Ne kadar süredir dışarıda, elimde şemsiyeyle öylece durduğumu bilmiyorum. Sadece ağlıyordum. Yolun kenarında durmuş ağlıyordum ve ağlamamı durduramıyordum. Mezarlığa geri dönüp Ahsen teyzeye neden bana böyle davranıyorsun diye bağırmak istiyordum. Derin'in mezarının başına geçip bağıra bağıra ağlamak istiyordum. Ama yapamazdım. Bu da beni daha çok sinirlendiriyordu.
Sinirden birilerine bağırıp çağırmak istiyordum. Gerçekten şuan acınası halde olduğumu düşünüyordum. Arkadaşımın mezarından bir nevi kovulmuş ve hiçbir şey yapamamıştım. Bu beni çıldırtıyordu. Hayatımdaki en önemli kişinin mezarına gidememek beni gerçekten çıldırtıyordu.
Ahsen teyzeyi her seferinde anlamaya çalışmıştım ama artık bu beni fena şekilde zorluyordu. Ama yine bir şey yapamıyordum. Ayağımı sertçe yere vurdum. Sinirim asla geçmiyordu.
Bir süre daha öyle ağladıktan sonra telefonum çalmaya başladı. Kendimi biraz toparlayarak cebimdeki telefonu çıkardım ve arayan kişiye baktım. Batı arıyordu. Şaşkınlıkla telefona bakmaya devam ettim ve burnumu çekerek telefonu açtım.
"Selin?" Dedi tedirgin bir sesle. Sesinin neden bu kadar korkmuş çıktığını bilmiyordum. "Efendim?" Dedim olduğunca sesimi normal çıkarmaya çalışarak. "İyi misin?" Diye sordu. Bu çocuk hissediyor muydu? İçimden umarım sesimden bir şey çıkarmamıştır diye düşünerek "iyiyim noldu ki?" Diye sordum. "Sabahtan beri mesajlarıma cevap vermeyince endiselendim."
O görmese de kaşlarımı çattım. "Noldu, bir şey mi oldu?" Dedim. "Ders çalışalım demiştin unuttun mu?" Dedi. Sesindeki hafif kırgınlığı sezmiştim. Siktir. Tamamen aklımdan çıkmıştı. "Ben özür dilerim, tamamen aklımdan çıkmış." Dedim. Bunun için tekrar ağlamaya başlayabilirdim.
Bir süre sessizlik oldu ve Batı "Önemli değil." Dedi ve devam etti. "Sen iyi misin?" Diye sordu. İşte bunu sorması hiç iyi olmamıştı. Ağlarken birinin bana böyle şeyler sorması beni daha çok ağlatırdı. "İyiyim." Dedim ama sesim hafif titrek çıkmıştı. "Selin bir şey mi oldu?" Böyle sorular sormaya devam ederse hüngür hüngür ağlayacaktım.
Hızla "Batı sonra konuşalım mı?" Dedim ve kapattım. Tekrar ağlamaya başladım. Ağlamam gerçekten sinirlerime dokunuyordu. Telefonum tekrar çalmaya başladı. Tahminimce Batı arıyordu ama bu halde telefonu açamazdım. Ben ağlamaya devam ederken, telefonumda ısrarla çalmaya devam etti.
Telefonun sesi beni daha çok geriyordu. Fırlatıp atmak istiyordum ama tabii ki öyle bir şey yapmazdım. Telefon çaldıkça ağlamam artıyordu. Şuan gerçekten naptığımı bilmiyordum. Art arda bildirim sesleri gelmeye başladı. Ona daha sonra konuşalım demiştim, neden ısrar ediyordu ki? Bu sadece benim daha çok sinirlenmeme neden oluyordu.
Bir müddet bildirim sesi kesildi. Ben hala ağlamaya devam ediyordum. Daha sonra tekrar art arda bildirim gelmesiyle sinirlerime hakim olamadım ve hızla telefonumu elime aldım
Batı: Selin iyi misin, neyin var?
Batı: ağlıyor musun?
Batı: istersen konuşabiliriz
Batı: Selin cevap verir misin artık?!
Batı: böyle yapma, yalnız kaldıkça daha kötü hissedersin
Selin: Batı daha sonra konuşalım dedim
Selin: neden ısrar ediyorsun ki?
Selin: hem bir sorunum olsa sen mi çözeceksin?
Selin: neyi konuşalım Batı?
Selin: psikolog musun? istersen uzanayım karşına, anlatayım dertlerimi, sende not al!
Selin: konuşmak isteseydim o telefonu suratına kapatmazdım değil mi?!
Selin: neyin ısrarı bu?!
Selin: lütfen bir dahakine söylediklerimi dikkate al
Selin: konuşmak istemiyorum (görüldü)
......
Aynaya karşı yaptığım diyalog:
Selam.
Batı'yı gerçekten üzmek istemezdim ama kaos için her şey anlatabiliyor muyum? Umarım Selin'e cok sövmezsiniz. Umarım bana da cok sövmezsiniz, lütfen kulaklarımı çınlamayın. Neyse umarım bölümü beğenmişsinizdir. Sizi seviyorum, öptüm. Behlül kaçar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not yardımı/texting
ChickLit05** *** 0987: sorması ayıp Selim değilseniz siz kimsiniz? Siz: ben Selin Siz: sanırım arkadaşınızla isimlerimiz benzediği için bir yanlışlık olmuş yanlışlıkla ben gruba eklendim 05** *** 5609: bu kadının da bir işi düzgün değil Siz: yalnız ayıp o...