11

32.2K 2K 473
                                    

"Teyze nolur gidelim ya nolur!"

İki saattir teyzeme yalvararak dışarı çıkmaya çalışıyordum. Evet teyzemin yanına gelmiştim. İlk sınavlar bittikten sonra bir haftalık tatile girmiştik ve bende bunu fırsat bilerek bir kaçamak yapıp teyzeme gelmiştim. Ama hiçbir şey hayal ettiğim gibi olmamıştı çünkü annemin tembihleri sayesinde eve tıkılmıştık!

"Yahu Selin olmaz diyorum annen çok gezmesin ayağına bir şey olur falan başına iş açmasın dedi" teyzeme yalvaran gözlerle bakarak "Teyze ayda yılda bir geliyorum zaten ne var çıksak hadi ya. hem Emir'de eniştemle dışarıda rahat rahat gezeriz nolur!" Dedim sitemle "hem bak daha rahat yürüyorum artık fırsat bu fırsat çıkalım nolur" Dedim ayak bileğimi oynatarak.

Yüzüme tereddütle baktı ve "Tamam hadi git hazırlan"dedi dayanamayarak. Hızla üstümü değiştirdim ve tekrar yanına geldim. "Hazırım!" Dedim ellerimi açarak. "Kızım bu ne hız?!" Dedi şokla. Hızımızdan ağlıyor karalar Teyze. "Benden hızlısı mezarda benim teyzem hadi gidelim"

"Gezme olunca her yere hazırsın Selin!" Dedi sitemle. "Sus biliyosun teyze" Dedim gülerek. O da paltosunu giydi ve evden çıktık. "Ee planınız nedir Selin hanım çünkü ben nereye gideceğimizi bilmiyorum!" Dedi. "Sahile gidelim" Dedim heyecanla. Bana 'ciddi misin?' Der gibi baktı.

"Selin napacaksın sahilde deniz işte" demesiyle yan yan baktım. "Teyze ben Ankara'da yaşıyorum" tek bir cümle ile her şey açıklayıcı oldu ve "e hadi gidelim o zaman" Dedi.

Gülerek koluna girdim. Biraz yürüdükten sonra evin yakınında olan tramvay durağına gelmiştik. Aslında teyzemin bir arabası vardı ama benim taşıtlara karşı bir korkum olduğu için onunla gitmiyorduk. Benim için tramvay daha güvenliydi.

Kısa bir yolcuktan sonra sahile gelmiştik. Sakin sakin yürürken gördüğüm şeyle "Teyze bisiklete  binelim mi?" Dedim. "Selin beni annene dövdürtmek istiyorsun herhalde!" Dedi. Sanırım teyzemin sınırlarını birazcık zorluyordum. "Ya Teyze lütfen" Dedim. "Olmaz Selin ayağına bir şey olur lütfen ısrar etme"

Teyzemin koluna girerek "ya Teyze lütfen binelim ya lütfen biricik yeğenini mi kıracaksın-" diyordum ki sözüm yarıda kesildi. "Sinem hocam?" Sesin geldiği yöne baktığımda bir grup genci gördüm. Evet onlardı. Batı, Selim, Nilay, Bade ve Demir.

"Çocuklar?" Dedi teyzem sorar bir sesle. "Hocam sizi görmek ne büyük sürpriz, vallahi özlemiştim sizi kahrolası tatil nasıl da ayırdı bizi görüyor musunuz?" Konuşan Selim'di. Hepsini bana gönderdikleri videodan dolayı sima olarak tanıyordum. "Daha tatile gireli iki gün oldu Selim" Dedi teyzem. "İki gün bana iki yıl gibi geldi hocam anlamazsınız" Dedi sahte bir hüzünle.

Hala beni fark etmemişlerdi. Fark etmemeleri de normaldi çünkü yüzümü hiç görmemişlerdi. Çünkü ne whatsappta profil fotoğrafım vardı ne de ben onlara fotoğrafımı atmıştım. "Hocam nasılsınız iyi misiniz keyifler nasıllar sağlığınız sıhhatiniz  yerinizdedir inşallah?" Diye Konuşan Demir'e baktım. Hepsi o kadar komik diyordu ki. Ellerini göbeklerinde birleştirmiş mülayim mülayim teyzeme bakıyorlardı. "İncittiğiniz kolum haricinde sağlığım da sıhhattim de yerinde" Dedi teyzem.

Bade bana bakarak "ayıp olmazsa misafiriniz kim hocam size çok benziyor?" Diye bir soru yöneltti.Teyzem bana döndü ve "Evet yeğenim" Dedi. "Merhaba ben Selin" Diye bir açıklama getirdim gülerek. Hepsinin ağzı teker teker açılmaya başladı. Batı'dan "Selin?" Diyerek bir soru çıktı. "Batı niye bu kadar şaşırdın evladım?"

Batı bir süre daha yüzüme baktıktan sonra "ş-şey hocam amcama benziyor da" Dedi. Ne?! Herkes teker teker Batı'ya dönerek 'ne?' Diye soru yönelttiler. Baya şoka girmiş olmalıydı. Batı kendine gelince "hayır demek istediğim amcamın kızına benzettim amcama değil, amcama benzeyemez zaten. Amcama benzeyemeyecek kadar güzel" teyzemin garip bakışlarını görünce "şey yani amcam çok çirkin benim" Dedi hızlı hızlı.

"Şey Siz kusuruna bakmayın gelirken motor çarptı" Dedi Nilay durumu kurtarmak için. "Yavrum iyi misin bir yerinde bir şey var mı?" Dedi teyzem endişeyle. "Yok hocam sadece halüsinasyonlar görüyorum sanırım çünkü bu güzellik gerçek olamaz" Dedi. O bana mı yürüyordu?! Tamam taş gibi karıyız falanda hülyalara daldıracak kadar değiliz.

"Ne-" teyzem konuşurken telefonun çalmasıyla sözü yarıda kesildi. "Bir dakikaya geliyorum" diyip yanımızdan ayrıldı. "Selin?!" Diye bağırmasıyla korkuyla Selim'e döndüm. "Selim?!" Dedim aynı şekilde. Zıplayarak yanıma gelmeye başladı. Ellerimden tuttu ve birlikte zıplamaya başladık. Onun sevinci bana da geçmişti.

"Canım best kankam niye haber vermiyorsun geleceğini?!" Dedi. Ellerimi havaya kaldırarak coşkuyla "sürpriz" Diye bağırdım. Selim sevinçle çığlık attı. Bende onun çığlığına bir çığlık daha ekledim. "Yan yana gelmeleri bir facia!"

İkimizde bir anda durduk ve Demir'e baktık. "Kim dedi ya onu?!" Deyip etrafını taramaya başladı. Bade dirseğini Demir'e geçirerek. "Hoşgeldin Selin" Dedi Gülerek. "Hoşbuldum"

Nilay yanıma geldi ve Selim'i omzundan sertçe iterek bana sarıldı. "Hoşgeldin Selin" Dedi. bende sarılmasına karşılık vererek "hoşbuldum" Dedim. Kendimi onlara karşı acayip yakın hissediyordum. Sanki yıllardır birbirimizi tanıyormuş gibiydik.

Biz ayrılınca Batı'da yavaşça yanımıza geldi ve "daha deminki söylediklerimin kusuruna bakma gelirken motor çarptı da" Dedi. Selim arkadan "daha çok Selin çarpmış gibi" Dedi Gülerek. Kendini gülmemek için zor tutan Demir  dayanamayarak gür bir kahkaha patlattı. Batı hızla onlara dönerek kötü bakışlar atmaya başladı. Tekrar bana döndü ve "Sen onların kusuruna bakma. Biri zevzek biri de kıro ciddiye alınacak insan değiller"dedi Gülerek.

Demir Bade'ye "Ya aşkım ne diyor bu bana?!" Dedi Bade'ye sahte bir hüzünle bakarak. Bade Demir'in önüne geçerek. "Batı bir daha Demir'e kıro dersen seni buraya gömerim duydun mu beni?!" Demir Bade'nin arkasından gülerek Batı'ya dil çıkardı. Acayip tatlı bir çiftlerdi.

"Gerçekleri de mi söylemeyelim?!" Dedi Batı Bade'ye karşı. "Ben şimdi gerçekleri bir söyleyeceğim" Diye üzerine yürüdü Bade. Gülerken onları izlemeye devam ettim. Her şeyi, her duyguyu anlık yaşıyorlardı. Belki de iki saniye sonra gülerek yollarına devam edeceklerdi. Onlar kavgaya tutuşurken teyzem yanımıza geldi. Telaşlı gibiydi.

"Teyze bir şey mi oldu?" Dedim. "Enişten Emir'i ağaca bağlamış şimdi de çıkartamıyormuş!" Gülmemek için avucumla dudaklarımı kapattım. Klasik eniştemdi. "Yardım lazım mı hocam?" Kendini gülmemek için kasarak Konuşan Batı'ya baktım. Gülmemek için neredeyse patlayacaktı. "Yok yavrum yok, şimdi benim acil gitmem lazım Selin sen eve dönebilirsin değil mi?" Dedi. Demesine kalmadan Nilay "hocam eğer kendisi de isterse yeğeninizi biz gezdirelim?" Dedi. Sevinçle ona baktım.

"Evet hocam hem çok iyi anlaşacak gibiyiz" Dedi Selim. Teyzem hepimize tereddütle baktı. "Tamam" Dedi ve bana döndü "eve çok geç gitme aradığımda da telefonun açık olsun" Dedi. Tam giderken döndü ve "ha bir de sakın bir çakallık yapıp bisiklete binmiyorsun!" Tabi efendim.

Hızla kafamı salladım. Bana pek güvenmeyen bakışlarını attıktan sonra yanımızdan ayrıldı. Ondan en son duyduğum şeyse "kurtlara kuzu mu emanet ettim yoksa kuzuların eline kurt mu bıraktım belli değil" cümlesiydi.

....

Sonunda karşılaştılar AAAAAAA

not yardımı/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin