48

11.7K 910 129
                                    

Elimdeki sarı balonları duvara bantladıktan sonra Batı'ya döndüm. "Her şey tamam değil mi?" Batı kafasını salladı. "Tamam, tamam." Onu süzdüm. Mavi tutumunun içindeki sarı uzun kollusuyla ve sarı beresiyle tatlı ve komik duruyordu. Gerçi benim de ondan aşağı kalır yanım yoktu.

Bugün Derin'in doğum günüydü. Annemin arkadaşının küçük bir kafesi vardı ve rica ederek bugünlük kapattırmıştık. Derin için minyonlar konseptinde bir tema hazırlamıştık. Bu yüzden hepimiz sarı tulum altına sarı uzun kollu ve sarı bere giymiştik. Hepimiz dediğim Selim, Nilay, Bade, Demir, Batı ve bendim. Hepsi Derin'in doğum günü için Ankara'ya gelmişti. Yarım saat kadar sonra da Derin ve babası gelecekti.

"Derin buraya bayılacak!" Dedim heyecanla. Batı yanıma gelerek kolunu omzuma attı ve gülerek kafasını salladı. Biz süslediğimiz duvara bakarken kafenin kapısı açıldı ve ikimizde o tarafa döndük. Bizimkiler gelmişti. Onları görür görmez gülmemek için dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım. Hepsi bizim gibi giyinmiş ve çok komik duruyorlardı. Selim elindeki muzu havaya kaldırarak "King Bob!" Diye bağırdı. Peşinden içeri giren Demir Selim'in kafasına sertçe geçirdi.

"Konsept konsept dediniz, alın size konsept!" Dedi Demir Selim'i göstererek. Bade üstündeki tuluma bakarak "ben bayıldım!" Dedi sevinçle. Selim muzu yerken "bende." Dedi dolu ağzıyla. Nilay Selim'e dönerek "lan niye yedin?!" Diye çıkıştı. Selim şaşkın şaşkın elindeki muza baktı. "Ne bileyim, yiyecek olunca tutamıyorum kendimi."

"Tamam tamam boşverin onu bunu. Birkaç balon kaldı onları da siz şişirin." Diyerek balonları gösterdi Batı. "Lan daha iş bitmemiş miydi? Biz bitmiştir diye gelmiştik." Diyen Demir'e Batı yan yan baktı. "Çok konuşma da balonları şişir. Selin'le bizde son kez hazırlıkları gözden geçireceğiz." Dedi ve devam etti. "Birde buz dolabındaki pastayı biriniz getirsin." Selim elini havaya kaldırarak "ben getiririm!" Dedi. Demesine kalmadan hepimiz hayır diye haykırdık. Bir ortamda pasta ve Selim varsa sonucunu hepimiz biliyorduk. Minyonlu pastayı heba edemezdik.

"Selim lütfen o pastanın kenarından köşesinden bile geçme." Dedim yalvarırcasına. "Eğer o pastaya bir şey yaparsan bugün azraili görürsün koçum." Dedi Batı elini Selim'in omzuna koyarken. Selim kafasını yere eğdi. "Alındım şuan. Neden öyle dediniz ki?" Nilay gözlerini kocaman açarak "Neden mi?" Dedi ve devam etti. "Çünkü pastayı direkt senin elinden yemek istemiyoruz!"

"Tamam tamam ben balon şişirmeye gidiyorum ne haliniz varsa görün!" Diye çıkışan Selim balonlara doğru yürümeye başladı. Hepimiz peşinden gülerek baktık. Peşinden Demir ve Nilay'da gitti. Bade ise pastayı getirmek için mutfağa gitti. Yarım saat geçmişti ve Derin ile babasının gelmesine çok az kalmıştı.

Batı yanıma geldi "Babam mesaj attı, varmak üzereler." Son kez tarafa baktım her şey tamamdı.   Duyduğumuz araba sesiyle hepimiz birbirimize baktık. Gelmişlerdi. Telaşla çırpınmaya başladık. "Pastayı kim alacak?" Diye sordum tedirginlikle. Selim tam elini kaldırmış ben diyecekken Batı hemen kafasını bana döndürdü. "Sen al." Dedi ve pastayı alel acele elime tutuşturdu ve yaktı.

Derin ve babasının kapıdan içeri girmesiyle hepimiz iyi doğdun şarkısını söylemeye başladık. Derin şaşkınlıkla etrafa baktı. Gözleri neredeyse ışıl ışıldı. Bir babasına döndü bir bize döndü. Ne yapacağını şaşırmıştı. Yanına gittim ve biraz eğilerek "Hadi mumları üfle." Dedim ve devam ettim. "Ama önce dilek tut."

Dileğini tuttuktan sonra hızlıca mumları üfledi ve hepimiz alkışlamaya başladık. "Doğum günün kutlu olsun Derin." Diyen Batı'yı görmesiyle hızlıca kucağına atladı ve sıkıca sarıldı. Birkaç aydır birbirlerini görmüyorlardı. Anladığım kadarıyla bu ikisi içinde zor bir şeydi.

not yardımı/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin