya omuz atmaya başlıyoruz
Başka çaremiz yoktu. Onlarda bunu bildikleri için demeyeceklerdi. Hepsi birlikte kapıya omuz atmaya başladılar keşke okulun dış kapısıda açılsaydı böylece bu kabus biterdi.
Eflal: tamam yeter bu kadar bir kez daha vurursanız kapı aniden açılır yere yapışırsınız çekilin
Sınıfımızın erkekleri kapının önünden çekildiler. Eflalde kapıya ayağıyla birkaç kez tekme attı. Kapı açıldı. Zaten güçsüz bir kapıydı. Hemen içeri girdik. Etraf karanlık olduğu için eşyaları zor algılıyorduk. Elime tencere tava gibi mutfak aletleri geldi
" benim olduğum yerde tencere tava var, siz ne durumdasınız ?"
Ömer: berfin tava al bir tane adamın kafasına geçirdin mi hafıza kaybına uğrar
Bir tane tava aldım ve ilerlemeye başladım.
" bıçak bulan yok mu ?"
Burak : etrafta bıçak yok
Efe: arkadaşlar kendinizi savunmak için ne bulursanız yanınıza alın
Arzu: tamam ben buldum bir şeyler çıkıyorum
" bende "
Önce ben çıktım mutfaktan sonra arzu çıktı. Arzuda benim gibi sadece tava bulmuştu. Bütün bıçakları o siyah maskeli katilin aldığına yemin edebilirdim. Çünkü o almıştı. Bütün kesici delici aletleri toplamıştı
Arzu: sende mi sadece tava buldun ?
" evet inşallah işe yarar "
Arzu: bütün bıçakların kaybolması tesadüf değil dimi
" tabikide değil hepsini o pislik planlıyor bir yerde saklanıyor
Arzu: sence karşımıza çıkacak mı
" bilmiyorum "
Sırayla herkes mutfaktan çıkmaya başladı. Çoğunlukla herkesin elinde sağlam bir tavalar vardı. Efe'nin elinde ise büyük bir fondü çatalı vardı. Uçları sivriydi, kendimizi savunmak için mükemmel bir aletti.
Efe'ye bakarak konuşmaya başladım
" nereden buldun bunu yani biz hiç böyle sivri aletler bulamadık "
Efe: yerde buldum
Arzu: arkadaşlar farkında mısınız hiçbirimiz bıçak bulamadık kocaman yemekhanenin mutfağında bir bıçak bile yok.
Defne : fark ettik arzu hiçbirimizin elinde bıçak yok
" o siyah maskeli psikopat bıçakların hepsini topladı. Büyük ihtimalle bunu düşürdü.
Efe: bunu tahmin etmiştik zaten pislik bizimle oyun oynuyor
Defne : Dilara nerede ?
Etrafıma baktım, gerçekten de Dilara burada yoktu
" hâlâ mutfakta mı ?"
Barış: hayır yani herkes çıktı diye biliyorum
" hadi arayalım ne duruyorsunuz "
Dilara'yla anlaşamıyordum. Ama kaybolması hiç iyi değildi. Okulda psikopat bir katil varken tek başına dolaşması çok tehlikeliydi
" Dilara !"
" Dilara neredesin?!"
"Bizi duyuyor musun ?!"
" Dilara ses ver !"
Hiç bir ses yoktu. Artık korkmaya başlamıştım. Ya başına bir şey geldiyse ya şuan yaralıysa bu düşüncelerden uzaklaşmaya çalışıyordum. Onu sağ Salim bulacaktık
Eflal : gruplara mı ayrılsak böyle çok uzun sürer
Kimse eflali dinlemedi bile bir arkadaşımızı daha kaynedemezdik. Onu acilen bulmalıydık.
Burak: gruplara ayrılmalıyız çok vakit kaybediyoruz Eflal haklı-
Burağın konuşmasını bir çığlık sesi böldü.Selam!
Nasılsınız umarım iyisinizdir.
Uzun zamandır yeni bölümü yazamamıştım sınavların bitmesiyle hemen yazayım dedim. İnşallah bu bölümü beğenirsiniz. Yeni bölümler bu hafta içinde sıklıkla gelecek merak etmeyin kendinize çok iyi bakın !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı saklambaç
AdventureBerfin o gün her zaman ki gibi etüte kalacaktı Etüt için hocanın çoktan gelmiş olması gerekirdi fakat gelmemişti birden giden elektrik tedirgin olmasına neden olmuştu Dersin boş olduğunu düşünerek o ve arkadaşları eve gitmek için sınıftan çıktılar...