49

10.3K 847 81
                                    

"Bize neler neler öğrettiler sevdalar üstüne, aldatıldık aldatıldık sevda böyle değil. Ne masallar ninniler söylediler dünya üstüne, aldatıldık aldatıldık dünya böyle değil."

Oflayarak müziğin sesini kıstım. Böyle şarkılar dinledikçe daha çok tribe giriyordum. Can sıkıntısından ne yapacağımı bilmiyordum. Batı'yla artık konuşmadığım için ona da mesaj atamıyordum. Ders bile çalışmıştım ama zaman geçmiyordu.

Yatağın yanındaki konsolun üstünden müzik kutusunu aldım ve bir süre onu izledim. Onu özlemiştim. Nerdeyse bir hafta olmuştu. O gün bahçeye çıktıktan sonra peşimden gelmişti. Çok konuşmamıştık ama ona sinirimin yatışması için zaman gerektiğini söylemiştim ve bu yüzden bir haftadır görüşmüyorduk. Sinirim asla geçmiyordu ama onu özlüyordum. Kısacası iki ucu boklu değnekti benim için.

Ben müzik kutusundaki balerine bakmaya devam ederken telefondan bir mesaj bildirimi geldi. Bıkkınlıkla telefonu elime aldım ama mesajı görür görmez yatakta tepinmeye başladım. Batı mesaj atmıştı. İşte bir mesajıyla beni bu hallere sokabiliyordu.

Fıstık: Selin

Fıstık: olmuyor böyle

Fıstık: madem konuşamıyoruz

Fıstık: madem mesajlaşamıyoruz

Fıstık: bari cama bak

Fıstık: bir şey gelecek onu alır mısın?

Yazdığı şeyleri okuduktan sonra gözlerim kocaman açıldı. 4. Kattan bana ne verebilirdi ki? Bir koşu odamın camını açtım. Daha yere bakmadan yükselen balonu gördüm. Şokun etkisinden çıkarak hemen ipinden tuttum ve balonu içeri aldım.

Şaşkın şaşkın balona  bakarken ipinin ucunda bir kağıt olduğunu gördüm. Kağıdı elime aldım ve ne yazdığına baktım. Gülü susuz yazıyordu. Bu manasız şeyle yüzümü buruşturdum. Tekrar mesaj geldi.

Fıstık: bir tane daha geliyor

Hemen cama çıktım ve yükselen balonu tuttum. Yine ucunda bir kağıt vardı. Onda ise beni sensiz bırakma yazıyordu. Gülerek iki kağıdı yan yana getirdim. Tekrar mesaj geldi.

Fıstık: bir tane daha geliyor, çabuk tut

Hızlıca cama çıkıp balonu aldım. Hemen kağıdı açtım. Özür dilerim Selin, her şey için özür dilerim. Ben ettim sen etme. Selinim nolur, sokma beni müşküle." Kahkaha atarak kağıda baktım. Cama çıkıp aşağı baktım. Elinde mavi balonla masum masum, çaresizce yukarı bakıyordu. Hemen camı kapatıp içeri girdim.

Koşarak mutfağa gittim. "Anne evde eksik bir şey var mı? Markete gideyim." Annem kaşlarını çatarak bana baktı. "Yokta hayrola, noldu?" Omuzlarımı silktim. "Sordum öyle." Dedim ve devam ettim. "Çöp var mı? Gideyim atayım." Annem şüpheyle beni süzdü. Sonra anlamış gibi kafasını salladı. "Var var, Git atta gel."

Kafamı hızlıca salladım ve çöpü aldım. Tam çıkacakken annemin "söyle de müsait olduğu bir zaman çaya gelsin." Dediğini duydum. Annemin dedigini duymazdan geldim ve gülerek, hızlıca ayakkabılarımı giydim.

Aşağı inince bana şaşkın şaşkın bakan Batı'yı gördüm. Çöpü attım ve yavaşça yanına gittim. Bana hala şaşkın bir şekilde bakıyordu. Kaşlarımı çatarak "niye bu kadar şaşırdın?" Diye sordum. Kendisine gelerek "camı yüzüme kapatınca inmezsin diye düşünmüştüm." Dedi. "Niye gitmedin o zaman." Omuzlarını silkti. "Umut fakirin ekmeğidir diye."

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Çekingen bir şekilde bana bakıyordu. "Balonların ucundaki notları okudun mu?" Kafamı salladım. Cevap bekler gibi bana baktı. "Sokmayayım mı seni müşküle?" Bunu dememle kafasını salladı.

not yardımı/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin