24

23.4K 1.5K 188
                                    

Elimdeki telefonu hızla yatağa bırakarak ayağa kalktım. Üstümü değiştirdim ve saçlarımı taramaya başladım. Hayatsız gibi yaşadığımdan  dolayı oluşan gözümün altındaki siyahlıkları hemen kapatıcıyla kapattım ve yüzüme renk versin diye biraz allık sürdüm.

Birazdan Batı'yla ders çalışacaktım ve beni görüp korumasını istemezdim çünkü beni böyle görse zombi istilasının başladığını düşünebilirdi. Son kez aynada saçlarımı düzelttim. Daha sonra çalışma masasına geçerek bana davet göndermesini bekledim. Karnıma ağrılar girmişti. Hayır Selin, ders çalışmak seni bu kadar heyecanlandıramaz.

Gelen mesajla kendimi toparlayarak toplantıya girdim. Yine gözlüklerini takmış, elini yanağına yaslayarak beni bekliyordu. Bakın itiraf ediyorum bir insana gözlük bu kadar yakışabilir. Beni farkedince hemen dikleşti ve "Hoşgeldin." Dedi. Bende ona gülerek "hoşbuldum." Dedim. "Ee nasılsın görüşmeyeli?" Diye sordu. "İdare eder sen?" Gözlüğünü düzelterek "İyi, nasıl gidiyor hayat?" Güçlü bir nefes vererek "sıkıcı."Dedim.

Kaşlarını çattı ve "Neden?" Diye sordu. "Bir nedeni yok, hayatım genelde sıkıcıdır." Dedim. Gerçekten de öyleydi. Çok monoton bir hayatım vardı. "Senin gibi birinin hayatının sıkıcı olduğunu düşünmüyordum." Kaşlarımı çattım ve "Neden ki?" Diye sordum. "Bilmem eğlenceli birisin, insanları güldürüyorsun." Yüzüm yumuşadı ve sırıtmaya başladım. "İnan son zamanlarda hayatımda yaşadığım en eğlenceli an sizinle geçirdiğim zamandı." Dedim. "Evet bisikletten düşmüştün falan." Dedi Gülerek.

"Komikti ama itiraf et." Kafasını sallayarak "kesinlikle komikti, hepiniz yerde acı çekiyordunuz." Dedi ironi yaparak. Ben olsam ve benim karşımda böyle düşseler gülmekten oraya böbreğimi bırakırdım. "Gülmekten acımı bile hatırlamıyordum." Dedigimle gülerken bir anda duraksadı. "Bu arada ayağın nasıl, hala ağrıyor mu?" Kafamı sallayarak "zorlamadığım sürece bir sorun yok." Dedim. "Dikkat et kendine." Demesiyle kızarmaya başladığımı hissetmiştim. Kahrıbela bir de allık sürmüştüm. Kesin menemen kavanozuna dönüşecektim.

"Sende dikkat et, lazımsın bize." Ne diyorum ben? Güldü. Neyse ki güldü. Konuyu değiştirmek için "bu arada kardeşin nasıl?" Diye sordum. "İdare eder, bu yaşında dersleri yüzünden dert sahibi oldu." Demesiyle güldüm. "Ah be daha yolun başındaydı." Gülerek "Gerçekten hiç bana çekmemiş." Dedi. "Demek ki karakteri de bana benziyor." Dedim ve kameraya biraz yaklaşarak devam ettim "bu arada kardeşinle aramı nasıl düzeltebilirim?" Sonuçta o Batı'nın kardeşiydi. Böyle İlişkiler önemli lütfen.

"Neden ki, kardeşimle aranda sorun mu var?" Diye sordu gülerek. "Benden pek hoşlanmadı gibi." Dedim. Kafasını hızlıca salladı. "Hayır öyle değil, kardeşim yeni tanıştığı kişilere karşı biraz soğuktur." Ah be Batı, olayı nasılda kurtarmaya çalışıyor. "Sanırım seni kıskanıyor." Dedim ve devam ettim "ama sanırım benden değil hoşlandığın kişiden kıskanması lazım." Ben böyle salak ayağına yatan görmedim yemin ediyorum.

"Hoşlandığım kişi?" Dedi tereddütle. "Kardeşin demişti ya." Diye hatırlattım. Bir aydınlanma yaşayarak hızlıca ellerini Hayır anlamında sallamaya başladı. "Hayır, yani öyle değil, şuan nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, biraz karışık." Dedi ve kendini kasmayı bırakarak "patladım ben şuan." demesiyle bende patladım ve kahkaha attım.

"Tamam böyle bir konu hiç konuşmadık say." Dedim onu daha fazla zorlamayarak. Ben anlauacağımı zaten anlamıştım. Gülerek "ee 15 tatilde gelecek misin buraya?" Diye sordu. Aslında düşünüyordum çünkü benim için güzel bir tatil olurdu. "Geleyim mi?" Diye sordum. Gülüşü büyüdü ve "Gel." Dedi heyecanla. "Bu kadar istiyorsan kanatlanıp, uçarak gelirim." Hızıma yetiş dedim, kendi hızıma yetişemedim.

Güldü ve gözlerini kaçırarak kitaba baktı. "Ee başlayalım o zaman derse." Dedi. O utandı mı ne? Kafamı salladım "başlayalım" dedim. O ders anlatacaktı, bende onu izleyecektim. Sonra matematikten 40 alıp paşalar gibi oturacaktım.

Gerçekten de öyle oldu, o ders anlattı bende onu izledim. Tabi ki de arada onu dinledim, bir 10 dakika falan. Uzun bir çalışmanın ardından "bugünlük bu kadar yeterli sanırım çok yormayalım seni." Dedi. "Hocam eğitim tarihinde bir devirsiniz yemin ediyorum." Dememle güldü. Biraz utangaç bir tavırla "teveccühünüz efendim." Dedi. Yavrum bu tatlılık ne baban şekerci mi senin?

"Hocam cok sağ olun her şey için, birdahaki ders görüşürüz o zaman." Dedim. "Görüşelim Selin." Dedi ve ikimizde kapattık. Yüzümdeki 32 diş sırıtışla kendimi yatağa attım. Kalbim sakin ol lan!

......

Selam.

Dün kısa bir bölüm attığım için bugün bölüm atacağımı söylemiştim. Valla bende şaşırdım attığıma şuan. Neyse çok boş yapıyorum. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Sizi seviyorum,öptüm.

not yardımı/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin