Telefonda duran videoyu bininci kez tekrar oynatmaya başladım. Artık gülmekten gerçekten ikiye bölünecektim. Saatlerdir bu videoya gülüyordum ve neredeyse gözümden yaş gelecekti.
Mesajlaşmadan sonra onlar kutlamayı yapmışlardı ve benim için video çekmişlerdi. Bende eve geçince videoyu izlemeye başlamıştım. Videoda önce kadraja elindeki Pastayla Selim girmişti. Kıvırcık, kumral saçlı ve renkli gözlü bir çocuktu. Daha sonra kadraja siyah saçlı, yeşil gözlü bir çocuk girdi "bu konfetiler patlamazsa içindeki süsleri aldığınız mağazanın bulunduğu rafın her bir atomuna sokarım!" Bu küfür kesinlikle Demir'den çıkmıştı. Hayatımda ilk defa böyle yaratıcı bir küfür görüyordum.
Demir'in yanına elindeki konfetiyle "patlamazsa sorun sendedir Demir, doğru yap patlamazsa ben döverim seni!' diyen Bade girmisti. Bade'yi ilk gördüğümde dibim düşmüştü. Dehşet-ül vahşet bir şeydi. kumral saçları ve açık kahve gözleriyle gerçekten göz kamaştırıcı bir kızdı. Demir Bade'ye "Bade'm niye öyle söylüyorsun?' Diye isyan etti. Sonrasında yanlarına Nilay geldi. Açık kızıl saçlarıyla ve renkli gözleriyle çok güzel bir kızdı. Teyzem niye böyle öğrencilerinin olduğunu bana söylememiş ki?! Nilay Elindeki konfetiyi Selim'in kafasına vurarak "pastayı yamuk tuttuğunun farkında mısın?!" Diye sordu sinirle. "Varya şu pastayı senin suratına bir yapıştırırım amele sümüğü gibi yere yapışırsın üç gün pipetle beslerler seni!" Diyerek yanıt verdi ve daha sonra kameraya yaklaşarak "Neyseki Selinciğime pastayı düzgün tutacağımı söyledim" dedi gülerek. Kameranın arkasından "çok konuşma götelek" diye bir ses geldi. Ses Batı'ya aitti. O da siyah saçları ve koyu kahve gözleriyle dikkat çekici bir çocuktu. Videoyu bir milyonuncu kez izlediğim için biliyordum. Selim "Tamam tamam seni daha çok seviyorum" dedikten sonra elini kameraya doğru kulağıma fısıldar gibi yapıp "yalan söyledim üzülmesin diye" dedi. Ay yerdim bu çocuğu.
Batı arkadan "Sinem hoca geliyor geç yerine" dedi. Teyzem geldi ve sırayla konfetileri patlattılar. Beklemiyor olacak ki ufak bir çığlık attı. Daha sonra arkadan 'iyiki doğdun Sinem' şarkısı çalmaya başladı. Sorun şuydu ki teyzemin doğum günü değildi. Teyzem etrafına garip bakışlar atıyordu. Nilay eliyle burun kemerini sıkarak kafasını yere eğdi. Bade gözlerini sıkıca yumdu. Demir ise yanlış şarkıyı yüklediği için derin düşüncelere dalmış gibiydi. Selim ise tüm bunlar olurken hala gülmeye devam ediyordu. Hayata Selim kadar pozitif baksam yeterdi. Kameranın arkasından "yarından sonra ilk işim şunlarla ilişkimi kesmek olacak" Diye bir isyan duydum.
Teyzem "noluyor burada çocuklar?" Diye bir soru yöneltti. Bade bir anda "Sürpriz" Diye bağırdı. Demir'de Bade'nin peşinden "Öyle kafamıza esti size bir kutlama yapalım dedik hocam" dedi. "Siz her kafanıza estiğinde böyle kutlama mı yapacaksınız?" Diye sordu teyzem. Aslında halinden gayet memnun olduğunu biliyordum. Teyzem biraz şov insanıdır da. "İsterseniz her gün yaparız hocam" dedi Batı. Ardından Selim dayanamayarak "hadi hocam mumları üfleyin" diyerek teyzeme yaklaştı. Herkes ona korkuyla bakıyordu. Neyseki teyzem yüzüne pasta yemeden kurtuldu. hala arkada 'iyiki doğdun Sinem' çalıyordu.
Selim pastayı Demir'e vererek bilgisayarın başına geçti ve bir şeyler açtı. Daha sonra Nilay'ın elinden az önce patlattığı konfetiyi alıp mikrofon gibi tutarak "Biraz eglenmeyelim mi ama hocam? Lokman ver oğlum müziği!" Dedi. Bilgisayardan Tarkan'nın kuzu kuzu şarkısının melodisi çalmaya başladı. Selim konfetiyi mikrofon gibi kullanarak şarkıyı söylemeye başladı.
Bak
Kırıldı kolum kanadım
Olmadı, tutunamadım
Zor
Yokluğun çok zor, alışamadımŞarkının bazı kısımlarını teyzeme bakarak söylüyordu ve bu teyzemi kahkahalara sokuyordu.
Vur, vur
Vur bu akılsız başı
Duvarlara, taşlara vur sevabına
Sonra affet
Gel bas bağrınaTeyzemin elinden tuttu ve kendi etrafında döndürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not yardımı/texting
ChickLit05** *** 0987: sorması ayıp Selim değilseniz siz kimsiniz? Siz: ben Selin Siz: sanırım arkadaşınızla isimlerimiz benzediği için bir yanlışlık olmuş yanlışlıkla ben gruba eklendim 05** *** 5609: bu kadının da bir işi düzgün değil Siz: yalnız ayıp o...