Orada biri var !

833 58 7
                                    

Yere oturdum başımı duvara yasladım. Şuan oturmuş ne yapabiliriz diye düşünüyorduk
Defne
- şuan kendimi bir aksiyon gerilim filminde gibi hissediyorum
" cidden "
İlk defa defneye hak vermiştim bir filmin içinde gibiydik
Ece
- Kaan gibi bizde mi öleceğiz acaba
Korku dolu gözlerle Ece'ye baktım
Efe
- ne alakası var Allah Allah,Ece öyle bir şey olmayacak
Ece
- ya olursa
Gece
- arkadaşlar birisi bizimle oyun oynuyor
Eflal
- ne
Gece
- önce elektrikler gitti sonra Kaan öldü telefonlardan arama yapılmıyor. Okulda kimse yok zannediyoruz ama
" zannediyoruz derken"
Gece
- birisi bunları planlamış bu çok belli ayrıca okulda bizden başka birisi hatta birileri bile olabilir. Ve bu kişiler kaanı öldürdü
Ömer
- olabilir bu arada Dilara'nın fikrinden bile daha mantıklı
Dilara gözlerini devirdi
- off Ömer yani şöyle bir ortamda bile bana laf sokmazsan olmaz dimi
Ömer sinsice güldü
- olmaz
Burak aniden ayağa kalktı ve bağırmaya başladı
- biz buradan kurtulmak için uğraşıyoruz siz hala çocuk gibi birbirinize laf atıyorsunuz
Dilara
- Burak bana neden bağırıyorsun ben ne yaptım başımıza gelen olaylara bak ama Ömer hâlâ benimle uğraşıyor
Burak bu sefer Ömer'e döndü
- Ömer sende kimseye laf atma kimseyle dalga geçme durumun ciddiyetini görmüyor musun?
Burak haklıydı çünkü şuan içinde bulunduğumuz olay çok vahimdi. Ömer'e laf atmaması gerektiğini bende söylemek istemiştim ama Ömer biraz alıngandı özellikle Burak yani en yakın arkadaşı ona bağırdığı için daha da üzülmüş olmalıydı. Burak Ömer'in alıngan olduğunu biliyordu bir süre sonra Ömer'in yanına oturdu ve fısıldayarak konuşmaya başladı
- bak kardeşim o an birden sinirlendim seni kırdıysam özür dilerim. Ama şuan laf atmak için pek uygun bir zaman değil. Şuan sende buradan kurtulmak için düşünsen buradan çıkınca Dilara'ya beraber laf atarız.
Ömer'in yüzünde hafif de olsa bir tebessüm oluşmuştu sonra Burak Ömer'e sarıldı bu beni bile mutlu etmişti. Birden esnemeye başladım. Acaba saat kaçtı ? Telefonumu çıkardım saate baktım. Saat on bire geliyordu. Galiba geceyi burada geçirecektik
" geceyi burada geçireceğiz gibi gözüküyor "
Ece
- gecenin fikrinden sonra burada mı uyuyacağız gerçekten
" kapıyı kilitleriz "
Arzu
- sınıfın anahtarları nerde ki
Efe
- müdürün odasındadır
Defne
- yani oraya gideceğiz
Ömer
- evet hadi ne duruyoruz

Biz lise öğrencisi olduğumuz için lise müdürünün odası bizim kattaydı yani dördüncü kata gidecektik
Hepimiz ayağa kalktık. Ama Talha hâlâ oturuyordu ve boş boş yeri izliyordu yanına gittim ona elimi uzattım
- Talha müdürün odasına gidiyoruz
Önce elime sonrada bana baktı. Elimi tuttu onu kaldırdım. Tam arkamı dönmüştüm ki bana seslendi
" berfin "
Tekrardan arkamı döndüm gözlerimin içine bakıyordu.
" efendim "
- kaanı senin öldürdüğünü düşünmem saçmaydı. Ben o an en yakın arkadaşımı kanlar içinde görünce yanında da sen vardın
Talha'nın konuşması bitmeden konuşmaya dahil oldum.
" seni çok iyi anlıyorum. Bende arzuyu kanlar içinde yerde görsem yanında da seni galiba bende öyle zannederdim. Ama ben yapmadım Talha gerçekten
- sana inanıyorum berfin, özür dilerim üstüne çok geldim.

Evet doğruydu. Talha üsütüme çok gelmişti. Ama belliki pişman olmuştu onu daha fazla üzmek gereksiz olurdu
" o an arkadaşını öyle görünce herkes aynı tepkiyi verirdi."
- Ama o an bir kızıda incittim.
Anlamaz gözlerle ona bakmaya devam ettim. O ise koluma bakıyordu
- sinirle seni sarstım ve kolunu sıktım resmen o an bütün gücümü kullandım, son birkaç diğer elin kolunda açıyor mu ?

Talha birkaç saat önce kaanı öldürdüğümü düşündüğü için kolumu fena halde sıkmıştı. Kolum ağrıyordu ama ona yalan söyleyecektim.
" hayır acımıyor merak etme "
- tekrardan özür dilerim
" tamam kabul ettim hadi gel müdürün odasına gidelim "
Talha ile beraber merdivenlere doğru ilerlerken merdivenlerden inen burağı gördüm yanımıza geldi.
- çok şükür iyisiniz neden gelmediniz ?
" talha ile biraz konuştuk "
Burak uzun uzun bana baktı
- yalan mı söylüyorsun ?
Kaşlarımı çattım
- hayır ne alakası var ?
Burak gözleriyle Talha'yı süzdü. Sonra sinir bozukluğuyla güldü.
- talha kaanın ölümüne hepimiz çok üzüldük sadece senin arkadaşın değildi birimde arkadaşımızdı bizde üzgünüz ve berfinin üstüne gelmeyi bırak kaanı o öldürmedi tamam mı ?
" Burak bana öyle demedi ki "
- daha ne demiş olabilir berfin
" benden özür diledi hadi lütfen gidelim yapma böyle
Burak dediklerime çok inanmış gibi değildi ama konuyu uzatmadı
Burak
- yokluğunuzu birinci katta fark ettim herkes orada bekliyor
Üçümüz birlikte birinci kata gittiğimizde herkes burada bekliyordu
Eflal
- nerdeydiniz ya korkudan öldük burada
" talha ile aşağıda konuştuk biraz korkuttuysak özür dileriz."
Merdivenlerden çıkmaya devam ettik
Arzu
- gece senin fikrin aklımdan çıkmıyor,okulumuzda bir katil var ya inanabiliyor musunuz ? O manyak bizide öldürebilir
Arzunun söyledikleri beni daha fazla korkutuyordu.Zaten koridor kapkaranlıktı birbirimizi zor görüyorduk birde arzu korkutucu bir şekilde konuşuyordu korku filminde gibiydik. Birden bire bir ses geldi ve birkaç kişi çığlık attı aralarında bende varım.
Burak
- noldu ?
Ece
- o ses neydi
Ömer
- basamağa takıldım benim yüzümden oldu.
Derin bir nefes aldım
" offf ! Aklım çıktı "
Eflal
- hangimizin çıkmadı ?
Defne
- ömrümden 10 yıl gitti
Biz söylenirken dördüncü kata gelmiştik. Barış ve Burak müdürün odasının içine girdiler Allahtan kapısı açıktı. Gece de onlara flaşla ışık tutuyordu. Telefonlarımızın şarjı bitmesin diye flaşları çok fazla kullanamıyorduk.
Efe
- bulabildiniz mi?
Barış
- bakıyoruz işte
Burak sınıfın anahtarları burada olmuyor mu
Gece
- biraz daha arayın buralardadır.
Barış
- buldum sınıf anahtarlarını bu bizim sınıfınki
Burak
- tamam hadi sınıfa
Hep beraber sınıfa doğru ilerlemeye başladık
Eflal
- aklıma bir fikir geldi
" ne fikri "
- lavaboya gitmeliyiz
Ömer ellerine beline koydu
- fikir bu mu
Eflal
- göreceksin birazdan
Eflalin fikri için lavabonun önüne gittik. Ordu gibi ordan Oraya gidiyorduk. Eflal kızlar tuvaletine girdi. Ve etrafına bakınmaya başladı. Sonra elinde bir süpürge ile geri döndü
Eflal
- tamam şimdi gidebiliriz
Ömer
- evet şimdi gidebiliriz karşımıza katil çıkarsa bu süpürge kendimizi savunmak için mükemmel bir alet .
Eflal sinirle bir nefes verdi.
- sınıfa gidince anlarsınız neden aldığımı
" tamam hadi sınıfa gidelim artık "
O kadar yorgundum ki , evde olsam yastığa başımı koyar koymaz uyurdum. Ama burada hemen uyuyamazdım çünkü burası güvenli değildi evim benim güvenli kalemdi. Sınıfa geldiğimizde Burak kapıyı kilitlemeye başladı. Eflalde elindeki süpürgeyi kapının kolunun altına koydu.
Ömer
- ne yani süpürgeyi koymasaydık tehlike içinde mi olacaktık ? Burak zaten kaç kez kilitledi kapıyı
Eflal
- Ömer bi sus ya
Ömer
- offf ne dedim sanki
Efe
- şu sıraları birleştirelim
Sıraları birbirleriyle birleştirmeye başladık. Yatak gibi olmuştu bazı sıraları kapının önüne koymuştuk. Uyumak için hazırdık. Herkes uyumuştu resmen. Sınıfımızın saati 2 ' yi gösteriyordu. Burak uyumadığımı fark etmiş olmalı ki yanıma geldi. Fısıldayarak konuşmaya başladı
- neden uyumuyorsun
" çok korkuyorum , sen neden uyumuyorsun"
- daha uykum gelmedi.
" buna inanmalımıyım?"
- bilmem  tercih sana kalmış.
Sonra bir süre gözlerime baktı ve konuşmasına devam etti.
- berfin çok uykun var bunu görebiliyorum sen uyu ben zaten uyanığım.
Kapıya yine baktım. Kapının önünde birisi vardı bunu görebiliyordum. Sınıfa baktım herkes buradaydı. Korkuyla refsleks olarak burağın kolunu tuttum. Bana baktı, kapıyı işaret ettim.
" orada birisi var "
Kapıya baktı simsiyah giyinmişti bu belli oluyordu. Sınıf kapımızda şeffaf bir cam vardı müdür bazen koridorda dolaştığında o camdan içeri bakıyordu. Öğrenciler camı kırmasın diye kırılmaz camdan yapılmıştı. Bu yüzden cam kırılmıyordu. Ama yinede çok korkuyordum. Kapının önünden gitti. Okulda bir katil vardı. Bakışlarımı burağa çevirdim.
" şuan nasıl  uyuyabilirim sence ?"
Hiç bir şey söylemedi. Yanımda durmaya devam etti, gözlerim kapanıyordu, çok uykum vardı ama uyuyamazdım. Direnmeye çalıştım. En sonunda uyku beni içine çekti ve gözlerim kapandı.

Kanlı saklambaç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin