1. Bölüm
Korkunç başlangıç
Etüte kalmaktan nefret ediyorum evet bundan gerçekten nefret ediyorum ama bugün kalacağım neden nefret ettiğin bir şeyi yapıyorsun dediğinizi duyar gibiyim tek bir sebebi var platonik aşkım Burak plotonik aşkın ne olduğunu aranızda bilmeyenler olabilir plotonik aşk herhangi birinden hoşlanıyorsun ama o kişi bunu bilmiyor. Bugün de Burak için etüte kalacaktım. Bu arada ben berfin 17 yaşındayım on birinci sınıf öğrencisiyim ve biraz önce büyük sırrımı öğrendiniz eğer birinden hoşlanıyorsanız bunu kolay kolay söyleyemezsiniz. Burak'tan hoşlandığını senin dışında en yakın arkadaşlarım arzu Ece ve Eflal biliyor hepsi sır tutma konusunda çok iyidir. Eğer onlara sır verdiyseniz merak etmeyin kimseye söylemezler emin olabilirsiniz . Ders bittiğinde hoca etüte kimler kalacak diye sordu elimi kaldırdım insan sevdiği için her şeyi yapar arkadaşlar buna inanmalısınız o sırada sınıfa göz gezdirdim bugün baya kişi etüte kalıyordu
Arzu
Dilara
Defne
Eflal
Ece
Efe
Barış
Burak
Ömer
Talha
Kaan
Güneş
Gece
Ve ben berfin tam 14 kişi
Hoca tam 14 tane fotokopi çekeceğini söyleyip sınıftan çıktı hoca sınıftan çıkar çıkmaz Efe ve Ömer burağın yanına gittiler. Bunlar da bizim sınıfın üçlü erkek grubu her sınıfta olan bir grup olduğunu düşünüyorum. Üçüde birbirlerini çok severlerdi ilk okuldan beri arkadaşlardı. Dilara sırasından kalkıp defnenin yanına geçti ve dedikodu yapmaya başladılar. İnsanları küçük düşürüyorlardı kendilerini olduklarından daha büyük görüyorlardı bu huyları yüzünden ikisinden de nefret ediyorum. Kaan sırasından kalktı ve sınıftan çıktı. Tam yarım saatlik teneffüsümüz vardı defterimi açtım ve çizim yapmaya başladım. Okul resmen boşalmıştı bir tek bizim sınıf vardı 11-B
Bir süre sonra Burak ayağa kalktı
- beyler hadi kantine
Burak bunu söyleyince Efe'nin yüzü düştü
- saçmalama oğlum o kadar kat mı ineceğiz ben gelmem
Burak Efe'nin gözlerine derin derin baktı sonra gülerek konuşmaya başladı
- ben ısmarlıyorum
Efe birden kafasını kaldırdı ve burağa baktı
- o zaman gelirim tabi
Efe'nin bu cevabı üzere gülmeye başladım arzu ve Ece'de gülüyorlardı Ece dayanamadı
" ben bu kadar beleşçide değilim kime çekti bu anlamadım"
Efe Ece'ye baktı
- sağır değilim küçük kardeşim abisi yer küçük saf kardeşini duymadığımı sanıyor
Ece gözlerini devirdi
- Efe sen benden büyük değilsin ya Allah Allah şunu kabul et artıkGülmeye başladım
- tabiki büyüğüm dedemin dediğine göre ben büyüğüm
Ece bir salağa anlatır gibi anlatmaya başladı
- Efe birincisi dedem alzheimer bazen torunu olduğunu unutuyor ve ayrıca annem aynı anda doğduğumuzu kaç kere daha söyleyecek
Arzu Eflal ve ben deli gibi gülüyorduk. Efe gerçekten alzheimer hastası dedesinin söylediği şeylere mi inanıyordu. Ece'nin unuttuğu bir şey vardı Efe hep Ece'den büyük olduğunu düşünecekti. Bir ara gülerken gözlerim burağa kaydı beni gülerken izlediğini fark ettim Aman Tanrım Burak beni gerçekten gülerken izliyordu
Burak sıkıntılı bir nefes verdi
- acele etmezsek kantin kapanacak
Burak bunu söylerken kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı bile Ömer ve efede arkasından çıktılar
Ece hala kendi kendine söyleniyordu
- beni nasıl sinir ediyor ne meraklı abi olmaya
" haklısın "
Herkes bir şeyle ilgileniyordu gece ve güneş sadece birbirleriyle konuşuyorlardı. Onlarla konuşmaya karar verdim. Dersteyken isimlerini söylemişlerdi . Yanlarına gittim
" selam "
Gece kafasını kaldırdı gerçekten çok güzel bir kızdı dalgalı kahverengi saçları gözüme çarpmıştı çok doğal görünüyorlardı
- selam
Biraz utangaçtı galiba onunla arkadaş olmak istiyordum
" bu arada ben berfin "
Geceye adımı söylerken bir elimi bir yandan ona uzatmıştım
Elimi sıktı
- memnun oldum berfin
Bunu söyledikten sonra başını eğdi ve defterine çizim yapmaya devam etti. Yanından kalktım kendi sıramdaki resim defterimi aldım ve tekrardan yanına gittim defterimi ona gösterdim
" bende resim yapmayı çok seviyorum galiba ortak bir noktamız var
Gülümsedi ve konuşmaya başladı
- böyle bir ortak noktamızın olması güzel bu arada çizimlerinede bayıldım
Bir konu açtım ama neler neler konuştuk bilemezsiniz gece ve güneş kardeşler güneş geceden daha büyükmüş 18 yaşındaymış sadece geceden değil 11-B sınıfınında en büyüğü oluyordu. İkisininde sohbeti çok güzeldi biraz utangaçlardı ama biriyle tanışınca sanki o utangaçlıkları kaçmış gibi oluyordu onlarla sohbet ettiğim süre boyunca hiç telefona bakmadım hiç sıkılmadım. Ama yaklaşık bir 40 dakikadır sohbet ediyorduk. Dersimiz matematikti ve matematik hocamız dakikasında gelen birisiydi ama şuan yoktu
" teneffüs biteli 10 dakika oluyor hoca acaba neden gelmedi "
Herkes saate baktı hocanın gelmemesiyle ilgili tahmini olan tek kişi eceydi
Ece : belki fotokopi makinası bozulmuştur
Dilara ikinci tahmini verdi
Dilara : belki işi çıkmıştır
Eflal
- ders boş mu yani
Ömer
- arkadaşlar biraz daha duralım hoca eğer gelmezse gideriz
Sınıftaki herkes Ömer'e hak verdi . Herkes işine döndü bende napsam diye düşünmeye başladım gün içindeki derslerde not tutmaktan ellerim ve parmaklarım ağrıyordu. Bu yüzden şuan resim çizmek istemiyordum. Sırama doğru ilerledim kalemliğimin içindeki dolabımın anahtarını aldım . Okulumuzun dolapları Amerikan dizillerindeki gibi büyük değil . Aksine küçük ve sınıfımızın içindeler. Dolabımın içine göz gezdirmeye başladım Victor
Hugo nun sefiller kitabı vardı. Bu kitabı okuyabilirdim. Dolabımı kitledim ve sırama oturup kitabımı okumaya başladım. Kitap gerçekten çok güzel bir kitaptı. Ben kitabımı okurken ışıklar birden gitti. Sinirle kafamı kaldırdım çünkü bazı arkadaşlarımız sanki ilk okul çocuğuymuş gibi ışıkları kapatıp şaka yaptıklarını zannediyorlardı
Arzu
- offf Ömer çok komikti ışıkları aç
O sırada Öner arkamda oturuyordu birden bağırdı
- ben yapmadım
Arzunun ayağa kalkıp ışıklara yöneldiğini gördüm. Işıkları açmaya çalıştı ama olmadı birde bu eksikti elektrikler gitmişti
Arzu
- elektrikler gitmiş
Burak elini cebine attı ve telefonunu çıkardı telefonun flaşını açtı
Ömer
- inşallah yarına kadar sorunu halledemezler de yarın okullar tatil olur
Gözlerimi devirdim Ömer yine boş boş konuşuyordu
Ece
- arkadaşlar hoca da yok elektriklerde gitti eve mi gitsek
Herkes hazırlanmaya başladı sınıf karanlık olduğu için hazırlanmak zordu sınıftan ilk ben çıktım. Koridorda ilerlerken ileride birisi yatıyordu. Telefonumun flaşını oraya uzattım . Aman tanrım !
Karşımdaki manzara dehşet vericiydi. Kaan kanlar içinde yere yatıyordu korkak adımlarla yanına gittim başı kanıyordu hem de çok yer hep kanlar içindeydi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı saklambaç
PertualanganBerfin o gün her zaman ki gibi etüte kalacaktı Etüt için hocanın çoktan gelmiş olması gerekirdi fakat gelmemişti birden giden elektrik tedirgin olmasına neden olmuştu Dersin boş olduğunu düşünerek o ve arkadaşları eve gitmek için sınıftan çıktılar...