(Merhabalar, uzun bir aradan sonra tekrardan yeni bölümle beraberiz ve gerçekten çok özlemişim. Lafı fazla uzatmak istemiyorum, bölümü okumak için heyecanlısınız. Keyifli okumalar dilerim)
Birkaç dakikadır burada oturmuş kurtulmayı bekliyorduk, dışarıdan gelen telaşlı kalabalık sesi git gide yaklaşıyordu.
Hepimiz kurtulmak için dakikaları sayarken Ömer saçma sapan işler yapıyordu.
Yaklaşık beş dakika önce buradan kurtulacağı için çok heyecanlandığını bu yüzden de çişinin geldiğini söyleyip tuvalete gideceğini söylemişti.
Geri döndüğünde elinde birkaç tane A4 kağıt, fosforlu kalem ve koli bandı vardı.
Kağıdın üstüne değişik şeyler yazarak Efe'yle birlikte katilin üstüne yapıştırıyorlardı.
Saçma sapan şeyler yaparak zamanın geçmesini sağlıyorlardı, katile baktığımda çok gülünç görünüyordu.
Ağzına bant yapıştırmışlardı, bu yüzden de konuşamıyordu.
Katilin üstüne yapıştırdıkları kağıtlarda ise bir tanesinin üstünde Koray isminden soğumanıza sebep olacak varlık yazıyordu.
Ötekisinde ise Dünya üzerindeki en piç tek insan yazıyordu.
Kağıtların diğerleri de birbirinden farksızdı, daha fazla küfür ve hakaret.
Sonuna kadar hak ediyordu.
Onlar kafalarını dağıtıp acılarını unutmaya çalışıyorlardı. Ama ben öyle yapamıyordum ölen kişilerin ailelerinin hepsi dışarıdaydı.
Onların ailesini görmek beni daha çok üzüyordu, o gün etütten on dört kişi çıkmak için çok şeyimi verirdim.
"Polisler içeri girdiğinde ilk berfini çıkartsınlar." Dedi Burak sessizliği bozarak.
"Bacağı yaralı, ilk o çıkarsa direk ambulansa götürürler."Herkes başıyla onaylayınca Ömer, Koray'a bakıp "Maalesef ilk Berfini çıkartacakmışız, tüh şansına küs biraz daha burada acı çekecek gibi görünüyorsun." Dedi.
Koray başını bir ileri bir geri sallayarak tuhaf sesler çıkarmaya başladı.
Eflâl şaşırmış bir ifadeyle Ömer'e baktı."Ne oluyor Ömer? Saçma sapan sesler çıkartmasana."
Dayanamayıp hafifçe sırıttığımda Ömer yine olay nasıl oldu da bana geldi? Dermişçesine baktı.
"Eflal," Dedi Ömer sakince ses tonu ise salak'a anlatır gibiydi. "Ben ne zaman boz ayıya dönüşüyormuş gibi sesler çıkarttım?"
"Ne bileyim Ömer," dedi Eflâl sanki konuyu değiştirmek istermiş gibi. "Nerede değişik ses varsa senden çıkıyor."
"İyi," dedi Ömer bozulmuş bir sesle. "Bu sefer benden çıkmadı, Koray boz ayıya dönüşüyor."
Bakışlarımı tekrardan okulun kapısına çevirdiğimde kapı yavaş ve bir şekilde açıldı.
Yedi veya sekiz polis ellerindeki silahları bize doğrultarak içeri girdiklerinde ani bir korkuyla ellerimle yüzümü korudum.
"Siz kayıp olan 14 çocuktasınız," dedi bir kadın sesi.
Ellerimi yüzümden çektiğimde bunu söyleyenin en başlarında duran sarı uzun saçlı 34-35 yaşları arasında olan bir kadın polis olduğunu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı saklambaç
AventuraBerfin o gün her zaman ki gibi etüte kalacaktı Etüt için hocanın çoktan gelmiş olması gerekirdi fakat gelmemişti birden giden elektrik tedirgin olmasına neden olmuştu Dersin boş olduğunu düşünerek o ve arkadaşları eve gitmek için sınıftan çıktılar...