13. Bölüm

534 42 21
                                    

Buradan kurtulacakken birde polisleri tehtid etmişti hepimiz çok sinirliydik. Hem çok sinirliydim hem de çok korkuyordum açıkçası. Sinirli olmamın sebebi polisleri tehtid edip bizim buradan kurtulmamazı yavaşlattığı için, korkuyordum çünkü aramızdan birisi daha ayrılır. Diye
ama galiba şuan en çok hissedilen duygu sinirdi. Bu sessizliği bozup öfkesini kusan ilk kişi barış oldu
- ne istiyorsun lan sen bizden bu soruya cevap bile veremiyorsun bize bunları yaşatmanın amacı ne ?!
Ses yoktu bizi duyuyordu görüyordu. Kameralardan bizi izlediğine yemin edebilirdim. Şuan bizi böyle izlemek onun için çok komik olmalıydı. Bir ruh hastası gibi eğleniyordu o kadar emindim ki. Bu düşünceler beni iyice sinirlendiriyordu.

Efe : cevap ver lan orospu çoçuğu !
Defne : arkadaşlarımızı öldürdün en yakın arkadaşımı sen öldürdün dışarıda polisler var cezanı çekeceksin çok az kaldı Allah'ın belası

Cevap yok hâlâ cevap yok dizlerimin üstüne çöktüm. Çok sinirliydim. Başımı kaldırmadan bağırmaya başladım
" cevap veremeyecek kadar korkaksın ve bunu sende çok iyi biliyorsun bize artık zarar veremezsin polisler geldi polisleri bu tehdidinle maksimum birkaç saat meşgul edebilirsin bu söylediklerin sadece tehtid olarak kalacak oros-
Daha cümlem bitmeden bir el ile ağzım kapandı. Ani bir korku yaşadım
- Şşş tamam sakin ol benim Burak böyle konuşarak onu kışkırtıyorsun sana zarar gelmesini istemiyorum tamam mı kendini düşünmüyorsan beni düşün anneni düşün
Çok sinirliydim elini ağzımdan çekmeye çalışıyordum ama olmuyordu sakimleşmediğim sürece elini çekmeyecekti bağırmama izin vermeyecekti. Sakinleşmeye çalışıyordum ama sinirimi dışarı vuramadığım için gözlerimden yaşlar akıyordu
Burak : sinirini dışarı atmak istediğini anlıyorum ama bak polisler geldi cezasını çekecek az kaldı kurtulacağız sevgilim polisler bizi kurtaracak
Sonra eliyle göz yaşlarımı sildi
Burak: lütfen ağlama sen her ağladığında ben daha çok üzülüyorum şimdi elimi çekeceğim ama sakin olacaksın tamam mı
Kafamı tamam anlamında salladım. Elini çekti ona sarıldım
" özür dilerim " dedim titreyen sesimle
Burak : bir daha kendini tehlikeye atma
" söz özür dilerim "
Burak : önemli değil

Ona sarılmak bana iyi gelmişti sakinleşmiştim. Hem söyledikleri de doğruydu. Kurtulmamıza az kalmıştı biraz daha dayanmalıydık. Kendimi böyle teselli ediyordum. Yavaşça ayağa kalktım. Herkes yere oturmuş birbirini teselli ediyordu. Camdan dışarı baktım. Bütün polis ekipleri güvenliğimiz için okuldan biraz uzaklaşmışlardı. Ağlamaktan harap olmuş annemi görmek beni çok üzüyordu.
Ece : okulun giriş kapısının oraya gidelim ailelerimiz aşağıda
Kimseden bir süre cevap gelmedi. Gitmeli miydik acaba yoksa tehlikeli miydi. Galiba tehlikeliydi çünkü oraya gidince bizi yine tehtid edecekti.
Efe : saçmalama seni tehlikeye atamam
Ece : iyi de tehlikeli bir şey yok dikkatlice gidebiliriz
Efe : Ece nasıl tehlikeli bir şey yok o orospu çocuğu polisleri tehtid etti polisleri tehtid eden arkadaşlarımızı gözünü kırpmadan öldüren bir ruh hastası bizi tehtid etmez mi sence ?!

Offf  bir yandan bende deli gibi aşağı gitmek istiyordum ama Efe'nin dedikleri de biz dış kapının önüne gitmeye çalışsak bu ruh hastası bizi tehtid edecekti. Onu dinlemezsek kan çıkacağını hepimiz çok iyi biliyorduk. Burada elimiz kolumuz bağlı oturmak da berbat bir şeydi zaten. Hepimiz oturmuş bunları düşünürken arkamızdan bir alkış sesi geldi arkamı döndüğümde gördüğüm manzara şok ediciydi. Koridorun başında simsiyah kıyafetleri simsiyah maskesiyle karşımızda duruyordu. Hayatımda yaşadığım bir sürü korkutucu an vardı hepsinde Allahım lütfen kabus olsun yarabbim diye dua ederdim. Bence bu duanın tam zamanıydı
Allahım lütfen kabus olsun yarabbim

Merhaba sevgili okurlar!
Nasılsınız umarım iyisinizdir bu bölümün sonu tüyler ürpertti bence sizce yeni bölümde nolucak düşüncelerinizi yorum olarak bırakın çünkü çok merak ediyorum. Kendinize iyi bakın sizi seviyorum 🫶

Kanlı saklambaç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin