Batı'dan
"Bir taş attım pencereye tık dedi, anası çıktı kızım evde yok dedi vay vay, anası çıktı kızım evde yok dedi vay vay"
Kalemimi sertçe test kitabının üstüne bırakarak şarkı söyleyen Selim'e baktım. "Selim senin bülbül sesin yüzünden ders çalışamıyorum kardeşim, git biraz ötede şakı, lütfen!" Selim susarak bana baktı "Ne güzel bu eşsiz sesimi sana sunuyorum, daha ne istiyorsun? Motive eder benim sesim." Dedi kollarını göğüslerinde birleştirerek. Sesi gerçekten eşsizdi. Bu ses kargada bile yoktu, o kadar eşsizdi.
"Ben yeterince motiveyim Selim, git biraz da Demir ve Bade'ye konser ver." Dedim uyuyan çifti göstererek. Demir hızlıca kafasını kaldırdı "Kardeşim ben müzik sevmiyorum ya." Selim kaşlarını çatarak "Siz müzikten ne anlarsınız! Bende Bade'ye söylerim." Dedi. Demir hemen uyuyan Bade'nin kulaklarını kapattı "Hayır Selim, bu işkenceyi ona yapmana izin veremem!"
Selim bir anda yükseldi ve şarkı söylemeye başladı "adam sandık fos çıktı vıttırı vızzık adamlar." Yanımıza gelen Nilay'da şarkıya eşlik etmeye başladı. "Aha geldi benim mental sağlık." Selim şarkıyı bitirdi ve Nilay'ı kolunun altına aldı. "Benim mental nanay." Dedi Nilay.
"Kızım valla gül artık, sen mutsuz olunca içime öküz oturuyor." Dedi Demir. Uyuyan Bade bir anda kafasını kaldırdı. "Doğru söylüyor, gülüşüne kurban olduğum bir kerecik güler misin artık?" Nilay dayanamayarak tebessüm etti. "Nilay, bu kadar üzüldüğüne değmeyeceğini sende biliyorsun." Dedim. Yeri geldiğinde de ciddiyizdir yani.
"Biliyorum." Dedi ve doğruldu. "Aman, yok benim bir şeyim, ee kim bana yemek ısmarlıyor o zaman?" Dedi gülerek. Bade ve Demir bir anda sıraya bayıldılar. Nilay Selim'e döndü "padişahım?" Dedi ve devam etti "hem senin bana borcun vardı." Selim yavaşça kolunu Nilay'ın omzundan çekti. "Ya kanka bizim sarayda durumlar biraz sıkışık, valla içmeye hoşafımız yok, sikke vereyim sana." Nilay kafasını iki yana salladı "sikke geçmiyor bizde." Selim mazlum mazlum baktı "sikke sikke alacağım diyorsun o paraları yani?" Allah belamı verseydi de duymasaydım.
Yüzümü buruşturdum. "Selim bir daha ağzını açarsan bu test kitabını dürür, ağzından sokar, arkandan çıkarırım." Selim bana döndü ve "şuan kalbimi kırdın." Dedi ve devam etti "kalbimi onarmak için bize yemek ısmarlayabilirsin."
Telefonumdan gelen bildirim sesiyle olaydan sıvışmak için hemen "mesaj geldi, malum meşgul bir insanım." Dedim ve telefonumu elime aldım. Mesaj Selin'dendi. Yüzümde büyük bir tebessüm oluştu.
Selinimde Selinim: SELAM FISTIK
Selinimde Selinim: napıyormuş benim ömrüm, beni mi düşünüyormuş?
Selinimde Selinim: kulaklarım çınlıyor vallahi
Siz: ömrüm, arkandan konuşursam kulakların çınlar ve tövbe haşa ben senin arkandan konuşmam
Selinimde Selinim: belki insanlara beni anlatıyorsundur
Selinimde Selinim: anlat anlat, insanlar seni sahipsiz sanmasın
Selinimde Selinim: TAPUSU, MALI, MÜLKÜ, İMAR İZNİ FALAN HEPSİ BENDE
Siz: tasma da takayım mı Selin?
Selinimde Selinim: AAAA bak ben öyle bir imada bulunmadım
Selinimde Selinim: sözleri çarpıtıyorsun
Selinimde Selinim: şimdi
Selinimde selinim:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not yardımı/texting
أدب نسائي05** *** 0987: sorması ayıp Selim değilseniz siz kimsiniz? Siz: ben Selin Siz: sanırım arkadaşınızla isimlerimiz benzediği için bir yanlışlık olmuş yanlışlıkla ben gruba eklendim 05** *** 5609: bu kadının da bir işi düzgün değil Siz: yalnız ayıp o...